Yazan Abdurrahman DİLİPAK
Bugün yazıma Namık Kemalin Hürriyet kasidesinden mısralarla başlıyorum ve ara ara ondan alıntılarla devam edeceğim
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten
Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten
Bugün kiralık kalemlere bazı hatırlatmalarda bulunacağım. Önce kalem sahibi kim? Gazeteciler yazarlar, Kalem efendisi denilen ülema ve makam sahipleri. Hani “özel kalem”i olan elinde mühür olanlar.
Plandemi günlerinden onları tanıyoruz. O günler geçti derken, yeni bir dalga geliyor. Hem de bu kez 4 koldan saldıracaklar. Bu kişileri satıyorum: Madem dininizi, ahiretinizi satıyor, aklınızı ve vicdanınızı kiralıyorsunuz ucuza gitmeyin. Bakın yarın bu millet uyanırsa kaçacak delik ararsınız. Eğer bir gün kaçmak zorunda hissederseniz kendinizi bir de gavur ellerinde açlık, perişanlık çekmesin çocuklarınız. Geride kalan anne-babalarınız ele güne muhtaç olmasın. Bu Şeytanın uşakları, sizleri ucuza kapattık deyip dalga geçmesinler. Bu defa sıkı pazarlık yapın.
Evet evet, o işbirlikçi gazeteciler, o bilim adamı geçinenler, STK temsilcileri, politikacılar, bürokratlar, evet, siyasi emellerini emperyalistlerin siyasi emelleri, şahsi çıkarlarını “global reset”çilerin, Tanrıyı ve biyolojik insanı tedavülden kaldırmaktan söz eden global çetelerin şahsi çıkarları ile tevhit eden mütegallibe uşaklarına söylüyorum.
Muini zalimin dünyada erbâb-ı denâettir
Köpektir zevk alan sayyâd-ı bi-insafa hizmetten
Eder tedvir-i alem bir mekînin kuvve-i azmi
Cihan titrer sebat-ı pay-ı erbab-ı metanetten
İnanın, bu memlekette her gün herşey bu kadar pahalanırken, ana ve yavru vatanda, o sözünü ettiğim güruhun elinde namus, şeref, haysiyetin bu kadar ucuza gitmesini, para bu kadar değer kaybederken, rüşvetin bu kadar ucuzlamasını anlayamıyorum. Bunu aklım ve havsalam almıyor.
Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten
Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzendesahrâlar
Uyan ey yârelişîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten..
Aslında Sadi, asırlar önce söylemiş “Bir hırsız bir bağdan bir bostan çalarmış, rüşvet alan biri bir bostan karşılığında bir bağı satarmış” Allah belalarını versin hepsinin. Zaten veriyordu, bu içimizdeki, ıslah edici gibi bir afra tafra içindeki beyinsizlerin yüzünden bir ülke ve bir millet perişan oluyor. İnsanlık perişan oluyor. Bu gavur aşıklarının elinde gülistanımız yağmalanan, talan edilmiş bir bostana döndü de 3 kıtada hüküm süren bir imparatorluktan Anadolu coğrafyasına sıkıştık, onu da bayram yaptık, yine durmuyorlar, orada da rahat bırakmıyorlar.
Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten
Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
Selam ve dua ile.
A.Dilipak / URL: www.dilipak.com / Twitter: @aDilipak / YouTube: Abdurrahman Dilipak & Panorama Media //Facebook.com/dilipakabdurrahman…//instagram.com/abdurrahmandilipak