O ÜLKEDE BİR ZAMANLAR…

YAZARLAR

GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ İNSANDAYDI…

Yazan Muammer KARABULUT

İnsandan teknolojiye geçiş yaşadığımız bugünlerde, önce insan dediğim için aklıma Libya geldi…

Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuzey Afrika’da kaybettiği son toprak olan Libya’ya 1992 yılında Muammer Kaddafi’nin daveti ile haber yapmak üzere gitmiştim.

O günlerde, 103 sefer sayılı Amerikan Pan Am uçağı İskoçya’nın Lockerbie kasabasının üzerinde infilak etmiş, bu faciayı Libya’nın yaptığı gerekçesi ile uygulanan bir ambargo vardı. Havalimanı kapalıydı. Tunus üzerinden zor bir yolculukla Trablusgarp’a ulaşmıştım.

10 gün kadar kaldığım Tripoli’de neredeyse görmediğim yer kalmadı. Atatürk’ün, Osmanlı cephesinde vatan toprağını savunmak için gittiği Trablusgarp’ta kaldığı evi de ziyaret ettim.

Kaddafi’nin Libya petrolünü Dolar yerine Euro ile satma kararı küreselcileri çok kızdırmış olmalı ki, ABD Lockerbie’ye düşen uçağın sorumlusu olarak gördüğü kişileri yargılamak üzere Libya’dan istemiş ve Kaddafi’nin vermemesinin sonuçları çok ağır olmuştu. ABD savaş gemileri Kaddafi’nin oturduğu sarayı füzelerle vurmuş bir oğlu da yatağında ölmüştü. O sarayı da gezdim. Atılan füzeler, füzelerin yıktığı saray ve çocuğunun öldüğü kanlı yatağı camekan içinde korunduğunu görmüştüm.

TÜRKİYE’Yİ AMBARGO ZAMANI YALNIZCA O DESTEKLEDİ

Kaddafi, halkının ambargodan etkilenmemesi için büyük yolcu gemileri ile İzmir’e göndermekteydi. Libya’da halkın sevgisini hemen hemen her yerde gözlemledim. Benzer bir ambargo 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle olduğunda, bize de ilk yardım Kaddafi’den gelmişti.

O günleri bize en iyi anlatan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın düzenlendiği tarihte Türkiye'nin Libya Büyükelçisi olarak görev yapan Uluç Özülker olmuştu.

Özülker, "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs çıkarmasına destek veren ülkelerin başında Libya” olduğunu söylemişti. Kaddafi’nin silah depolarını topyekün Türkiye’ye açtığını söyleyen Özülker, o tarihte kendilerine, "Hava sahamız da depolarımız da açık. Neye ihtiyacınız varsa gelin alın. Eğer bu depodakilerin tamamı ihtiyacınızı giderebilecek konumdaki malzemeyse onların tümünü de alabilecek şekilde istediğiniz her şeyi almakta serbestsiniz ve ben de size bu manada destekçiyim." dediğini anlattı.(bkz)

İLK ÖNCE İNSAN VARDI

İşte o Kaddafi’nin ülkesinde, dikkatimi çeken ve asıl bu yazıyı yazmama neden olan yaya geçidinin bulunduğu yerlerde trafik ışığının bulunmaması idi. Nedenini yanımdaki rehbere sorduğumda, “Libya’da önce insan vardır. Burada insanlar varken, bu araçlar yoktu. Onun için geçiş üstünlüğü her zaman insandadır. Ve Libya’da en büyük cezalardan birisi, bir aracın insana zarar vermesidir.” demişti.

Bir gün trafikte kullandığımız araca arkadan bir başka araç çarptı. Dün gibi hatırlıyorum. İki şöför araçtan indi, tokalaştılar ve aralarında bir şeyler konuştular. Ardından araçlarına binerek hareket ettiler. Ne oldu? Burada araçların çarpmasında herhangi bir tutanak tutulmuyor mu? Aralarında ne konuştular? diye sordum. Aldığım yanıt şaşırtıcıydı. Rehber, “Libya’da araçların çarpışması sırasında insana bir zarar gelmediyse sürücüler helalleşir ve olay orada kapanır.” dedi.

Aradan 33 yıl geçtikten sonra, Kaddafi’nin başında olduğu Libya’da trafikte yaşadığım bu olay, bugün teknolojiye kurban edilen insanları hatırlattı.

Çünkü artık “önce insan” faktörü, yerini insanın ürettiği teknolojiye bırakmıştı.

Demem o ki, diktatör olduğu söylenen Kaddafi yönetimindeki Libya’da İnsan Hakları daha ilerideymiş…

Hakkını helal et Kaddafi.

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/emekli-buyukelci-ozulker-kibris-baris-harekatinda-libyanin-destegini-anlatti/3280803

Yorumlar (1)

Hilal. Y 3 Gün Önce

Kaddafi için üzgünüm

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.