Yazan Abdurrahman DİLİPAK
12.11.2020 tarihli haberler arasında minik bir haber vardı. Haber bir “müjde” veriyordu!? Evet, bu önemli müjde “5G için Türkiye’ye yapay zeka merkezi kurdu!” müjdesi idi.
Türkiye teknolojide “lider ülke” olacak ya, onun için bir an evvel 5G’ye geçmemiz, Alçak irtifa uyduları ile uzayda yarışırken, öte yanda insan ve hayvanlarımızın deri altına chip takmalıydık. “İnsansız” bir dünya yarışında en önce koşmalıydık. “Digital dönüşüm” için “ULAK” da zaten “yerli ve milli” bir kuruluş olarak sahnedeydi.
Bakın eğer, ana kartı siz üretmedi ve işletim sistemini siz yazmadı iseniz, security’niz size ait değilse, “yerli ve milli” olamazsınız. Bu da yetmez, kendi “National Data Center”iniz de olmak zorunda, kendi “süper bilgisayar”ınız da. Bu konuda önce mevzuatımız müsait değil. Bu başbakanlığı döneminde Erdoğan’la da konuştum. Şimdi dış ilişkiler başkanı Efgan Ala müsteşardı o zaman, ona da anlattım, Bakanlıkların Müsteşar yardımcılarına da anlattım. Binali beye de anlattım. TÜBİTAK’la da konuştum, TÜRKSAT’la da. Kemal Unakıtanla da konuştuk. 15 yıl kadar önce Erol Kaya ile de konuştuk. Pendik’te yer baktık. Sonra Kanun kuvvetinde bir kararname ile Eskişehir’de bir çalışma başlattık. O da engellendi. Unakıtan sonrası bu işe destek veren Vali de merkeze alındı. Sonra Konya’da bir “Kamu Hosting Merkezi” kuruldu, o kadar!
Arkada dostlarımız Microsoft ve Bill Gates, Starlink, Neuralink projesi ile ElonMusk, Çin’den Huawei ve şimdi de Avrupa’dan Ericsson geliyor. “Müjdeler olsun ülkemin toprağına taşına, erdi Cumhuriyetimiz yeni bir yaşına” 2023’e hazırlanıyoruz var gücümüzle. Her insana ve hayvana chip takacağız, Ayyıldız’ı göklere taşıyacağız. Sadece ElonMusk 42.000 alçak irtifa uydusu atacak, bir beş yılda 20. olsun, biz de varız uzay yarışında.
Zaten “HES Kodu” ile şimdiden “Global HealthPass.”ı hayata geçirmeye başladık bile. “Dünya sağlık örgütü”ne bir takım imtiyazlar sağlayarak ülkemizde ofis açmasına izin verdik.
Ericsson, merkezi İsveç'in başkenti Stockholm'de bulunan çok uluslu bir ağ teknolojileri, telekomünikasyon ekipmanı ve hizmetleri şirketi. Şirketin kökleri taaa 1876'lere dayanıyor. LarsMagnus Ericsson tarafından kurulmuş. Muhtemelen bu Covid, İspanyol gribi ve RF, 5G işini ey iyi bilen kuruluşlardan biri. Onlar da artık aramızda. Hoş gelmişleeer..
Biz Huawei ve Microsof’tla nasıl başederiz derken şimdi yeni bir belalımız daha var. Ne güzel değil mi, Amerikalı, Avrupalı, Çinli dostlarımız bize yardım etmek için gelmişler..
Yukarıdaki haberin devamı şöyle: “Ericsson, Türkiye’de yapay zeka ve makine öğrenimi dahil olmak üzere yeni nesil teknolojilere dayalı yüksek değerli mühendislik ve tasarım çözümlerinin teşvik edilmesini amaçlayan yeni merkezini duyurdu. Ericsson Genel Müdürü Işıl Yalçın, yeni açılacak merkezle ilgili olarak şunları söyledi:“Servis sağlayıcılar, yeni hizmetleri pazara ilk sunan olmak ve ihtiyaç duyulan çevikliğe ulaşmak için giderek daha fazla yapay zeka ve otomasyona yöneliyor. Yeni merkezin kurulmasıyla ekosistemimizi daha da geliştireceğiz.”Ericsson ‘Mobilite Raporu’na göre, 5G’nin 2025’e kadar Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde 80 milyon aboneye ulaşması bekleniyor.”
Evet bu işler böyledir, Kaab b. Züheyr’in ünlü eseri “Kaside-i Bürde”sindeki gibi, “Ağuyualtıntas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı” herşeyi açıklıyor aslında. Celladımıza aşık bir topluluk olduk sanki. Celladımızın bıçağını bileğilemekle meşgul gibiyiz. Hayata bağlanmak için koşarken, sanki kendi ölümümüze doğru koşuyoruz. Ölümü hayat diye reklam eden global bir takım siyaset, bilim, örgütler ve media var karşımızda!
Hatırlarsanız Bill Gates de gelmişti ülkemize, ElonMusk da. Bill Gates geldi, bütün okullara ve öğretmenlere ofis hediye etti. İşte o günlerde TÜBİTAK Pardus üzerinde çalışıyordu. Ne oldu biliyor musunuz, o karar Pardus’ün sonu oldu. Pardus yazılım ekibi dağıldı, onların bir kısmı Amerika’daki bu şirketlere gittiler. Pardus’ün App.’leri, yeni sürümleri, sosyal media ağı geliştirilemedi. Bunlar binmeyecekleri ata arpa vermezler.
Şimdi de bize, ölümü gösterip, kısırlaştırıcı bir aşıya razı etmeye çalışıyorlar. Bu Covidpandemisi değil, bu “korku pandemisi” çare diye öğütlenenler bu biyolojik savaş ajanının etkisinin sürdürülebilirliği açısından gerekli. Şimdi bize aşı getireceklermiş. Bunların insan nesline karşı kurdukları tuzağın şerrinden Allah(cc)’a sığınırım. 5G’si de, aşıları da onların olsun. Hele geni ile oynanmış bir aşı ya da içinde kısırlaştırıcı etken madde olan aşı, aslında devam değil, asıl büyük hastalığın ta kendisi olacaktır. O komplocuların ve onların yerli ve milli işbirlikçilerinin şerrinden Allah(cc)’a sığınırım. Selam ve dua ile.
Zeynep Arıcan 4 Yıl Önce
Hocam sızın gıbı hakıkatı soyleyecek sesini yükseltecek Adamlara cok ihtiyacımız var çok Fe eyne tezhebun Bu gidiş nereye ?