Bu yazı, bir çağrı, bir davettir. Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Dünyada iyi şeyler olmuyor. GlobaResetçi’ler ve onların yerli işbirlikçilerine de bir uyarıdır. Eğer bu dünyada tartışıp durduğumuz konuların hakikatini görmek için din gününü bekleyeceklerse, haber vereyim, Allah’ın yarattığı fıtratı bozma, TransHumanizm ile insanları din, ahlak, gelenek ve biyolojik cinsiyetlerinden bağımsız BİREY’lere dönüştürmek isteyenler var ya, “Sekar” onları bekliyor. Cehennemde de onlar için “VIP protokolü” uygulanacak!
Çağrım, bilgili, dürüst ve cesur insanlara. El’i, dil’i, kalbi, elbise’si temiz olanlara. “Elbise’si” derken, satın aldığınız her şeyi kastediyorum. Korkmayın ve susmayın! Sustukça sıra bize gelecek. Bize dokunmayan yılan 1000 yaşayacaksa, sıra bir gün bize de gelir. Unutmayın, haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz Şeytanlardır.
Dünya, eskilerin “Deccaliyet” dedikleri bir “Medeniyetlerarası savaş”la “Tarihin sonu”nu getirmek ve “Tanrıyı kıyamete zorlamak” iddiasında Pedefolik, Satanist bir derin, global bir çetenin tehdidi altında.
İçimizde de, siyasi emellerini neomüstevlilerin siyasi emelleri ile şahsi çıkarlarını bu neo sömürgecilerin finansa tetikçileri tevhid eden kadroların bundan sonra atacakları adımları yakından takip edelim.
StarLinklerle uzay işgal edildi. 5G ile yeryüzü işgal ediliyor. Siber kölelerin ayaklarına pıranga, kollarına kelepçe takmaya gerek yok, kafa taslarına Chip takacaklar. Kafa tası ölçümleri, genetik kodları sistem tarafından emilebilecek.
Bu salgınlar yalandı. Maske, Aşı, PCR, HES senaryosu, sosyal mesafe, ev hapsi, hepsi bir aldatmaca idi. İklim de.. Bu kez sadece sağlık üzerinden değil, gıda üzerinden de gelecekler. İklim bahanesi ile her alana müdaheleye hazırlanıyorlar.
Bizim “yerli ve milli” dediğimiz ne varsa, arkadan kuşatılmış gibi sanki. Siyaset, Bürokrasi, Cemaat, Sanat, kanaat önderleri, sivil toplum, Media, Sivil toplum, akademi hemen hepsinde köşelerin çoğu tutulmuş.
Siyasiler sürekli yalan söylüyorlar. Halka dönüp “herşey vatan için, millet için” derken, arkalarına dönüp, “uluslararası sistemle birlikte hareket edeceğiz” diyorlar. Bize yalan söylüyorlar. Ayette ne deniyordu: “Onlara 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiğinde, 'Biz ancak ıslah edicileriz' derler. Şunu bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamak istemezler. İman edenlerle karşılaştıkları zaman, ‘İnandık’ derler. (…) Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, ‘Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz’ derler.”(Bakara: 11-12-14)
Yediğiniz, içtiğiniz şeylere dikkat edin, İlaç ve kullandığınız kozmetiklere de. Endüstriyel ürünlerden sakınalım. Daha önce aşı olanlar, özellikle onlar daha dikkatli olsunlar.
Şimdi önümüzde seçim var. Bu durum için tarihi bir fırsat. Seçim süresince meydanlarda olalım. Hukuk içinde kalarak, hangi parti ya da aday olursa olsun, onlara bu konularla ilgili sorular soralım. Uygun ortaklarda pankartlarla sesimizi duyurmaya çalışalım. Siyasilerin cevaplarını kaydedip, arşivleyelim. Onları kullanmamız gereken günler gelecektir. Herkes temas halinde olduğu STK’lar ve media organlarını harekete geçirsinler. Görünen o ki, bu konuya duyarlı bağımsız adaylar da olacak, onlara da destek verelim. Onlar bir partiyi temsil etmedikleri için zaten bu konuları anlatacaklar. Onlarla beraber esnaf ziyaretleri, vakıf, dernek ziyaretleri yapabilirsiniz.
Bu konuda 5Gvirusnews internet sitemizden bilgi desteği alabilirsiniz ve yaşadığınız ilginç gelişmeleri ve haber ya da yorum şeklinde, varsa görselleri ile bize gönderebilir ve sosyal media’da paylaşabilirsiniz. Bu konuda çalışan herkesle sosyal media üzerinden haberleşebiliriz.
Bu süreçte aynı şekilde aile ve gençlik konusu ile ilgili grublar da aktif olacaklar.
Şubat ayı ile birlikte siyaset daha da hareketli hale gelecek. Kışkırtıcı eylemler de olabilir. Biz adaleti, barışı, hürriyeti savunuyoruz. Herkesin mal, can, namus, akıl, inanç ve nesil emniyetine saygı duyulmasını istiyoruz. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşıyız. Zalim bizden biri ise de, biz o “biz’den” değiliz.
Yazının başlığındaki “Kum” “ayağa kalk” demek, “Enzir” “Uyar”. Bu Kur’an-ı kerimdeki bir emirdir. (Müdessir suresi) Bu emir peygamberedir, Onun şahsında bizleredir de. Bu ayette nefisini arındır, Pisliklerden ve günahlardan uzak dur, İyiliği, karşındakinden daha fazlasını bekleyerek yapma. Allah (cc) onlara bol mal ve imkânlar sağladığını ama onların bunlarla yetinmeyip, o hırsla daha da artırmamı umduklarını söylüyor. Bu tanım kimlere benziyorsa onlardan uzak durun.
Allah (cc) onlar için, Hayır, onların umduğu gibi olmayacağını, onların işlerini sarp dağlara sardıracağını söylüyor. (18-24): Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti. Kahrolası nasıl da ölçtü biçti! Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti! Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü. Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı. Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı ve…”
Allah (cc) onları “Sekar” diye özel bir cehenneme sokacağını söylüyor ayetinde. Yani onların cehennemdeki yeri de VIP olacak! Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır. Allah (cc) “Ay’a, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun” diye yemin ediyor. Ve diyor ki: (38) Herkes kazandığına (Sahib olduğu şeye) karşılık bir rehindir. Onlar, Yoksula yedirmezdi, Batıla dalanlarla birlikte dalarlardı.
Bu seçim bizim için bazı gerçekleri anlama ve anlatmak için bir fırsat olmalı.
Hak’kın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olmalıyız.
Bu çağrımız kadın-erkek, yaşlı-genç, sağcı-solcu, partili partisiz, Adaletten, barıştan, hürriyetten yana olan, akıllı, dürüst ve cesur herkese.
Ve biz önce kendimizi gözden geçirmeliyiz bu anlamda, aile, komşu, akraba derken herkese ulaşmak zorundayız. Hiç kimse bu gerçekleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir.
Unutmayalım, Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay bir iş yoktur. O zalimlerin işlerini sarp dağlara sardıracak ve onların üstlerine pislik yağdıracak. Bu, “Müdafa-yı Hukuk, kuvva-i milliye” anlayışı ile siber istilacılara karşı bir seferberlik çağrısıdır. OYUN’u görmeden OY’unu verme!
Kum fe enzir! Selam ve dua ile.