HAZİRAN’A HIZLI GİRİYORUZ

YAZARLAR

Yazan Abdurrahman DİLİPAK

Haziran ayına çok hızlı bir giriş yapıyoruz. Siyaset, Ekonomi, Uluslararası İlişkiler, sağlık, yolsuzluk iddiaları ile Haziran ayına hızlı bir giriş yapıyoruz. Dünya Ekonomi Forumu’da sessiz sedasız başladı ve bitti. Çok şey bekleniyordu ama hiçbir şey beklenen gibi olmadı. Bu sene hemen hiçbir politikası bu foruma katılmadı. 4 muhafazakar, 2 Koç 2Sabahcı grubundan birer kişi ile bir ar fon, gri bölgeden bir kişi daha katıldı foruma. Bu arada DSÖ’nün eş zamanlı bir başka toplantısı vardı. Ona da sağlık bakanı katıldı.

Neyse 3 gün arkası arkasına vaka sayısı 1000’in altında açıklandı ve maske rezaleti de bitmiş oldu. Ama bu defa Maymun çiçek iddiaları dillendirilmeye başladı The Economist de yaptı yapacağını ve kuru kafalardan oluşan 3 başakla kıtlık uyarısı yaptı. Öte yandan aşıdan kaynaklanan ölüm vakalarında ciddi bir artış söz konusu. Bu konuda bir çok ülkeden sayısal açıklamalar gelirken Türkiye’den ses yok. Ve pandemi skandalına karşı giderek arkan bir öfke söz konusu dünya çapında.

CoVID bitti derken bu defa kuş, domuz gribi değil, bir domuzluk düşünmüşler yeni nikrobumuz bu kez “yarasa” ile ilgili değil, Maymun’la ilgili.

Yani “Corona” grubuna veda ederken, yeni virüsümüz “çiçek” temelli. “Çiçek” ve “Maymun” dan aklınızda kalsın.

Biliyorsunuz, Darvinin dediği gibi insan maymundan evrilmedi, ama dini metinlere göre, insandan maymuna, domuza dönüştürülen topluluklar tarihte oldu. Klonlama yöntemi ile bundan sonra da olabilir. Zaten bu “müfsit topluluk”lar daha önce grip adı olarak “Domuz”u kullandılar, şimdi “Maymun”u deniyorlar. Yani buradaki “çiçek” “çiçek hastalığı”na atıf.

İşin teknik tanımı şöyle: “Poxviridae” ailesindeki “Orthopoxvirus” cinsinden bir üye olan “Maymun çiçeği” virüsü (Monkeypox) bu yeni hastalığa sebeb oluyormuş. Bu hastalığının asıl yurdu Orta ve Batı Afrika'daki tropikal yağmur ormanları. Ama zaman içinde diğer ülkelere de bulaşan viral bir zoonotik hastalıktan söz ediyoruz. Ama bu iş bununla kalmayacak. Sırada Balık da var büyük başlarda. “Deli Dana”yı duymuştuk, onu yeniden canlandırabilirler. Endişeye gerek yok, Bill Gates efendimiz (!?) zaten bizim için çok önceden sentetik et projesini hayata geçirmişti.

Ama önce açlıkla tedavi edilmemiz gerekiyor. Enerji yokluğunu da ekleyin buna. Kıtlık ve yokluğun ardından iklim maskesini takıp gelecekler. Şimdiden başladılar zaten, uydudan ve yer istasyonlarından dar bölgelerde bile uyarı sistemlerini aktif hale getirip olağanüstü hal uygulamasına geçebilecekler.

Starlinkler ve 5G teknolojisi ile artık tüm dünya büyük gözaltına girdi. İnsanlar, hayvanlar, otonom sistemler, herşey NeuraLinkle nesneleştirilmek isteniyor. TransHumanizm sonrası biyolojik insan onların Şeytani planına göre tedavülden kaldırılmış olacak. Tabi Tanrıyı da tedavülden kaldırmak istiyorlar, ahlakı da, aileyi de. Geriye GENDER diye tanımlanan Din, ahlak ve gelenekten, hatta biyolojik cinsiyetten bağımsız BİREY’ler kalacak. Öyle cinsiyet artık yönelim, deneyim ve tercihe dayalı olarak tanımlanacak. (Allah’ın laneti onların, onlara alkış dağıtanların, destek verenlerin, bunlar karşısında sessiz kalanların üzerine olsun)

Neyse cin şişeden çıktı artık. Görelim Mevlam neyler! Ne olacaksa yaşayarak göreceğiz ve çok ağır bir bedel ödeyeceğiz. Ve bu sonucun ortaya çıkmasında, farklı din, siyaset, ideolojiye mensup, sivil toplum, akademi, media mensupları ve diğer bütün insanlar sorumlu.

Bugünden itibaren takriben bir yıl sonrası için seçim var. Bu bir yılda, bölgemizde, dünyada ve ülkemizde çok şeyler olacak. Yani 2023’e güle oynaya girmeyeceğiz. “Pandemi bitti” diye bile sevinemeyeceğiz, korkarım bu gidişle gelen günler geçen günleri aratacak.

Neyse kim nereye koşuyorsa oraya varacak. Biz yine “Durun kalabalıklar / Bu sokak çıkmaz sokak” diye bağırmaya devam edeceğiz. İnşallah Allah, bu kör gidişe karşı direnenler için bir çıkış yolu gösterecektir.

İklim komplosuna dikkat, çok kötü, dört koldan geliyorlar.

Gelecekleri varsa görecekleri de vardır. Onların Şeytanları ve Şeytanları ile birlik olan patronları, siyaset bezirganları, bürokratik oligarşileri, “Belam” karekterli Bill’in adamları, kiralık kalemleri, STK maskeli içimizdeki işbirlikçiler varsa bizim Allah’ımız var ve Allah yeter! Hasbunallahu ve niğmel vekil, ne niğmel Mevla ve nimennasiyr, gufraneke Rabbena ve ileykel masîr.”

Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay, zorlaştırdığından daha zor bir iş yoktur. “Her işi asan eden Allah, kendi ipine tutunanlara”. Kuyudaki Yusuf’a selam olsun. Selam ve dua ile.

A.Dilipak / URL: www.dilipak.com / Twitter: @aDilipak / YouTube: Abdurrahman Dilipak & Panorama Media //Facebook.com/dilipakabdurrahman… //instagram.com/abdurrahmandilipak

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.