GÖRÜŞME İÇİN KİMDEN YETKİ ALDINIZ?

YAZARLAR

TATAR, BM GÖZETİMİNDE HRİSTODULİDİS İLE BİR YEMEKTE BULUŞMAYI KABUL ETMEKLE,

"TANINMA OLMADAN RUM YÖNETİMİ İLE HİÇBİR GÖRÜŞME OLMAYACAK" ŞEKLİNDEKİ MİLLİ POLİTİKADAN GERİ ADIM ATMIŞTIR

Yazan Sabahattin İSMAİL

BM gözetiminde 3'lü yemek önerisini 3.5 yıldır doğru bir kararla reddettik.

Bunun, "egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz teyit edilmeden hiçbir temas olmaz" şeklindeki milli politikamızı zayıflattığını söyledik.

Bu doğru bir tutumdu.

Peki şimdi aniden ne değişti ki, CB Tatar, düne kadar hiç gündemde olmayan Hristodulidis ile bir yemekte buluşmayı aniden kabul etti.?

Bu, yıllardır Hristodulidis, BM ve ABD/AB'nin istediği birşeydi ve biz " egemen eşitliğimiz ile eşit uluslararası statümüz teyit edilmeden olmaz" diyorduk.

Onlar ise bu şartınızı asla kabul etmeyiz, bu şartınızdan vaz geçin, gelin görüşelim " diyordu.

NE DEĞİŞTİ?

Sorarım:

- Şimdi ne değişti ki, haklı şartımızdan aniden vaz geçip Rumun isteğini kabul ettiniz?

Rumdan hangi iyi niyeti gördünüz?

Karşılığında ne aldınız?

Tutuklamalardan mı vaz geçtiler?

Tutukladıkları yabancıları mı bıraktılar?

Tutuklanacaklar listesini mi çöpe attılar?

Eli kanlı İsrail'e yardım için emperyalist ülkelere adayı üs olarak kullandırmaktan, silahlanmaktan ve Garanti Anlaşmasını delik deşik etmekten mi vaz geçtiler?

Halkımıza uyguladıkları utanç verici, insanlık dışı izolasyonlardan, yasaklardan, ambargolardan mı vaz geçtiler?

Eşit statümüzü mü kabul ettiler?

Karşılığında elle tutulur ne aldınız ki milli politikadan geri adım atıp Rum-Yunan isteğini kabul ettiniz?

KİMDEN YETKİ ALDINIZ?

- " Üçlü gayrı resmi yemeğe onay verdim " diyorsunuz.

Milli politikadan kendi aklınıza göre geri adım atma veya milli politikayı sulandırma anlamına gelecek bu "onayınız" için kimden yetki aldınız?

Halkın, Meclisin, hükümetin, Dışişleri Bakanının, partilerin, mukavemetçi örgütlerin, medyanın haberi yok.

Kiminle tartışınız, bu kararı ne zaman aldınız?

Bu devleti, bu halki size babanızdan miras kalan şahsi mülkünüz olarak mı görüyorsunuz ki kendi aklınıza göre ayaküstü aldığınız kararlarla geleceğimizi olumsuz yönde etkileyecek tavizler veriyorsunuz?

Anayasamızda bu yönde hiçbir yetkiniz olmamasına ve KKTC 'de BAŞKANLIK SİSTEMİ olmamasına karşın, Milli Kıbrıs davamızda kendinizi tek yetkili otorite mi görüyorsunuz?

Geleceğimiz sizin iki dudağınız arasında mı?

HANGİ STATÜ İLE GÖRÜŞECEKSİNİZ?

Sorarım:

- Üçlü yemeğe hangi statü ile gideceksiniz?

"KKTC Cumhurbaşkanı " olarak mı, yoksa " TÜRK CEMAATİ LİDERİ" olarak mı gideceksiniz?

BM gözetimindeki hiçbir görüşme "gayrı resmi" dense de aslında "gayrı resmi" olmaz.

Türk düşmanı, KKTC karşıtı Rum liderle yiyeceğiniz sözde " gayrı resmi" bu yemek, gerçekte, "iki cemaat liderinin BM iyi niyet misyonu çerçevesinde buluşması" olacaktır ki, BM ve Hristodulidis de yıllardır bunu istemekteydi.

Aksi olsaydı, o yemekte BM temsilcisi olmazdı!

Sonuçta o yemekte, BM gözetiminde Kıbrıs konusu konuşulacaktır.

Gazze'de, Batı Şeria'da, Lübnan'da, İsrail katliamlarına göz yuman BM'nin de katılacağı bir yemekte, "KKTC Cumhurbaşkanı " olarak değil, BM literatüründeki ifadesiyle, " Türk Cemaati lideri" olarak bulunacaksınız.

Çünkü Rum yanlısı BM nezdindeki/kararlarındaki statümüz budur, Rumun kabul ettiği de budur.

Bunu yıkmak, bu haksızlığa ve dayatmaya son vermek içindir ki

"TANINMA olmadan ve egemen eşitliğimiz- eşit uluslararası statümüz teyit edilmeden görüşme olmaz" diyorduk.

Dolayısıyla "BM gözetiminde 3'lü yemek onayı" milli politikamızı sulandırmaktır, etrafından dolanmaktır. Bunun arkası çorap söküğü gibi gelecektir. Önemli bir geri adım atılmıştır.

Emperyalist güçler bunun devamını getirecektir.

TATAR YANLIŞ YAPTI

Tatar, burada kimse ile tartışmadan, bu konu kamuoyunda, dışişlerinde, Anavatanda detaylı tartışılmadan bu geri adımı kendi kararı ile atmamalıydı.

Hristodulidis, KKTC'den mülk alan yabancıları tutuklamaya devam ederken, KKTC vatandaşı müteahhitler için tutuklama listeleri hazırlamışken, Halkımıza uygulanan utanç verici, insanlık dışı ambargolar ve izolasyonlar devam ederken, emperyalistlere adada konuşlanma ve deniz- hava limanlarını kullanma izni vererek Garanti Anlaşmasını delik deşik ederken, bu üçlü yemek çok yanlış, KARŞILIKSIZ BİR TAVİZ olmuştur.

Rum yönetiminin bu düşmanlıklarını gerekçe göstererek sert tepki koymak varken, Hristodulidis ile BM gözetiminde yemekte görüşmek sadece ve sadece Rum saldırganlığını cesaretlendirecek, normal bir davranış olarak algılanmasına hızmet edecektir.

Daha kötüsü, TANINMA/ EGEMEN EŞİTLİĞİMİZİN-EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZÜN TEYİDİ talebimizde ciddi olmadığımız algısına hızmet edecektir

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.