ERZİNCAN ÇÖPLER GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

Yazan Muammer KARABULUT

Türkiye’nin gündemini bir anda değiştiren Çöpler altın madeninde yaşanan felaket, Erzincan ili, İliç ilçesi, Çöpler Köyünde bulunan Kışladağ'dan sonra ikinci büyük altın madenidir.

Ve aşağıdaki yazı 29 Ekim 2011 tarihinde yazdığım Protestan Kur’an (basımı Mayıs 2012) da yayınlanmıştır.

İlgili yazıyı yaşanan felaketin büyüklüğü karşısında, ülkemizi kimlere feda ettiğimizi ve yapılan yayınlarda ROTHSCHİLDLERİN adı geçmeyeceğinden dolayı yayınladım;

Dönemin Denizli Milletvekili Eski Erzincan Başsavcısı İlhan CİHANER’in, Erzincan’ın İliç ilçesi Çöpler köyündeki ÇALIK ve Anatolia Minerals ortaklığına ait Çukurdere Madencilik Şirketi ile ilgili yaptığı soruşturma, olması gerektiği gibi Ergenekon projesinin kapsamı alanına girdi.

Rio Tinto grubu şirketlerinden olan Anadolu Madenciliğin (AMDL - Anatolian Minerals Development Limited) ortaklarından birisi de ÇALIK grubuna bağlı olan ÇALIK Maden’dir. Birlikte Erzincan’da altın çıkartıyorlar. Altını çıkartanların tahminine göre rezervin 80 ton olduğu tahmin ediliyor.

Anagold Madencilik A.Ş., Çukurdere Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti adıyla 2000 yılında Ankara’da kurulmuştur. Şirket ilk olarak merkezi ABD’nin Denver şehrinde bulunan ve Kanada borsasında işlem gören Anatolia Minerals Development Limited’tir. Türkiye’de de madencilik alanında çalışmaya başlamıştır. 18 Şubat 2011’de Anatolia Minerals Development ile Avustralya Menkul Kıymetler Borsasına kayıtlı ve Avustralya’nın en büyük üçüncü altın üreticisi konumunda olan Avoca Resources Limited’in birleşmesi sonucu da Alacer Gold Corp. kurulmuştur. Böylece Alacer Gold, Türkiye ve Avustralya başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde sahip olduğu varlık portföyü ile orta ölçekli lider bir uluslararası altın üreticisi ve arama şirketi olmuştur. Anagold Madencilik şu an Erzincan ili İliç ilçesine 8 kilometre mesafedeki Çöpler Altın Madeni’ni işletmektedir.

Diğer tarafta ise AKP’nin kapatılmasının bir oyla ertelendiği gün, Anayasa Mahkemesi başkanvekili Serruh KALEL’i ile ilgili olarak diğer mahkeme üyesi Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün eşi olan Ferda PAKSÜT’ün karar açıklandıktan bir gün sonra (31 Temmuz 2008) gazeteci Ersin BAL ile yaptığı telefon görüşmesi vardır. PAKSÜT’ün anlatımına göre, üyelerden Serruh KALELİ; “Henüz kararımı veremedim!” diyerek 10 dakika ara istiyor. Verilen arada da AYM Başkanı Haşim KILIÇ’ın odasına giderek burada telefonla bazı yerlerle görüşüyor. Burada ki ‘kuşku’ hesabına para yatıp yatmadığıdır. Tabii ki dönüşte KALELİ’inin oyu AKP’nin kapatılmaması yönünde olmuştur. O gün için yeteri kadar üzerine gidilmeyen KALELİ hakkında ki kuşku, AYM dışında hiçbir görev almaması gerekirken, Akşam Gazetesi’nden Özlem ÇELİK’in 9 Ekim 2010 tarihli haberine göre, “Çalık Grubu'nun maden şirketi olan Çukurdere A.Ş.'de denetçilik yaptığı ortaya!” çıkması ile arttı. Çünkü şirketin bulunduğu adres KALELİ’nin avukatlık yaptığı büro olarak da gözüküyordu. Fakat daha sonra KALELİ’nin denetçi olamayacağı fark edilince, “3 Ağustos 2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'e ismi sehven yazılmış olan Serruh KALELİ yerine Bülent MUİK atanmıştır.” denildi. Bir ‘sehven’ ile koskoca ilişki yok sayılmıştı.

Sehven örtülen ilişki öncesinde ise Anayasa Mahkemesi, Maden Kanunu'nun bazı maddelerinin iptali istemiyle CHP'nin yaptığı başvuruyu 15 Ocak 2009'da karara bağladı. Maden faaliyetlerinde çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) aranmamasını da öngören kanunun bazı maddelerinin iptaline oy birliğiyle karar verildi. Bu kanunun görüşülmesi sırasında üye Serruh KALELİ, maden şirketlerinin lehine karar verilmesi yönünde görüş belirtti mi ve diğer üyeleri ikna etmeye çalıştı mı? Henüz bu soru yanıtlanmadı.

CHP'nin başvurusu üzerine, 11 Mart 2008'de Anayasa Mahkemesi, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'nun bazı maddelerini iptal etti. Aralarında Serruh KALELİ'nin de bulunduğu bazı üyeler 3'üncü maddenin iptaline karşı oy kullandılar. Karşı oyun gerekçesi şöyleydi, “Yabancı sermayenin kalkınmaya olan katkısını önce anlayan sermaye kıt, emek bol ülkeler diğerlerine göre daha önce gelişmekte olup, Yasa'nın yabancı yatırımcıya verdiği önem, teşvik ve Türk sermaye şirketleriyle eşitlenen haklarının da bu gereklerden doğduğu bir gerçektir.” Sonra da S. KALELİ oğlunu evlendirdi. Nikah şahidi ise AYM başkanı KILIÇ ile birlikte bir oyla kurtardıkları AKP Genel Başkanı ERDOĞAN ve TBMM Başkanı ÇİÇEK oldu.

ÇUKURDERE MADENCİLİK A.Ş. ise Kanada Toronto Borsası'nda işlem gören, çoğunluk hisseleri Kanadalı şirkete ait olan Çukurdere Madencilik'in ortakları; ÇALIK Maden İşletmeleri, Yeni Anadolu Mineral Madencilik, Kurudere Madencilik, Robert Duane Benbow, Firuz ALİZADE, İbrahim GÖK... Çukurdere, 21 Eylül 2010'da Anagold Madencilik A.Ş. adını aldı.

Başsavcı İlhan CİHANER’i Ergenekoncu yapan asıl gerekçe, dini bir grup hakkında yaptığı hazırlık soruşturması değil, ÇALIK Grubu’nun Erzincan’daki altın madeni hakkında AKP iktidarına ve oradan da asıl görünmeyen Çalıkların ortağı olan ROTHSCHİLD’lere uzanmasıydı. “Her gün, dünya altın fiyatı, NM ROTHSCHİLD and Company Londra ofisinde ayarlanır.”(*) gerçeği ise bilinmiyordu.

(*) MULLINS Eustace, The Secrets of the Federal Reserve, 1985

Çöpler köyündeki madenlere ROTHSCHİLD’lerin o kadar çok ihtiyacı var ki, o nedenle S. KALELİ AKP’nin kapatılmasını istemeyecek, İ. CİHANER de Ergenekoncu olacaktır.

Her iki davada ROTHSCHİLD’lerin rolünden bahsederken Rio Tinto’yu da tanımak gerekiyor. Rio Tinto dünyanın en büyük maden grubu olup, 1873 yılında Türkiye’den Çin’e yapılan afyon ticaretinden kazanılan para ile Jardine Matheson firması tarafından kurulmuştur. Şirkette en büyük hisse ROTHSCHİLD ailesine aittir. Rio Tinto’nun İngiltere’deki merkezinde, Türk borlarının özelleştirilmesi ile ilgili olarak, ayrı bir birim oluşturduğu da ifade edilmektedir.

ROTHSCHİLD, Osmanlı döneminde (1856) Fransız Camilla Dezmasuresve ve ortağı Gropler’e verilen Balıkesir’in Susurluk ilçesi yakınındaki Sultançayır Boraks madenlerinin imtiyazını da kontrol etmiştir. Fransız Dezmasuresve ve ortağı, ülkeye bir kuruş vermedikleri gibi, Bor’u da “Alçıtaşı” ruhsatı ile çıkarmışlar. Bu süreç de “1938 yılında Desmont ABEL’in elinden… %100 sermayesi!” ROTHSCHİLD’ler ait olan Rio Tinto’ya ait olan Borax Consolidated’in hisselerini almasına kadar devam etmiştir.

Dünya Bor tüketimini kontrol eden Borax Consolidated Limted, 1950 yıllarında, “Maliye Bakanlığı’ndaki dosyalarında mevcut rapor ve beyanları ile Türk minerallerinin endüstri alanında rekabet imkanından mahrum bulunduğunu ileri!” sürmüştür. Benzer iddialar, 2011 yılında Erzincan’daki altın madeni için 80 ton denilirken, 600 ton olduğunun ileri sürülmesi gibidir.

Günün özeti, Dünya altın madenlerine kontrol eden ROTHSCHİLDLERİN bugünkü felaketi görmemesinin ve/veya ilgili raporlardan haberdar olmamasının olanağı yoktur. Yine bu türden felaketler ve kirlilik ROTHSCHİLDLER için ne ilk ne de son olacaktır.

Bizler ise ülke olarak yine ölen işçilerimize yanarken diğer tarafta, felaketin boyutunu konuşuyor olacağız.

Haber kapağı ;

Rob Robertson tarafından 26 Ocak 2004 tarihinde, “Anadolu Türk buluntularının yüzde 100'ünü satın alıyor” başlıklı yazı Erzincan İliç'in arka planını anlatmaktadır.

İliç, Türkiye

— Yarının Tom Price'ları, Escondida'ları ve Grasberg'leri Rio Tinto(RTP-N) maddi etkisi olan büyük, uzun ömürlü, düşük maliyetli varlıklar arıyor. Tahminen 4,2 milyon onsluk bir kaynağa sahip olan Çöpler'in Türkiye'nin orta doğusundaki altın keşfi bu rakamı kesmiyor. Rio, 4 milyon hisse karşılığında projenin tüm haklarından feragat etmeyi kabul etti. Anadolu Madenleri Geliştirme(ANO.UV), gençteki hissesini %15'e çıkardı.

Rio Tinto, jeolog Richard Moores liderliğindeki Denver, Colo. merkezli bir genç olan Anatolia ile ortak girişim ittifakı içinde Çöpler projesini araştırmak için yaklaşık 5 milyon ABD doları harcadı.

Mart 2003'te, Watts Griffis & McOuat (WGM), Çöpler madeninin üç bölgede, ton başına 2,9 gram altın derecesine sahip 44 milyon tonluk bir kaynak içerdiğini tahmin etti. Anadolu, Kasım 2002'ye kadar açılan 80 delikten 34'üne dayanan tahmini sağlamak için WGM'yi korudu. Çoklu kesişme artı ton malzeme başına 1 gram altın içeren 20'den fazla delik, anlamlı olamayacak kadar geniş aralıklarla yer aldığından hariç tutuldu. 2003 yılında açılan ilave 29 deliğin sonuçları henüz dahil edilmemiştir.

Anadolu arama başkan yardımcısı Firuz Alizade, sonbaharda yaptığı saha ziyareti sırasında The Northern Miner'a "Rio Tinto büyük yataklar arıyor" dedi. “300 ila 500 metre aralıklarla delik açmayı seviyorlar.” Çöpler minimum 100 metre aralıktan maksimum 200-300 metre mesafeye kadar her yerde delinmiştir.

Ayrı bir işlemle Anadolu, orijinal lisans sahibi Türk ortağını da satın alarak Çöpler'in yüzde 100'üne herhangi bir telif hakkı, kazanç hakkı veya geri dönüş hakkı olmaksızın sahip oldu. Eski Türk ortağı Unimangan Manganez, 2 milyon ABD doları nakit artı 90 gün içinde 2 milyon ABD doları nakit karşılığında itfa edilebilecek imtiyazlı hisse aldı ve ardından Anadolu'da 2,25 milyon ABD doları değerinde adi hisseye dönüştü.

Anadolu'nun başkanı Moores, “Artık kalkınmayı hızlandıracak konumdayız” dedi. "Planımız doğrudan sızdırılabilir kaynağı teyit ederek onu rezerv durumuna getirmek. Bunu bu yılın yaz sonu veya sonbahar başında başarabilmeliyiz. Aynı zamanda, Rio'nun kavramsal çalışmasına dayalı mühendisliği geliştireceğiz ve potansiyel yüksek dereceli açık ocak işletmesi için geliştirmeyi hızlandırmak amacıyla çevresel çalışmalara başlayacağız."

Rio Tinto, Çöpler'a ilişkin kapsamlı bir kapsam belirleme çalışmasının mali sonuçlarını henüz tamamlıyor; Moores bunun olumlu olduğunu söylüyor. Tamamlanan çalışmanın önümüzdeki hafta içinde elimizde olmasını bekliyor. Çalışma, SRK Consulting'in yeni kaynak tahminini ve kaynak modeline biraz farklı bakan Rio'nun şirket içi tahminini içerecek.

Moores, 150.000-200.000 ons civarında bir yerde üretim yapan bir liçte karbon (CIL) çalkalama işleme tesisi öngörüyor. yılda "çok rekabetçi nakit maliyetleriyle, özellikle oksitlerde."

Metalurji çalışmaları, 1,9 milyon oz'a eşdeğer olan 5,4 gram dereceli 11 milyon tonun, %90'ı aşan bir geri kazanımla doğrudan süzülebileceğini göstermektedir. Moores, çoğunlukla oksit olduğunu, ancak %80-90 oranında geri kazanılabilen, oldukça süzülebilen bazı sülfürlerin de bulunduğunu söyledi.

Geriye kalan 2,2 milyon ons veya 2,4 gramlık 30 milyon ton, doğası gereği refrakterdir. Basit yüzdürme, ton başına 10 ila 12 gramlık bir konsantredeki sülfür altının %80'ini geri kazanabilir; biyoliç, içerdiği altının %92'sini geri kazanır. Metalurjik çalışmalar, Ana Porfir, Mermer Örtü ve Manganez Madenleri bölgelerinden alınan hem oksitlenmiş hem de sülfür cevherleşmesinin kompozit sondaj karot örneklerine dayanmaktadır.

Moores, "Sülfit kaynakları üzerindeki çalışma, bunların kalkınma planına nasıl entegre edileceğine odaklanacak" dedi. "Bu projeyi birkaç yıl içinde üretime geçirmeyi umuyoruz."

Anadolu'nun 35,3 milyon tedavüldeki hissesi veya tamamen sulandırılmış bazda 42,9 milyon hissesi var ve 52 haftalık 1,54-58 ABD Doları aralığında 1,35 ABD Doları civarında işlem görüyor. Şirketin yaklaşık 1 milyon ABD doları nakiti var ve cari fiyatlarla 5 milyon ABD dolarının üzerine çıkmayı planlıyor.

Anadolu, ülke içi deneyimli bir keşif ekibiyle, kurulduğu 1996 yılından bu yana yalnızca Türkiye'ye odaklandı. Moores, “Buradayız çünkü fillerin olduğu yer orası” dedi. "Şimdiye kadar gördüğüm her yerden daha fazla test edilmemiş bakır-altın porfir potansiyeli ürettik. “[Ülkede] mayın var ama son derece az araştırılıyor. Yüzeye çıkan ve keşfedilmeye hazır yatak türleri ile bu, 150 yıl önce Amerika'nın güneybatısına geri adım atmaya benziyor."

Türkiye, Avrasya, Arap ve Afrika kıtasal levhalarının çarpıştığı Alp orojenik kuşağında yer almakta olup, ülkenin hem kuzey hem de güney tarafında dalma bölgeleri bulunmaktadır. Bölgede tekrarlanan orojenez, volkanizma ve ada yayı oluşumu olayları yaşanmış ve bu durum ülke genelinde yoğun mineralizasyona yol açmıştır. Moores, "Burası büyük cevher yatakları için son derece zengin bir ortam" dedi. "Birden fazla orojenez döneminden geçen karmaşık bir jeoloji."

Bugün Anadolu, tamamına sahip olduğu Türk iştiraki aracılığıyla, ülke çapında yaklaşık 15.000 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bir düzineden fazla proje alanını kontrol etmektedir.

Rio Tinto, Türkiye'de baz ve kıymetli maden yataklarının aranması amacıyla Nisan 2000'de Anadolu ile 4 yıllık bir anlaşma imzaladı. Rio'nun keşif başkanı David Klingner yakın zamanda düzenlenen bir yatırım seminerinde yaptığı konuşmada, "Ortak ilişkiye bizim sağlayamayacağımız bir şey katabildiğinde ortaklarla çalışacağız" dedi. "Bu, belirli bir fırsata erişim veya jeolojik veya coğrafi nitelikteki yerel uzmanlığa erişim olabilir. Bu faktörlerin her ikisi de Türkiye'nin Anadolu ile ittifakının gelişmesinde etkili oldu. Bir ortakla çalışmak aynı zamanda bize büyük, uzun ömürlü cevher kütlelerini ararken yaptığımız küçük keşiflerden herhangi birini elden çıkarma olanağı da sağlıyor."

Anadolu ve Rio Tinto kısa bir süre önce anlaşmalarını 4 yıl uzatma konusunda anlaştılar; buna göre Rio, proje üretimi ve taban araştırmaları için yılda 500.000 ABD Doları, ayrıca Anadolu'nun ofis masraflarını karşılamak için yıllık 216.000 ABD Doları sağlayacak. Rio Tinto tarafından seçilmeyen veya bırakılmayan maden mülkleri diğer üçüncü şahıslara teklif edilebilir.

Rio'nun belirlenmiş bir mülkten (%66,7 oranında) pay almayı seçmesi durumunda, en az 10 milyon ABD Doları harcaması, büyüklük sırası araştırması yapması ve Anadolu'ya altı yıl içinde 1,5 milyon ABD Doları ödemesi gerekmektedir. Kazanç anlaşması, Rio'nun ilk yılda en az 300.000 ABD Doları, ikinci yıldan altıncı yıla kadar ise en az 500.000 ABD Doları harcaması gerektiğini şart koşuyor. Anadolu, tüm taban kampanyalarının yanı sıra Rio'nun gelir getiren bir mülk için harcadığı ilk 3 milyon ABD dolarını da yönetiyor. Ortaklaşa yönetilen bir teknik komite tüm harcamaları onaylar.

Rio Tinto bugüne kadar Anadolu ortak girişimine yaklaşık 12 milyon ABD doları harcadı. Rio'dan Klingner, "Hep birlikte, Çöpler'de şu ana kadar bir keşif yaptık ve mevcut en az keşfedilen porfir bakır arazilerinden bazılarının mülkiyetine sahip olduk" dedi. "Anadolu ve onların deneyimli Türk arama ekibiyle olan ittifakımız sayesinde programı özel potansiyel test aşamasına hızlandırmak için Türkiye'ye girmeyi başardık." Anadolu'nun Türk jeologlarının çoğu eski Cominco'ludur.

Klingner şöyle devam etti: "Dünyada Rio Tinto'yu etkileyecek kadar büyük çok az altın fırsatı olduğundan saf altın fırsatlarına çok fazla odaklanmıyoruz." "Belirli bir iyi altın fırsatıyla karşılaştığımızda elbette onu takip ederiz."

Rio Tinto şu anda üç Anadolu projesinden kazanç sağlıyor. Bunlardan ilki, Ankara'nın yaklaşık 550 km güneydoğusunda, Türkiye'nin orta doğusunda yer alan ilçe büyüklüğündeki Tunceli'dir. Ortak girişim, mineralleşen diyoritlerin kestiği Tersiyer ada yayı volkanik kuşağındaki Kızılviran da dahil olmak üzere en az beş yaygın bakır-altın porfir hedefinin ana hatlarını çizdi. Kızılviran prospekti, 2x1 km'lik bir alanda, yaygın anormal bakır ve altın mineralizasyonuna sahip, süzülmüş, fillik alterasyona uğramış bir tepe olarak bir sırtın tepesi boyunca açığa çıkmaktadır. Süzülmüş kapaktan alınan numuneler, ton başına %0,01-0,1 bakır, %0,05'e kadar molibden ve ortalama 0,2 gram altın taşıyor. Sırtın tabanı, ilkbahar akıntısıyla açığa çıkan kalkosit bölgelerinden %3,7'ye kadar bakır, 1 gram altın ve %0,04 molibden değerleri verdi.

Ortak girişim, geçtiğimiz yaz Kızılviran'ı tek delik ile test etti ve ortalama %0,4 bakır, 0,14 gram altın ve milyonda 60 parça (ppm) molibden ile 594 metreyi kesiştirdi. Klingner şunları söyledi: "Tarla sezonu sona ermeden Kızılviran bölgesinde yalnızca bir delik açabildik, ancak kavşak ekonomik olmasa da bize önemli ölçüde cesaret verdi."

Rio Tinto aynı zamanda ülkenin kuzey-orta kesiminde, Gümüşhane ilçesi yakınındaki Kırıntı altın madenini de geliştirmeyi seçti. Toprak örneklemesi, jeofiziksel bir hedefin üzerinde yer alan 1.000x600 metrelik umut verici bir altın anomalisinin ana hatlarını çizmişti. Kirinti'de 2003 yılının sonlarında sondaj yapıldı ve Anadolu sondaj sonuçlarını yeni yeni alıyor. Moores, "Rio için yeterince büyük olmayabilir" diye uyardı.

Rio'nun Anadolu'dan tercih ettiği üçüncü hedef Batı Türkiye porfiri bakır-altın hedefi olarak adlandırılıyor ve Moores "başka bir Tunceli olabilir" dedi.

Çöpler

Çöpler projesi, Divriği-Tunceli porfir kuşağında 9,5 kilometrekarelik bir vadiyi kapsıyor; Türkiye'nin güneyi boyunca uzanan ve 9.000 yılı aşkın süredir tarihsel olarak kazılan kıvrımlı, faylı ve mineralli dağ sıralarından oluşan Torid tektonik kuşağının bir kısmı. Mülkiyet, Ankara'nın yaklaşık 500 km doğu-güneydoğusunda ve Fırat Nehri'nin 5 km doğusunda, yaklaşık 2.500 nüfuslu bir kasaba olan İliç'in yakınında yer almaktadır. Altyapı iyi ila mükemmel arasında olup, tesise 5 km mesafe dahilinde asfalt otoyol veya demiryolu ile erişim sağlanmaktadır. Elektrik, işçilik ve su kolaylıkla temin edilebilir. “Altyapı kapıyı çalarken başka nereye gidebilirsin?” Anadolu'nun Alizade'sine sordu.

Fazla iyi olabilir. 30 evde yaklaşık 200 kişinin yaşadığı küçük Çöpler köyü ruhsat alanı içerisinde bulunuyor. The Northern Miner'ın saha ziyareti sırasında, Rio Tinto'nun Ana Porfir bölgesindeki sondaj alanlarından bazılarının, yeni inşa edilen evlerin temelini oluşturduğu açıkça görüldü. Bölgedeki ana faaliyet koyun çobanlığıdır ve Fırat Nehri boyunca buğday tarımı da yapılmaktadır.

Çöpler klasik mineralize porfir-skarn sistemidir. Mülk, yapısal olarak kontrol edilen ve stokwork oksit ve sülfit altın-bakır cevherleşmesine ev sahipliği yapan alterasyona uğramış porfirik sokulumları ve kireçtaşı skarnlarını kapsamaktadır. Yakın alanın altında, farklı bileşimlere sahip çok fazlı porfirik kütlelerin izinsiz girdiği metasedimanlar (kireç taşları) ve karbonat (mermerler) bulunmaktadır. Çöpler, Manzur formasyonunun masif ve kıvrımlı kireçtaşı birimleriyle örtülmüştür.

Altın-bakır cevherleşmesi, kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu iki yapı tarafından kesilen bir koridor boyunca stoklanmış porfir birimlerinde, kireçtaşı skarnlarında ve metasedimanlarda bulunur. Anadolu'nun proje jeologu İlhan Poyraz, “Bu koridorda her şey mineralleşmiş” dedi. "Burada ölü bir şey yok." Yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri, çapı 4 km'den daha büyük, oldukça değiştirilmiş ve rengi solmuş bir alanı göstermektedir.

Üç stil

Üç önemli cevherleşme tarzı mevcuttur: baskın altın-bakır porfir tarzı, breşik jasperoidler ve uzaktaki skarn veya yedek kütleler. Cevherleşme çoğunlukla, birincil olarak pirit ve kalkopiritten oluşan, az miktarda Bornit ve ağsal kuvars damarcıklarındaki sülfitlerden oluşan saçılmış sülfitlerden oluşur. Altın, öncelikle arsenopirit ve pirit ile ilişkili ince dağılmış taneler halinde oluşur. Yaklaşık %15-20'si serbest altın olarak ortaya çıkar.

Anadolu'nun Çöpler bölgesi ilk kez 1998 yılında ilgi odağı olmuştur. Bölge yüzlerce antik eser ve binlerce yıl öncesine ait cüruf yığınlarıyla doludur. Çalışmalar genellikle 40-50 metreyi geçmiyor. Bir sondajcı yakın zamanda çalışma yerlerinden birinde 300 ila 400 yıllık bir madeni para buldu.

İlk numune alma sonuçlarına göre, Anadolu'nun, 1979'dan 1992'ye kadar orada bir manganez madeni işleten asıl ruhsat sahibiyle anlaşmaya varması bir buçuk yıl sürdü. Eylül 2000'de Anadolu, bu konuda bir ortak girişim anlaşması imzaladı. Daha önceki numune alma sonuçlarına göre mülk Rio Tinto ile paylaşılmıştır.

Anadolu-Rio Tinto ortak saha ekibi, açığa çıkan Ana Porfir bölgesinin ana kısmı boyunca yaklaşık 400 metre aralıklarla iki paralel olmayan numune alma geçişi gerçekleştirdi. "Üst travers", 197 metrelik sürekli 5 metrelik kanal örneklemesinde ortalama 1,17 gram altın ve %0,17 bakır elde etti. "Alt travers", 125 metrede 3,1 gram altın derecelendirme dahil olmak üzere 637 metrede ortalama 1,44 gram altın ve %0,08 bakır elde edildi. Çoğu altın açısından anormal olan 2.000'den fazla yüzey çipi örneği toplandı. Numunelerin yaklaşık %10'unda 1 gramdan fazla altın analiz edildi ve 30 numunede 5 gramın üzerinde altın ölçüldü.

İlk delik Kasım 2000'de Ana Porfir bölgesine açıldı; yüzeyden 80 metre 1.61 gramla kesişti. İlk geçiş, 300 metre aralıklarla açılan, geniş aralıklı altı çekirdek deliğinden oluşuyordu. Deliklerin beşinde ortalama 60 metrelik 2,3 gram altın, 9 gram gümüş ve %0,1 bakır elde edildi.

RC, karotlu delme

Ortak girişim o zamandan bu yana hem ters sirkülasyon hem de karot yöntemlerini kullanarak 109 delikte 16.243 metre sondaj tamamladı. Sondaj, 2 kilometrekarelik bir alan (kabaca 2,5 km uzunluk ve 800 metre genişlik) içindeki üç bölgede çıkarım yapılan bir kaynak tanımlamıştır.

Ana Porfir bölgesi bugüne kadarki en fazla sondajı aldı ve kaynağın yarısından fazlasını içeriyor. WGM, Ana Porfir bölgesinin, 2,1 gram dereceli, 2,3 milyon oz'a eşdeğer 33 milyon ton içerdiğini tahmin ediyor. Poyraz'a göre oksit Ana bölgede 25 metreden fazla derinliğe ulaşmıyor. Mermer Örtü alanı, 1 milyon oz'a eşdeğer, 7,7 gramlık çok daha yüksek dereceli 4 milyon ton içerir. Moores, esas olarak oksitlenmiş kontakt mineralizasyondan oluştuğunu ve neredeyse tamamının doğrudan süzülebildiğini söyledi.

Manganez Madeni bölgesi, 4,1 gram veya 900.000 onsluk dereceli 7 milyon tona ev sahipliği yapıyor. Oksit cevherleşmesi 200 metre derinliğe kadar uzanır. Hem Manganez Madeni hem de Mermer Örtü bölgelerinde bir miktar sülfit malzemesi bulunmaktadır ve bu malzeme sızdırılabilir niteliktedir.

Tanımlanan üç bölge hâlâ yalnızca kısmen tanımlanmıştır; grev boyunca ve derinliğe kadar açıktırlar.

Anadolu'nun 9,5 km2'lik Çöpler alanı dışında 249 km2'lik çevre alanı bulunmaktadır. 2002 yılında, 250 metre aralıklarla yaklaşık 5.400 hat km bölgesel helikopter jeofizik araştırması gerçekleştirilmiştir. Birkaç manyetik anormallik tespit edildi; bunların dördü, Çöpler'in çevredeki ayak izi alanına düşüyor ve takip soruşturmasını bekliyor.(bkz)