Hiçbir yerde maalesef ki izleyip okuyamacağınız bozunum sonrası, öncesi ve olaylar silsilesinin bir kısmını belgeleri ile aşağıda okuyabilirsiniz !!
DÜNYAMIZ...
Her gün, uzayda yarattığımız uydu çöplüğünden ortalama olarak 1 parça Dünya’ya geri düşmektedir. Her gün uzaydan Dünya’ya 100 ton ağırlığında meteorit tozu düşmektedir.Ozon deliği küçülmektedir. 2012 senesinde deliğin büyüklüğü, son 10 senedeki tüm değerlerden daha küçüktü.
NELER OLUYOR DUNYAMIZA ?
Dünyanın "Nazar Boncuğu" olan Konyadaki "Meke" gölü kuruyup "KAN"a döndü..
Meke Gölü yüzde 99 oranında kurudu. Yağışların az olması ve yeraltı sularının çekilmesiyle kuruyan krater gölde, tuz tabakaları oluştu. Su bulunan az bir bölümü ise kırmızı renge büründü.
Uludağ'ın altında bulunan elementlerin tutuşması ve bu dağın patlaması,Trident dalgalarının İzmir ve Efes'e kadar gelmesi ( Trident dalgaları Manyetik kutup yer değişiminde oluşur,bugün Toros dağ zirvelerinde deniz kabukluları ve balık fosilleri vardır,dalgalar yüzlerce metreyi bulur,nedeni manyetik kutupların aniden yer değiştirmeleridir,bu durum da okyanusların yer değiştirmesine sebep olur ) Amerika'da muazzam Orman yangınları başladı "Alaska" gibi soğuk bölgeler bile yanıyor,kuraklık ve kıtlık her yerde..
DIKKAT !!!
Medya,bu bilgileri vermiyor ve önlem almak için oldukça kısa bir zaman kalmış olabilir!
Son gelen haberler iyi görünmüyor,Şu anda hayatta olan her biriniz,daha önce tesbit edilip takibi yapılamamış tarihi bir olaya tanıklık ediyorsunuz.
ESA uydularından biri 11 Kasım 2013 tarihinde yakıt düzensizliği nedeniyle dünyaya düşmüştü, ESA (European Space Agency) uzaya sadece dünyanın yerçekimi alanını haritalamak ve analiz etmek için bir "uydu görev grubu" oluşturmuş ve 3 boyutlu görüntüleme yapabilmek için farklı açılarda bu uydularını konumlandırmıştı..
Bunun çok önemli bir nedeni vardı ve uluslararası bir çalışma grubu bu konuyu sessizce takip ediyordu, Dünyamızın Manyetik Kuzey Kutbu bir süredir güneye "Sibirya"ya doğru ilerlemekteydi ve bu fenomenin neler getireceği konusunda kıyamet senaryoları hazırlanıyordu, Maalesef durum beklenenden kötü çıktı..
Bir süredir Anormal Atmosfer olayları ile karşı karşıyayız,bu koşul değişiminin bazı nedenleri olsa da nereye gittiği ve nasıl sonuçlara götüreceği konusunda,bilim dünyasında büyük endişeler var,Dünyamızın manyetik kalkanları önemli ölçüde zayıfladı ve bu da "Aerosollenmeye" yani bulutlanmaya neden oluyor,kozmik ışınlar ve UV gibi radyoaktif serpintiler artık dünyamıza daha engelsiz ulaşıyorlar..
Evet, son tespitlere göre,kuzey kutbu ve güney kutbu ikişer ayrı manyetik alana ayrıldılar.. Artık iki ayrı Kuzey manyetik Kutbu var ki biz bunlara resimde gördüğünüz gibi "K1" ve "K2" diyoruz,aynı sorun "Güney" için de geçerli,
Sorun şu ki "K2",hızla "G2"ye doğru ilerliyor ve bu süreç böyle devam ederse önümüzdeki 400 gün bir varoluş mücadelesine dönecek.
İki kuzey manyetik kutbu ( K1 ve K2 ) birbirlerini itiyorlar ve bir daha bir araya gelmeleri mümkün değil,esasen dört kutuplu bir manyetik alanın oluşması da mümkün değil idi,bu fizik kurallarına tamamen aykırı,bu yüzden manyetik alanımız bütünleşme hareketine girecektir.
"K2" yakında "G2" ile birleşecek ve bu olduğu anda,süratle bir "tepetakla" gerçekleşecek.
Bu durumda "K2" büyük ihtimalle "G2" ile birleştikten sonra ekvator doğusunda "Japonya" nın güney doğusunda yeni bir kutup alanı oluşacak,ya da "K2","G2" ile birleştikten sonra bu muazzam alan şu an ki "G1" noktasına ilerleyip dünyayı dengeleyecek..
Gördüğünüz sarı alanlar 40 ve 50 bin "Nanotesla" "manyetik akı yoğunluğuna maruz kalan birinci derece tehlike altındaki tetktonik afet bölgeleridir, bu bölgeler başta Amerika California ve Avrupa akdeniz kuşağı ile Türkiyeyi kapsayan ve Iran Hindistan Endonezya'ya kadar uzanan ve tüm deprem bilimcilerinin çok sıkı takip ettikleri bir volkanik-tektonik-enerji alanıdır..
Bozulan Manyetik Alan dengeleri daha büyük felaketler getirmek üzereler..öyle ki belki de her gün Türkiyemizde 9 veya 10 Richter şiddetinde depremler tetiklenebilir ve bu sadece bir başlangıç olur. Dünyamızın kutup merkezleri değiştiği anda dev "Trident" dalgaları ki bunlar yüzlerce metreyi bulabilir,karaları yutacak,hiç umulmadık yerlerde "yere batmalar",çöküş ve volkan patlamaları görülecektir..
DiKKAT !!!
Arkadaşlar o kadar büyük kozmik derecede değişiklikler oluyor ki insanlara çaktırmamak için medya ve politik aldatmacalarla gündemi oyalayıp toplumları uyutuyorlar..
Bir kaç yüz yil sonra Dünyayı yerinde bulamayacaksınız,Ekonomiler gitmiş,gıdasız ve kaynaksız kalacak bu dünya..
Saadece uzayda manyetik akı yoğunluğu 0.1 ile 10 nanotesla arasındadır, Dünyamızda 50.Enlemde manyetik akı yoğunluğu ( Burası tam ingiltereyi kapsayan Almanya yatayında dünyayı çeviren kuşak,sarı ile kırmızının arası ) 58mikrotesla'dır, Ekvator'da bu kuvvet 31 mikrotesla olur, Tıbbi amaçlı MR manyetik akı..4 Teslaya kadar gelir, Bir güneş lekesinin manyetik akısı 10 Teslaya gelir,
Bugüne kadar laboratuvar'da üretilebilen en güçlü manyetik alan 45 Teslayı buldu,Osaka'da bunu 80 Teslaya çıkardılar,Rusya Sarov'da patlayıcı ile 2800 Tesla ölçüldüğü rapor edilmiştir..
"Manyetik alan",volkanik aktivitelerden bile etkilenen değişken bir yapıya sahip, Güneşimizin manyetik alanı her 11 yılda tepetaklak olurken,bu dünyamız için binlerce yılı bulabilir,manyetik alanın birim üzerindeki baskısının az olması müthiş bir dengenin eseridir..
Sorun şu ki.....
Diğer bir kuvvet daha var biz ona "Yerçekimi" diyoruz ve Türkiyemiz, bu kütleçekimin dünyada en yüksek olduğu bölgedir ( benzer bir yüksek yerçekimi Endonezyada ve Japonya'da var ),evet kaderimiz kısa boylu olmak :) ...
Dünyamızın manyetik alanını etkileyen faktör,"Dünyanın Merkezi"dir..
Yerçekimini belirleyen faktör de Dünyanın merkezidir..
Fakat Yerçekimi formüllerinde nedense manyetik alanın varlığı ve etkileri ile ilgili hiç bir veri bulunmaz,aynısı tersi için de geçerli,dünyanın merkezi bir demir çökeltisi olarak tahmin ediliyor ve elektro - manyetik bozunum her an yerçekimini etkileyebilir..
Newton'un yerçekimi kanunlarında dünyamızın manyetik kalkanları ile ilgili veri yoktu ortak hesap yapılamazdı çünkü manyetik kalkanlar henüz ölçülemiyordu,fizikçiler de yerçekimi ve manyetik kalkan kuvvetlerinin tamamen birbirlerinden farklı kuvvetler olduğunu söylerler ancak bu çok büyük bir hata olabilir,merkezden gelen iki ayrı kuvvet nasıl tamamen ayrı işleyebilir..???
Manyetizm,iki objeyi bir araya getirebileceği gibi onları ayırabilir yani itebilir de,objelerin arasındaki mesafeler de önemlidir,biliminsanları bu tür kuvvetleri küçük örneklerle ölçüyorlar mıknatıslar ve elektromanyetik yapay alanlar gibi.."iki mıknatısı birbirinden uzaklaştırın ve görün etkileri sıfırdır" diyorlar..ve bu modeli dünyanın merkezi kuvvetleri için uyarlıyorlar.
Dünyamızın Manyetik koruma kalkanları fliplendikleri ( tepetaklak )anda, güneş koronasında dışa doğru patlamaların artışına benzer şekilde bir yerçekimi kaybının yaşanacağını düşünüyorum,hatta bu konuda uyarılar var..
Bu söz konusu olduğu anda..
Arabalar, insanlar, eşyalar, trenler, gemiler uçaklar, gezenler... yüzenler, su molekülleri..denizler, bir kaç dakikalığına ağırlıklarını kaybedebilirler..( yerçekimi kütle ile ilgili olduğu kadar yön ve dönüş..rotasyon ile de ilgili..rotasyon değişimi yerçekimini etkileyecektir ).
Esasen zamanın git gide kısalması bunu son derece güçlendiren bir delil olabilir,yerçekimi kuvveti,üç boyutlu bir etkidir,
Atomların Nükleer gücü vardır,"proton" ve "nötron"ları bir arada tutan bu kuvvet ancak "füzyon" (ayırma işlemi ) ile bozulabiliyor, Elektomanyetizm bu türden kırılabilen ya da ayrıştırılabilen bir kuvvet değildir.
Sorun şu ki Atomların yapısında "GLUON" adlı parçacıklar belirlendi..
2005'te atomaltı parçacık olarak adlandırılan bazı keşifler yapıldı,daha önce maddeyi "atomların" oluşturduğunu biliyorduk ama şu anda..anladık ki tüm maddeler "kuarklardan" oluşuyor,
Bilinen "6" KUARK bulunuyor,bunlar kombinasyonlara sahip,Protonlar ve Nötronlar "3"Kuarkın birleşimiyle ortaya çıkıyor ("kaon" ve "pion" gibi farklı sınıf kuarklar da var) fakat bilinen evrende "3" kuarktan fazla birleşme ile oluşan partikül yok,bu kuarkları bir arada tutan kuvvet "GLUON" ve "FOTON" oluyor...işde bu parçalar ELEKTROMANYETİK güce sahipler ve bunların sayesinde "kuarklar" bir arada duruyor..
Partiküllerin geri kalanlarında yukarı ve aşağı karşıt kuarklar bulunuyor..
Bunlar doğru ise Madde yeni haline doğru dönüşüyor..!
Gluon ve Foton için 2.....Kuark adedi de en fazla 3 olup.....bilinen 6 Kuark ortaya çıkıyor,
Dünyamızın yer çekimi ivmesi "9,78 m/s2" ( dokuz virgül yetmişsekiz kütle bölü saniye kare olarak okunmalıdır )..
Şimdi de dikkatinizi başka bir tarafa çekmek istiyorum..
"Besmele" 19 adet Arap harfi ile yazılır,....9. harf tam da "RI"ya isabet eder,bu harfin ebceddeki karşılığı "30"dur,tam bu anda Ebced sayı değerinin sıfırını ayırın,elinizde "3" kalır,bu "3"ün kendisiyle çarpımı ( bilinen en fazla 3 Kuark adedi var ),"yer çekimi ivmesi"nin ( 9,78 ) dokuzunu ( 9 ) verir.( 9 sayısını kaç ile çarparsanız çarpın,sonucun hane toplamları daima 9'u verir,bunun gibi bir örnek asla yoktur,mesela 9x4=36 ediyorsa,3+6="9" gibi....)
Gluon ve Foton 2 adet....Kuark adedi de en fazla 3 olup bilinen de en fazla 6 Kuark sayıları için, Besmelenin 2.,3.,ve 6. ebced karşılıklarına bakın..
60'ı ,40'ı ve 30'u elde edersiniz,...."60 - 40" koordinatları,tam şu anda ikiye ayrılan kuzey manyetik kutbunun ( Vologda Rusya ) rotasını ( "K2" / gezici doğu manyetik kutbu ) verir, ( bu bize son derece kritik küresel bir uyarı olabilir mi ? ),aynı koordinatı "30 - 40" olarak ararsanız tam olarak Mekke ve Medinenin sorumlu devletini Suudi Arabistanı bulursunuz...işte bu enlemin doğusu....bu defa da "K2" ve "G2" birleşmek üzere olan iki doğu güney ve kuzey kutuplarının birleştikten sonraki yeni kutup konumunu enlemde buluruz,yani JAPONYA'nın biraz güney doğusu.
"Yer Çekimi İvmesi"nin "9,78" olduğunu yukarıda vermiştik,gerçektende ALLAH Alimul Gaybdır ( gaybı bilendir ), Tevbe Suresi 9:78,
NELER OLDU VE OLACAK ???
6’ncı Kitlesel Yok Oluş Süreci Başladı..
Tüm bu kitlesel yok oluşların tamamı "insan" kaynaklıdır..
Altıncı kitlesel yok oluş sürecine girdik, bizler bu yok oluş sürecinin içinde bulunan nesilleriz,"7"nci ve son yok oluştan önceki "Kavim" bizleriz,
Gıda ve yaşam alanlarımız yok oluyor,Hayvanların nesli hızla tükeniyor,denizler balıksız, karalar susuz, barajlar boş ve şehirler alabildiğine büyümüş durumda, uzaydan çekilen uydu fotoğrafları ülkelerde devasa boyutlarda "gri" renkte betonlaşmalar olduğunu ve dünyamızın doğal dokusunun değiştiğini gösteriyorlar,
Dünya, bugüne kadar beş defa tanık olduğu ve yeryüzündeki tüm bitki ve hayvan türlerinin sonunu getiren kitlesel yok oluşa yeniden tanık olabilir.
1500 yılından bu yana karada yaşayan 320'den fazla omurgalı hayvan yok oldu, hayvan türleri %25 azaldı, kabuklular, solucanlar, kelebekler ve daha birçok omurgasız canlı türünün sayıları azaldı,
Şundan emin olun ki,tüm bu kitlesel yok oluşların tamamı İnsan kaynaklıdır..
Hayvanların nesli hızla tükeniyor, üçte bir oranında bir yok oluş söz konusu,başta filler, gergedanlar ve kutup ayıları olmak üzere büyük hayvanlar tükeniyor, Zebra zürafa ve fil gibi hayvanların arınması halinde topraklar yabani otlar ve kemirgenlerle dolar, bu durum insanlar için çok ağır sonuçlar doğurur,ve arılar gibi nebatat için gerekli haşerat da tükenmek üzere..
Kemirgenlerin istila edeceği bir dünya, salgınların da kısa sürede tüm insanlığa bulaşmasına neden olabilir,öyle bir döngü başlayacaktır ki,insanlık saadece bu nedenle kendi vatandaşlarına taktik saldırılar gerçekleştirmek zorunda kalacaktır, son 50 yıl içinde insan nüfusu iki katına çıkarken, omurgasız hayvanların oranı yüzde 45 azalma gösterdi. Bu azalmanın en büyük nedenleri, iklim değişikliği ve yaşam alanlarının daralması, insan etkisi nedeniyle hayvanların yok olma hızı neredeyse 1000 kat arttı.....
Güneş ve Ay'da kararma,kanlı ay,Denizlerin karışıp kaynaması,"Hind okyanusunun akdenize gelmesi",Yemen'den bir ateş çıkması,Hatay Amik ovasında harp..
Mehdi aleyhisselamın gelmesi,Hazreti Isa Aleyhisselam'ın nüzulu, Deccal'ın çıkması, Yecüc Mecüc'ün harekete geçmesi,Güneşin batıdan doğması,
Hepsi de gerçekleşecektir...
Gaybi Allah bilir fakat olacak olaylar silsilesi daha onceki kavimlere olanlar Kuran'da acik sekilde beyan edilmistir...
Herkesin calismaya uretmeye ve aldigi oksijeni dogru sekilde tuketip karbondioksite cevirmeye ihtiyaci vardir..
Iyi Calismalar, Umutlariniz Tukenmesin :)
Mustafa 2 Yıl Önce
Mehdi as dönemi yaklaştı o zaman
bülent yağuzdoğan 3 Ay Önce
biz insan oğlu çok güzel şeyleri maf etmekte birinci siradayız hz.mehdi aleyselam dönemi gayrı yakındır....