“Küresel diktatörlük” için yola çıkmışlardı, şimdi yeniden “Demokrasi havarisi” kesildiler.
Biden artık bir Demokrat değil, Küreselci Kamala Harıs'ın kuyruğuna takılmış, bir politikacı.
Biden bu etkinliği, bir, makyaj tazelemek için, iki, bu GlobalReset sürecinde, liderlik, yöntem ve hedefler konusunda birlikte hareket edeceği ülkeleri görmek, onların sadakatını test etmek, bu anlamda bir kararlılık ve cesaret gösterisinde bulunmak.
Çin ve Rusya, Biden’e tepki gösterdi ve “kendi sorunlarını çözmekten aciz bir yönetim, dünyaya akıl veremez”. Yani diyorlar ki, “Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede”. Ya da “Laf ile verirler aleme binlerce nizamat, bin teseyyüb bulunur hanelerinde”. Adama derler ki, “Kendi gözündeki merteği görmüyorsun, başkasının gözünde çöp aryıyorsun”, durum biraz da buna benziyor. Biden yönetiminin Demokrasi vaadi, Bekri Mustafa’nın Ayasofya’ya iman olmak istemesi gibi bir şey.
Biden’in zirve öncesi Putin’le görüşmesi, tam bir rezaletti. Çin’le restleşme devam ediyor. Garip ama gerçek, GlobalResetciler hem Çin’i diktatörlükle, Demokrat olmamakla suçluyorlar, hem de GlobalReset sonrası dünyanın daha disiplinli, kolektif mülkiyet esaslı, katı nüfus politikalarının olduğu ve planlamanın hayatın her alanında esas olması gerektiğini, yani Çin Sosyal Kapitalizmi modelini savunuyorlar.
Dünya yeni bir dünya savaşının tam göbeğinde. Ama “ol mahiler ki, derya içrede deryayı bilmezler”. Bu “soğuk savaş” değil, Tanklar, gemiler, uçaklar bomba yağdırmadığına cephede askerler savaşmadığına göre bu “sıcak savaş”a da benzemiyor. Bu “post modern bir savaş”, hani şu “postmodern bir darbe”. Bütün darbeler nasıl Demokrasiyi rayına oturtmak için yapılırsa, bu savaşlar da bu seferlik barış’dan önce, sağlık ve refah toplumu, yeni dünya düzeni için! Pentagon, CIA, FDA, DSÖ bu kez varlıklarını insanlığa feda etmek için birlik oldular.(!?) ve insanlığa “Tanrısal bir cömertlik” sunmak istiyorlar.(!?) İnandınız mı!
Bu kez tankları ile topları ile değil, enjeksiyon, PCR, ilaçları ile geliyorlar. “Biyolojik bir savaş”la karşı karşıyayız. Ülkelerin ekonomileri çökertiliyor, siyasi krizler oluşturuluyor, saldırdıkları ülkelerdeki işbirliği yaptıkları siyasiler, bürokratlar, Media, STK’lar, Meslek odaları, iş adamları ile akademisyenlerle işbirliği yapıyorlar. StarLinkler üzerinden geliyorlar, 5G’lerle geliyorlar.
“Demokrasi zirvesi”nden bir şey çıkmadı. Şimdi sıra, Davos’ta. Burada olacakları görmek için Ocağın 3.çeyreğini bekleyeceğiz. Ama şimdiden Çin’de yapılacak 2022 Pekin Kış Olimpiyatları gündem oldu. Çin’de yapılacak olan sadece Olimpiyat değil. Çin, olimpiyadları boykot etmeye çalışan ülkelerin bu davranışlarından dolayı “bedel ödeyecekleri” konusunda uyardı. Bu arada Biden-Putin buluşmasından sonra gerilim tırmanmaya devam ediyor. Rusya Batı ve Kuzey Karadeniz’deki gerilim, balkanlardaki hareketlilik, ABD’nin Doğu Akdeniz, Ege ve Kuzey Yunanistan’daki hareketliliğinden yola çıkarak Küba Füze Krizi benzetmesi yapmasını bir kenara not etmek gerek. Ruslar açıkça "bir sıcak avaş mümkün" mesajı veriyor.
Biden Çin ve Rusya ile restleşirken, aslında içeride de Cumhuriyetçiler ve Trump ile uğraşmak zorunda. Pentagon ve CIA Global Reset lobisine destek verirken, sayıları giderek artan yargıçlar, Globa Reset lobisinin sermaye ve teknoloji ayağına karşı sert kararlar vermeye devam ediyor. Elon Musk, durup dururken, “çok çocuk yapın, ölümsüzlük iyi bir karar değil, hayatın kalitesini artırıp, süresini artırmak yeterli” derken, bir çok noktada çalışmalarını yavaşlattığı ve daha az konuştuğu görülüyor. Bir yandan da Rothschildler ve Rockefeller lobisi, kendi arasında bir yandan liderlik, yöntem ve nihai hedef konusunda rekabet ederken, öte yandan medya, STK, sermaye siyaset, bürokrasi, akademi, ilişkili oldukları sektörler üzerinden global bir mobing uygulamaya devam ediyorlar.