COVİD-19’UN SIRRI TÜRKİYE’DE ÇÖZÜLDÜ!

mRNA’nın Proje Olduğu Belgelendi!

Yazan Muammer KARABULUT

Wuhan pazarından COVID kaynaklı veriler yayınlandı: bilim adamları ne düşünüyor? Daha doğrusu yarasa’dan insana uzanan zincir bozuldu.

ÇİN swaplarının hakemli ilk analizi NATURE’de yayınlandı, SARS-CoV-2 için pozitif test edilen örneklerde hayvan DNA'sının bulunduğunu ama konakçısının hayvan olmayacağı ortaya çıktı. (bkz), (bkz)

ÇİN, DSÖ’nün Hükümetler üzerinden dünya insanlarını aptal yerine koyarak var ettiği sözde Covid-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsünün hayvan dedikleri YARASA’dan değil, insandan bulaştığını açıkladılar.

Dünya’da planlı salgında yapılan hilenin, yarasada gizli olduğu yalnızca 5gvirüsnews’de yapılan haberlerle gündeme geldi. Çok basitti, “DSÖ Yarasa Nerede” diye soracaktık.

ÇİN, DSÖ’YE ATEŞ PÜSKÜRÜYOR!

Haklı olduğumuzu, koskoca ÇİN ve bilim insanları yeni anladı.

ÇİN Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi direktörü Shen Hongbing, DSÖ'nün yorumlarının, "saldırgan ve saygısız" olduğunu söyledi. Hongbing DSÖ'yü, "Çin'i karalamaya çalışmakla ve Covid-19'u siyasallaştırmasına" yardım etmekle suçladı. ÇİN’li bilim insanı Tong Yigang: Kovid-19 virüsü insandan bulaşmış olabilir. DSÖ SARS-CoV-2’nin kaynağını bulamayınca ÇİN, Dünya’daki planlı salgının hayvandan (Yarasa) değil insandan bulaşmış olabileceğine ilişkin ardı ardına açıklamalar geldi. Dünya’da planlı salgını viral hale getiren başta AP(Associated Pres) olmak üzere Amerikan CNN televizyonu, Türkiye’de ise TRT, NTV gibi bir çok basın yayın kuruluşu haberi vermek zorunda kaldı. Çinli bilim insanları, salgına neden olduğu söylenen virüsün kaynağını bulmadan test yapan, milyarlarca insana özellikle mRNA sıvısı zerk edenlere, COVID-19 salgınında ilk vakaların ortaya çıktığı Wuhan'daki bulguların virüsün vahşi hayvanlardan değil insanlardan yayıldığı ihtimalini güçlendirdiğini ileri sürdü. EYVAH, MEŞHUR VİRÜS İNSAN KÖKENLİ ÇIKTI! ÇİN’deki kurum yetkilileri, COVID-19'un kökenine ilişkin uluslararası bilim dünyasıyla yeterli bilgi paylaşılmadığına dair eleştirilere yanıt verirken, geçen hafta uluslararası bilim dergisi, "Nature"da (bkz) paylaşılan DNA verilerinde virüsün, insan kökenine işaret ettiğini de açıkladı. TRT’nin verdiği haberde de Çinli bilim insanlarının, COVID-19 salgınında ilk vakaların ortaya çıktığı Wuhan'daki bulguların virüsün vahşi hayvanlardan değil insanlardan yayıldığı ihtimalini güçlendirdiğini ileri sürdü. (bkz) Salgının ilk ortaya çıktığı Wuhan'daki deniz ürünleri gıda pazarında hayvanlardan ve çevreden toplanan 1300'den fazla numunenin DNA analizlerinin paylaşıldığı çalışmada, incelenen 457 hayvan numunesinin hiçbirinde virüse rastlanmadığının altını çizen araştırmacılar, bunun hayvanlardan bulaşma olasılığını geçersiz kıldığını savundu. (bkz) DÜNYADAKİ İLK MÜCADELE TÜRKİYE’DE BAŞLADI!

Şimdi DSÖ’nün 11 Mart 2020 tarihinde dünya’da tüm zamanların en büyük yalanı ile planlı salgın ilan ettiği günlere dönelim.

Büyük yalana hazırlık haberlerden birisi de henüz palanlı salgın ilan edilmeden önce (25 Şubat 2020 bkz) BBC tarafından yapıldı. Habere göre, Çin'in bir bölgesinde bir yarasa gökyüzünde süzülüyor ve geçtiği ormanlardan birine dışkısıyla koronavirüsün izini bırakıyor. Ormandaki yaban hayvanlarından biri, muhtemelen yaprakların arasında böcek arayan bir pangolin (karıncayiyen), bu dışkıya ulaşıyor ve enfeksiyonu kapıyor.

Yeni virüs de vahşi yaşam döngüsüne girmiş oluyor. Enfeksiyonu kapan hayvanlardan biri, bir kişi tarafından avlanınca da, hastalık bu kişiye bulaşıyor. Ve virüs yaban hayvanlarının satıldığı pazardaki işçilere bulaşıyor. Küresel boyutlara ulaşacak salgın da böylece doğmuş oluyordu.

Karşımızda virüsün kökeni Rhinolophus (at nalı) türlerinden bir yarasa vardı. Salgına neden olan virüsün adına da SARS-CoV-2 dediler. Hemen bu virüsü bulmak için de daha önce çalışılan genomlarına göre PCR Test uydurdular ve milyarlarca insanın ağzından burnundan sürüntü alarak Covid-19 hastalığını bulmaya çalıştılar.(bkz)

Aslında ortada bahsettikleri çerçevede ne yarasa, ne adı verilen virüs ne de hastalık vardı.

O zaman yalanın püf noktası yarasaydı. Eğer yarasanın üzerine gidilirse yalan ortaya çıkacaktı. 11 Eylül’de (2021) Maltepe’de yaptığımız miting sonrası 26 Eylül’de Ankara mitinginde yalnızca, “DSÖ Yarasa Nerede” sorusunu soralım ve bütün dikkatleri de yarasaya çekelim dedik. Hata mitingde kullanılacak otobüsün üzerine de, “DSÖ Yarasa Nerede” yazdırdık.

Dünyada ilk kez 5gvirusnews-platformu, planlı salgının yalan olduğunu açığa çıkartacak ve yalanı da kökünden çözecek bir formül bulmuştu, “DSÖ Yarasa Nerede.” İşte bu kadar basit bir soruyu bir türlü yaygınlaştırarak veya o günlerde hareket ettiğimiz insanlarla birlikte güçlü olarak söyleyemedik. Önerimizi kabul eden, Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri YALÇIN Sağlık Bakanlığı önüne, “DSÖ Yarasa Nerede.” çelengi bıraktı. (bkz)

Eğer “DSÖ Yarasa Nerede” sorusunu fazla değil, o günlerde 100 kişi söyleseydi, çok kısa sürede binlerce kişiye ve sonra da milyonlarca kişi ile birlikte sesimizi bütün dünyaya duyuracaktık.

Çünkü Çin’deki yarasanın genetik materyalleri ortada olmadığını çok iyi biliyorduk. Bunu da 17 Ocak 2020 tarihinde DSÖ’nün kabul ettiği PCR tanı kitinin protokolü sayesinde öğrenmiştik. BBC’nin bahsettiği Çin’deki bir ormanda uçan yarasa bulunamadığı için, Prof. Dr. Christian Drosten uydurduğu PCR Test protokolünde daha önce Avrupa yaşayan bir yarasanın(*) genetik kodlarını kullanılmıştı.(bkz) , (bkz)

Sonuç; Dünyayı kasıp kavuran planlı salgının sırrı ilk önce Türkiye’de çözüldü. Ve soruldu, “DSÖ Yarasa Nerede?”

(*) Bu virüs pozitif örnekler, Avrupa’da soyu tükenmiş rinolofid yarasalarından elde edilmiştir. SARS ile ilgili CoV sınıfında bu filogenetik aykırı değerlerin tespiti, tüm Asya virüslerinin muhtemelen tespit edilebileceğini göstermektedir..

SARS-CoV-2’nin ÇİN’le ilişkilendirilmesi ise 2002-2003 yıllarında, ÇİN'i ve Asya ülkelerini etkileyen Akut Solunum Yolu Sendromu (SARS) salgınının ardından, yarasa koronavirüslerinin genetik bilgilerinin olduğu bir arşiv oluşturmak amacıyla kurulan enstitü, COVID-19'un buradaki laboratuvarda yapay olarak üretildiği ve yanlışlıkla dışarı çıktığı iddialarına konu olmasından kaynaklandı.