Yazan Abdurrahman Dilipak
Cumhurbaşkanı diyor ki, “kapatmayı bize dayattılar.” Kim bunlar, niçin razı olduk?
Sağlık bakanı bizimde hatalarımız oldu diyor. Taksir mi, teammüd mü? O hatalar nelerdi, sonucu ne oldu. İster taksir ister teammüd olsun insanlar zarar görmüşse bu zararı kim, nasıl tazmin edecek.
Şimdi bir yandan Omciron’u konuşuyoruz, başımıza bir de “yerli ve milli” TurkoVac çıktı. Bu SinoVac’ın bir kopyası. 22 ay öncesi CoVID modeline göre üretilmiş. Aradan geçen zamanda onlarca mutasyon, Varyant gerçekleşmiş, şimdi bunu hangi akılla insanlara uygulayacağız.
Önce Sinovac’ı aldık. mRNA yı almayacağımızı açıkladık. Sonra mRNA ylibisi girdi devreye, Uğur Şahin, Özlem Türeci’ler girdi devreye. Pfizer’in BionTech’ini bir yerli milli ilan etmediğimiz kaldı. Onlarla devam ettik, Grafen tartışması gölgesinde.
mRNA’yı, PCR’yi icat edenler bu ürünler bu işe uygun değil dese de kimsenin dinlediği yok. Adam “aman çocuklara vurmayın” diyor, biz çocuklara da uygulamaya hazırlanıyoruz.
Elimizdeki TurkoVac’ı bitirelim sıra yerli ve milli (!?) mRNA’ya gelecek.
Yeni ilaçlar da sürecekler piyasaya. Sıra Abdullah Çoban’a gelince o yasaklı! İşin içine ya “Beyaz Türkler”den biri karışacak, ya da “Yeni Mütegallibe”lerden biri. Kızıl, Yeşil, Sarı, Pembe, Mor hepsi karıştı. LGBT’nin bütün renkleri var. Zaten bu çevredekilerin hepsi birbirine benzemeye başladı. İnandıkları gibi yaşamayınca, yaşadıkları gibi inanmaya başladılar.
Söz konusu olan, batıdan gelen bir talimatsa İstanbul Sözleşmesi, Lanzarotte, İklim, Hayvan hakları, siyaset, bürokrasi, akademi, media, sermaye hepsi kurşun askere dönüşüyor. Hepsi aynı koroyu oluşturuyor. (Bremen mızıkacıları’nı hatırladım). Yok aslında birbirlerinden pek farkları, tek farkları adları.
“Overton Penceresi”nden dünyaya bakınca insanlar başka bir dünyada astral bir yolculuğa çıkıyorlar sanki. Artırılmış sanal gerçeklikler dünyasında DeepFake, asıl gerçeğin yerini alıyor. Celladınıza aşık oluyorsunuz. Overton Sendromu CoVID’den, Omicron’dan daha tehlikeli.
İçişleri bakanlığı mahkemeye “zorunlu”luk yok “gönüllülük esas” diyor ama, Bürokrasi dinlemiyor. Medya dinlemiyor. Yargıya dert anlatamıyorsunuz. Sermaye dinlemiyor. Bakıyorsunuz bir takım kurumlarda hala, maske, mesafe, PCR, aşı uygulaması var.
5G’yi de anlatamıyoruz, StarLink’in aslında nasıl bir Milli Güvenlik meselesi olduğunu da anlatamıyoruz.
İlk 5G ye geçen hava alanlarından biri de “İstanbul”du. ABD’de son yayınlanan bir rapor, 5G uygulamaların pilotaj hatalarına sebep olabileceği ifade ediliyor. İsrail’i İlk, Cezayir’i son tanıyan ülkelerden biri olmak gibi, bugün de DSÖ, 5G, MetaVerse, GlobalReset gibi konularda aynı yanlışa düşüyoruz sanki!
Geçen gün Av. Hacı Ali Özhan sosyal media hesabından (@haciali1959) Plandemi sürecinde konusu suç olan emirlerin uygulanması konusunda bürokratların gözden kaçırdığını, anayasanın. 137. maddesi ve ceza kanunu 24. Madde hükümlerinin açık olduğunu hatırlattı ve “buna dikkat etmeleri menfaatleri icabı olduğu gibi hukukun gereğidir” dedi.
TCK Madde 24-“ “(3) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur.” Bu konuda diğer ilgili yasa maddelerini de hatırlattı:
-TCK m. 109- “... hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye ... cezası verilir. m. 112- ... hukuka aykırı başka bir davranışla; kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasına,... engel olunması hâlinde, fail hakkında ... hükmolunur”.
-m. 113-“ ... hukuka aykırı başka bir davranışla; bir kamu faaliyetinin yürütülmesine, kamu kurumlarında ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına, engel olunması halinde... cezasına hükmolunur.”
-m. 115- “... hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayan kişiye ... ceza verilir.”
-m. 117- “... hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye ... cezası verilir. 121- “Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde ... cezasına hükmolunur”
-m. 122-“ ... felsefi inanç ... farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını, Bir kişinin işe alınmasını, Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimse cezalandırılır.”
-m. 135- “Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye ... cezası verilir. Kişisel verinin, sağlık durumlarına ilişkin olması durumunda ... ceza artırılır.”
Anayasa Madde 137 – ...Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. Anayasa 13. Maddesinde “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması”nı kurala bağlamıştır ve bu kurallar da yasa ile düzenlenmiştir. Ayrıca 17. Madde “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı”, 42. Madde “Eğitim ve Öğrenim hakkı ve ödevi”ni düzenler. Bu kurallar keyfi bir şekilde yorumlanamaz. TCK Madde:77-“İnsanlığa karşı suçlar”ı, Madde:86- “Kasten yaralama suçu”nu, Madde:90-“İnsan üzerinden deney suçu”nu, Madde:109- “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu”nu, Madde:113-“Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçu”nu, Madde:257-“Görevi kötüye kullanma suçu”nu, Madde:309-“Anayasayı ihlal suçu”nu düzenler. Genelge, tamim, yönetmeliklerle anayasa ve yasa hükmü bypass edilemez.
Ha! Sahi bunlar çevreciydi, İklimciydi bir de değil mi? Muhammed Şeker Twitter’de yazmış: “Hatırlayalım! ‘52 milyar tek kullanımlık Covid maskesi üretilmiş. Bunların 1,6 milyarının okyanuslarda biriktiği tahmin ediliyor. Ve biyolojik olarak parçalanmaları 450 yıl alacakmış.’ Birileri hem insanı! Hem de tabiatı yok etmenin peşinde!” Bir de görsel eklemiş:
Ahmet Hamdi de, Twitter’de “Aşı olmayana test şartı” etiketini eklemiş. Ve demiş ki “Hiç düşünmeyeceksiniz değil mi? Bu pandemi ne içindi? Maske! PCR! mRNA! Grafen!.. Ve Alfa-Beta-Gamma-Mu-Omicron ne için? Sadece insanı dönüştürmek değil! Yeryüzünü de yok etmek! GreatReset nedir? Büyük Sıfırlama! Ya ilk günah! Nedir sahi? Şeytan neden yine o ilk âna dönmek ister?” Eee, anlayana sivri sinek saz, anlamaya davul zurna az. OVERTON Sendromuna yakalanmak istemiyorsanız, “sahibinin sesi” Bremen Mızıkacıları, parayı verenin öttürdüğü düdük hükmündeki, siyasi emellerini Global çetenin emelleri, çıkarlarını, Global sermayenin çıkarları ile tevhit eden, onlar tarafından fonlanan Medyadan yüz çevirin. Tabi karar sizin. Selam ve dua ile.
İsmet 3 Yıl Önce
Çok güzel bir yazı, Allah C.C yar ve yardımcımız olsun.
Ayşe 3 Yıl Önce
BBN Türk'te Salı 20:30 da BÜYÜK RESİM, Cuma saat 20:00 da TV100 de Ertan ÖZYİĞİT, Pazartesi -Çarşamba Akit TV de Derin GERÇEKLER, Çarşamba ve Perşembe 23:30 da Beyaz TV de HER AÇIDAN ve NE VAR NE YOK dışında TV lerde izlenecek bir şey yok. Hele haberler tüm kanallarda tam facia.