Yazan Muammer KARABULUT
DSÖ tarafından 11 Mart 2020 tarihinde ilan edilen Planlı salgından sonra bir de 7 Ekim 2023 tarihinde Netanyahu güçlerinin İsrail devletinin olanaklarını kullanarak yalnızca kendi gelecekleri için insan soykırımı yaptığı gerçeği ile karşılaştık. Yuvalandıkları yerin ise 9 Ocak 2024 tarihinde, New York’un beş bölgesinden birisi olan Brooklyn’de açığa çıkan tünellerin üstündeki CHABAD- Lubavitch örgütü olduğu öğrenildi.
BÜTÜN YOLLAR BROOKLYN’E ÇIKIYOR
Adını, insanlarda en çok görülen virüs olarak bilinen “Epstein–Barr”’den alan Jeffrey Edward Epstein, 20 Ocak 1953'te Brooklyn’de Yahudi bir ailede doğdu. Amerikalı finansçı, iş insanı olarak bilinirken 2005'te ABD'nin Florida eyaletinde, 14 yaşında bir kızla cinsel ilişkiye girmek için para verdiği iddiasıyla gözaltına alındı. O, artık pedofili suçlusuydu. 2019 yılında 13 ay hapis cezası aldı ve gözaltında tutulurken hapishanede ölü bulundu veya öldürüldü. Hakkındaki iddialar neredeyse küresel sistemde yer alan herkese bulaşarak MOSSAD’a kadar uzandı. Dava dosyası giderek büyüdü. Nihayet 2023 yılında gizlilik kararı kalkınca detaylar halkla paylaşıldı. Ortak suçları, küçük yaşta çocuklarla para karşılığı birlikte olmak gibi görünse de arkasında adrenalin hormonunun yükseltmesiyle elde edilen "Adrenochrome" (Adrenokrom) isimli kimyasal bileşiği elde etmek uğruna öldürülen çocuklar ve organ ticareti de vardı. Ve…Epstein Davası’nın içinde planlı salgının baş aktörü Bill Gates’de bulunmaktaydı.
Yahudi çıkışlı bir örgüt olan CHABAD’ın merkezi, yine Yahudi Epstein’ın doğduğu yer olan Brooklyn idi.
Gazze’de yapılan soykırımda en fazla çocuk ölümleri dikkat çekerken, CHABAD tünellerinde görüntülenen yataktaki leke ile ilk akla gelen yine çocuklar oldu. Yani karşımızda çocukları öldürmeyi, eziyet etmeyi ve kanlarını içmeyi kendilerinde hak gören yaratıklar var ve bu da büyük olasılıkla kalıtsal bir durum.
İşte DNA’larına girecek kadar güçlü olan bu sapkınlık, yüz yıllardır kapalı kapılar ardında dünyayı yöneten aile ilişkilerinde, aldıkları kültürde ve içine şeytan giren inanç sistemlerinde dolaşıyordu. Kendilerini bu pislik içinde büyütürken, Yahudi olmayan Goy, Ger veya Nokhri dedikleri ve hayvan yerine koydukları bizlere karşı, birlikte ve ketum davranış sergilerken, açığa çıkması durumunda ise koruma duvarı olarak, antisemitizmi ve Holokostu kullanıyorlardı.
Durum böyle olunca bir Yahudi Goy,haksız da olsa kültürü gereği haksız olan Yahudinin yanında yer alıyordu. Tabii ki bu durum, her türlü ahlaksızlığın ve sapkınlığın üstünün örtülmesinde de çok işe yarıyordu.
Yahudilerin kendi içlerinde yaşanan olumsuzluklar da, ya sır olarak kalıyor ya da kamuoyuna yansıdığında etkin oldukları basın-yayın organları sayesinde fazla dikkat çekmiyordu. Dünya kamuoyunu istedikleri gibi şekillendiren bu sapkın güçler, kendilerine karşı oluşacak olumsuzlukları da böylelikle büyümeden kapatmış oluyordu. Eğer kendilerine karşı gelenler olursa hemen antisemitizimle, holokostçulukla, gericilikle veya kendi icatları olan faşistlikle suçluyorlardı. Her ne kadar İsrail devletinin kuruluşuna insan haklarına hiç sayarak taraf olanlar bu durumu kendi soykırımları için kullansalar da Siyonizm karşıtlığının antisemitizm olmadığı kabul edildi. Üstelik artık Siyonistlerin holokostu da kullanmaya hakları yoktu.
O zaman bu çocuk vahşetinin sorgulanmasının tam zamanıydı. Bir tarafta Epstein davası ve CHABAD tünelleri, diğer tarafta ise Gazze’de yaşanan çocuk katliamı, her birinin hedefinde aynı kökten gelen sapkınlıklar vardı.
Yahudileri de rahtsız eden çocuk istismarının öznesi olan Brooklyn kökenli Epstein’i ve CHABAD merkezindeki temeli, bugün daha iyi görmemizi sağlayanlardan birisi de Haham Nuchem Rosenberg oldu.
Haham Nuchem Rosenberg, köktendinci Yahudi mezhepleri arasında, "çocuk tecavüzüne yönelik ihbar hattı" olarak tanımladığı ayıbı açıklamak için, gazeteci yazar Christopher Ketcham’ın karşısına geçerek; "Ben açık konuşacağım" dedi.
Brooklyn'deki köktendinci Ortodoks Yahudilik kolunun bir üyesi olan Nuchem, Tevrat Kanununa uygun olarak mikvalar(*) tasarlıyor ve onarıyor. Mikva, arınma için kullanılan bir ritüeldir. Dindar Yahudilerin çeşitli vesilelerle mikvede kendilerini temizlemeleri gerekir: Kadınlar adet kanamasının ardından, erkekler ise Roş Aşana(**) ve Yom Kipur(***) gibi Yüksek Bayramlardan önce ziyaret etmelidir. Dindarların çoğu ayrıca cinsel ilişkiden önce ve sonra ve Şabat'tan önce kendilerini arındırırlar.
Haham Rosenberg 2005 yılında Kudüs'e yaptığı bir ziyarette, şehrin en kutsal mahallelerinden biri olan Mea She'arim'de bir mikveye giriyor. Ve schvitz'e (terleme yeri) giren bir kapıyı açıyor. Her yer buhar, etrafı zar zor görebiliyor. Gözleri alışıyor ve yaşlı bir adam görüyor. Kendi yaşlarında, uzun beyaz sakallı, kutsal görünümlü olan buadam, buharların içinde oturuyor. “Kucağında, yüzü ona dönük, yedi yaşlarında bir çocuk var. Ve yaşlı adam bu çocukla anal seks yapıyor."
Haham Rosenberg duraklıyor, adam bir hayvana saldırır gibi çocuğa saldırıyor. Yüzünde korku olan çocuk hiçbir şey söylemiyor. “Yaşlı adam [bana baktı] hiç korkmadan, sanki bu olağan bir uygulamaymış gibi. Hiç durmadı. Çok kızmıştım, onunla yüzleştim. Çocuktan penisini çıkardı ve ben de çocuğu bir kenara çektim. Adama dedim ki, 'Bu Tanrı önünde bir günah, bir mishkovzucher. Bu çocuğun ruhuna ne yapıyorsun? Bu çocuğu mahvediyorsun!” diyor. Sırtını temizlemek için bir sopanın üzerinde olan bir süngeri , "Ne cüretle beni rahatsız edersin!" nidasıyla Haham Rosenberg’in yüzüne vuruyor. Bu tür şeyleri uzun zamandır duyduğunu söyleyen Rosenberg ilk kez tanıklık ettikleri karşısında şaşkındır.
Katolik Kilisesi'nde olduğu gibi ultra-Ortodoks Yahudilikte de çocuklara yönelik cinsel istismar krizi son yıllarda şok edici manşetlerden nasibini aldığı bir zamanda, New York'ta, İsrail ve Londra'nın önde gelen Ortodoks cemaatlerinde (CHABAD’da dahil) çocuklara yönelik taciz ve tecavüz iddiaları yaygınlaşmaya başlıyor. İddia edilen tacizciler okul öğretmenleri (Epstein’in de öğretmenlik yaptığını hatırlayalım), hahamlar, babalar, amcalar -erkek otoritesinin figürleri-. Kurbanlar ise Katolik rahipler gibi çoğunlukla erkek çocuklardan oluşuyor.
ERKEKLERİN YARISINA TECAVÜZ EDİYORLAR
Haham Rosenberg, Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük ve dünyanın da en büyüklerinden biri olan Brooklyn Hasidik cemaatindeki genç erkeklerin yaklaşık yarısının büyükleri tarafından gerçekleştirilen cinsel saldırıların kurbanı olduğuna inanıyor.
Ortodoks cinsel istismar mağdurlarını savunan bir Brooklyn kuruluşu olan Survivors(****) for Justice'in direktörü Ben Hirsch, gerçek sayının daha yüksek olduğunu düşünüyor. "Anekdotsal (gözlemsel) kanıtlara göre, yüzde 50'nin üzerinde bir oranla karşı karşıyayız. Bu neredeyse bir geçiş töreni haline geliyor.”
Bu suistimaller hakkında konuşan Ultra-Ortodoks Yahudiler kendi cemaatleri tarafından mahvediliyor ve sürgüne mahkum ediliyor. Fundamentalist olmayan bir Ortodoks Yahudi sosyolog ve Tempest in the Temple kitabının editörü olan Dr. Amy Neustein(bkz): Jewish Communities and Child Sex Scandals (Yahudi Cemaatleri ve Çocuk Seks Skandalları) adlı kitabın editörü, bana Brooklyn'de tanıdığı ve çocuklarının kocaları tarafından taciz edildiğinden şikayet eden bir dizi Hasidik annenin hikayesini anlatıyor.(*****)
Bu davalarda suçlanan erkekler, "çok hızlı ve etkili bir şekilde hahamları, Ortodoks politikacıları ve siyasi kulüplere cömertçe bağış yapan güçlü Ortodoks hahamları devreye sokuyor." Söylendiğine göre amaç, "anneyi çocuğun hayatından çıkarmak". Böylelikle mahkemeler anneleri bir kenara atıyor ve Hahamların etkisi kalıcı oluyor. Anne "kesilip atılıyor".
New York dışında bir üniversitede müzik öğrencisi olan Dr. Neustein'in arkadaş olduğu bir kadın, ayrıldıkları sırada emzirdiği bebek de dahil olmak üzere altı çocuğuyla da iletişimini kaybediyor.
Haham Rosenberg mikva olarak bilinen ritüel arınma banyosunu inceliyor. 2005 yılında benzer bir hamamın içinde genç bir çocuğa tecavüz edildiğine tanık oluyor.
Haham Rosenberg yedi yıl önce, kendi toplumundaki cinsel istismar hakkında blog yazmaya başlıyor ve cinsel istismar şikayetleri için New York'ta bir yardım hattı açıyor. YouTube'da çağrılar yayınlıyor, CNN'e çıkıyor ve ABD, Kanada, İsrail ve Avustralya'da konuşmalar yapıyor. Bugün Satmar(******) arasında tek ihbarcı konumunda. Bu nedenle hakarete uğruyor, iftiraya uğruyor, nefret ediliyor, korkuluyor. Düzenli olarak ölüm tehditleri alıyor. Yidiş ve İbranice gazetelerde, kendilerini, "New York şehrinin büyük hahamları ve haham yargıçları" olarak tanımlayan kişiler tarafından verilen ilanlarda, "İsrail Evi için bir engel", "isyankarlığında ısrar eden" ve "sesi birçok Yahudi aile arasında duyulan, özellikle de masum gençleri... zehirli ve iğrenç konuşmalarını dinlemeye çeken" "aleni bir azarlayıcı ve ahlak vaizi" olarak kınanıyor.
Brooklyn'de CHABAD’ın da merkezi olan Williamsburg ve Borough Park'ta dağıtılan broşürlerde sakallı yüzü kıvranan bir yılanın gövdesi üzerinde gösteriliyor. Broşürlerin birinde, "Yozlaşmış Muhbir" yazıyor ve ardından Haham Rosenberg, "adı sonsuza dek cehennemde çürümeli. Onu dünyanın dört bir köşesinden kesip atmalılar." lafları ile karşılaşıyor.
Haham Rosenberg kendini arındırmak için, Brooklyn'de bir mikvede yıkanmak istediğinde kimse onu kabul etmiyor. Ayrı gözüken Yahudi mezhepleri bir oluyorlar. Sinagoga gitmek istediğinde de kimse onu kabul etmiyor. Adını vermek istemeyen bir haham, "Cemaatte işi bitti, katledildi, Kimse ona bakmayacak ve onunla konuşacak olanlar da bunun bilinmesine izin vermeyecekler. Cemaatimizdeki baskı inanılmaz." ifadesi kullanıyor.
Burada devreye giren hiç kuşkusuz başta CHABAD gücü ve bu dünyayı yöneten güçlü adamlar -ki bu topluluğun sadece erkekler tarafından yönetildiğini belirtmek gerekir- taraftarlarının inançlarında kör olmalarını, gözlerinin Haham Rosenberg'in ifşa ettiği dehşete kapalı olmasını tercih edenler olduğunu belirtmeliyiz.
Yöntem olarak Katolik müesses nizam gibi, hahamlık da suçları örtbas etmeye, kurbanları susturmaya, istismarcıları korumaya ve kurumsal uygulamalarına yönelik olası eleştirileri saptırmaya çalışmaktadır.
YAHUDİLER YAHUDİLERDEN KORKUYOR!
Bildik bir yöntem olarak, konuşanlar itibarsızlaştırılıyor, karalanıyor ve sonuçta inananlar çenelerini kapatmayı öğreniyor. Bu öğreti, o kadar çok işe yarıyor ki çenesini kapatanlar neredeyse bir ömür açmıyor.
Yaşananlar, Haham Rosenberg'in Kudüs hamamından kurtardığı yedi yaşındaki çocuğun babası oğlunu almaya geldiğinde, oğlunun tecavüze uğradığına inanamadığı gibidir.
Kudüs hahamı, titreyerek ve dehşete kapılarak oğlunu tıbbi yardım alması için uzaklaşıyor. Ama yine de resmi bir şikayette bulunamayacak kadar korkmuştur.
Rosenberg ve Adalet için Hayatta Kalanlar'a göre, "En büyük günah istismar değil, istismar hakkında konuşmaktır. Çünkü şikayet etmek için öne çıkan çocuklar ve ebeveynler eziliyor."
Haham Rosenberg'e gelince, endişelerini İsrail'deki hahambaşılığa dile getirdiğinde, kadın ve erkek arasındaki ilişkilerde uygun ahlaki davranış ve kıyafeti genellikle şiddet tehdidiyle düzenleyen mishmeres hatznuis, yani muhafazakar Ortodoks "tevazu timi" tarafından suçlanıyor. Tesettür timi bir tür Yahudi Taliban'ıdır. Haham Rosenberg'e göre, suçüstü yakaladığı tecavüzcü, daha önce evli bir kadınla Kudüs'te bir caddede yürürken görüldüğü için onu vicdansız bir suçla suçlayan alçakgönüllülük ekibinin bir üyesidir.. "Ama çocukları taciz etmekte sorun yok," diye ekliyor.
SİYASİ ELİT DİNİ, DİNİ ELİT DE SİYASİ ELİTİ KORUYOR
İstismar ve bunun örtbas edilmesi, daha geniş bir siyasi işlev bozukluğunun, daha doğrusu dini elitlerin toplumsal açıdan felakete yol açan siyasi kontrolünün belirtileridir.
Ortodoks cinsel istismarı araştıran ve istismar mağdurlarını temsil eden Yahudi Michael Lesher, "Bu, birkaç sapkın vaka ya da cinsel konularda polisle konuşmaya isteksiz eski moda bir cemaatle ilgili bir sorun değil" diyor.
Yahudiler göre, "Bu, Ortodoks Yahudiliği diğer köktendinci inançlarla ve genel olarak sağcı ideolojilerin yönleriyle ilişkilendiren bir ekonomi politiği ile ilgilidir. Bu, aramızdaki en savunmasız kişilerin temel insani ihtiyaçları yerine statü ve gücü yücelten zehirli önceliklere bağlı oldukları sürece, gerçek dini değerlerin asla gerçekten zirveye çıkamayacağı bir ekonomidir."
Konuyla ilgili bir kitabı tamamlamakta olan Michael, 2010 yılında İsrail'in tartışmasız en kötü seri çocuk istismarı vakasından hüküm giyen kötü şöhretli Haham Elior Chen'in önde gelen CHABAD hahamlar tarafından kamuoyuna yapılan açıklamalarda hala savunulduğunu belirtti.
İşte bu yıllarda Brooklyn’deki CHABAD merkezi ve hahamlarının adı bir çok istismar olayı ile çalkalanıyor. Türkiye’de ise Yahudi mezhepler arasında yaşanan olaylar, “Tecavüzcü Haham'a 30 Yıl Hapis” başlıklı haber ile duyuluyor (10 Mayıs 2009). Ama yine olması gereken CHABAD’ın adı yoktur! Haber baştan sona kadar çocuk tecavüzünde adı geçen CHABAD hahamları vardı; New York federal mahkemesi ve yekililerini aylar süren manevralarla oyalamaya kalkan Israel Weingarten adlı haham, Cuma günkü duruşmasında 30 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. “Şu an 27 yaşında olan Haham'ın kızı, duruşmada babası aleyhinde yaptığı tanıklıkta, babasının kendisine 9 yaşlarında iken tecavüz etmeye başladığını ve 18 yaşına kadar babasının her türlü sapıkça saldırılarına maruz kaldığını belirtirken hahamın oğlu da babası aleyhinde tanıklık” yapıyor.Haham'ın oğlu mahkemeye hitaben hitaben, "Sayın yargıç! Kız kardeşime ve kardeşlerime yaptıklarından dolayı babamı asla affetmeyeceğim. Sebep olduğu büyük acılardan, bana ve sevgili kız kardeşime çektirdiklerinden dolayı onu kesinlikle affetmeyeceğim" diyerek babasının tecavüzlerinden duyduğu acıyı dile getiriyor.
Haham'ın eski hanımı da mahkemede verdiği ifadede, eşinin kızına yönelik sapıkça saldırılarına tanık olduğunu söylüyor.
Haham davası, alışık olmayan Amerikan kamuoyunu bir bomba gibi düşüyor.
Amerikan basını, Ortodoks Yahudiler arasında cinsi sapıklığın çok yaygın bir hale geldiğini yazmak zorunda kalıyor.
Birkaç sapık yahudi: Yehuda Friedlander adlı sapık Yahudi 15 yaşındaki kız çocuğuna tecüvüz etmiş.
Jerry Brauner adlı sapık Yahudi hahamı 15 yaşındaki erkek çocuğuna tecavüz etmiş.
28 Yaşındaki sapık Yaakow Weiss Yahudi Kasım 2007 ile Nisan 2008 tarihleri arasında 13 yaşındaki küçük erkek çocuğuna defalarce tecavüz ediyor. (bkz)
Elior Chen adlı sapık yahudi hahamı yaşları 3 ile 4 olan çocuklara cinsel tacizde bulunarak ve onlara aylarca çekiçle vurarak bilinçlerinin kaybolmasına sebep olmuş ve Haham Elior Chen, Çocuk İstismarından 24 Yıl Hapse Mahkûm edilmiş.
Chen’in sekiz çocuğa eylemleri, sopalarla ve çekiçlerle dövmek, kafaya tekme atmak, şiddetli sarsmak, yakmak, kelepçelenmek ve bir bavula tıkılmak, yiyecek ve uykudan mahrum bırakmak da dahil olmak üzere sıralanıyor.(bkz)
Haham Elior Chen, diğer yasal ve ahlaki suçlarının yanı sıra, kurbanlarını dışkı yemeye zorlamış ve bu zulmün istismar ettiği çocukları "arındırmak" için gerekli olduğunu iddia etmiştir.
Ben'e göre CHABAD cemaati hiçbir zaman bugünkü kadar baskıcı olmamıştı. Onun deyimiyle bu baskı, çok çocuk sahibi olmanın getirdiği yükten kaynaklanıyor. Büyük aileler teşvik ediliyor: Bir CHABAD’çının dünyaya getirdiği her çocuk, "Hitler'in gözüne sokulan bir parmak" olarak görülüyor.
Ayrıca CHABAD’çılar arasında ortalama aile büyüklüğünün dokuz olduğunu ve bazı ailelerde 15'ten fazla çocuk bulunduğunu söyleniyor ki bu aşağıdaki resimlerle de ispatlıdır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 2008 yılında göreve başlayan Chaim Hillel Azimov’un (1) 5 Çocuğu, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’ne 2005 yılında atadığı Haham Arie Zeev Raskin’in(2) 7 çocuğu ve CHABAD’ın sözde hamlarından aynı zamanda örgüt adına İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakını kuran ve 2003 yılında İstanbul’a yerleşen Mendy Chitrik’in(3) de 9 çocuğu olmak üzere toplamada 21 çocukları var.
Boro Park Mikvah Israel, Brooklyn'de artık Haham Rosenberg'i kabul etmeyen birçok mikvahtan biridir.
Giderek artan sayıda çocuk sahibi olan aileler kısa sürede bir yoksulluk döngüsüne giriyorlar. Aynı zamanda Yahudi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir cinsiyet ayrımı söz konusudur. Cemaatteki çoğu erkeğin sadece üçüncü sınıfa kadar eğitim aldığı ve kesinlikle hiçbir cinsel eğitim almadığı noktaya kadar sınırlı bir genel eğitim var. Hiçbir seküler gazeteye izin verilmiyor ve internet erişimi yasak. Yahudi mezheplerinde ki "…erkekler tasarım gereği az eğitimli, çocuklaştırılmış bir topluluk…Düşünmemek üzere eğitilmişler. Bu bir tür totaliter kontrol." yorum yapılıyor.
KADINLAR AŞAĞLANIR
Hahamlar, cahil ve büyük ölçüde yoksul bir sürüye hükmediyor ve topluluktaki her bireyin kaderini belirliyor. Hahamlık kurumunun onayı olmadan hiçbir şey yapılmıyor. Bir adam yeni bir araba almak isterse, danışmak için hahama gidiyor. Bir adam evlenmek ister; haham ona belirli bir gelinle evlenip evlenmemesi gerektiğini söyler. Kadınlara gelince, onlar hahama hiçbir şey soramazlar. Onların yeri aşağılanmaktır.
-Aralarında kadın olmayan yaratıklar.
Michael, itaatkâr takipçilerinin ondalıklarından servet edinen mevcut Ortodoks liderliğinin, "dini olduğu kadar siyasi olarak da sağa kaydığını" söylüyor. New York'taki pek çok haham neoliberalizmin bayrağını devralmış durumda. Ortodoks toplumunda, tıpkı Amerika'nın genelinde olduğu gibi, elit kesim ile geri kalanımız arasındaki mali uyumsuzluk kaygı verici derecede büyüyor.
Ayrıca Michael sorunun aşırı uçlarla sınırlı olmadığını da belirtiyor. Mağduru suçlama, örtbas etme, hahamları idealize etme ve böylece örtbas etme olaylarının kabul edilmemesini sağlama gibi aynı kalıplar CHABAD’çılar yelpazesinin tamamında görülüyor. "Ortodoks sol, Haham Baruch Lanner'in tacizine ya da Haham Mordechai Elon'un benzer vakasına tepki vermekte utanç verici bir şekilde yavaş kalıyor" Eski bir New Jersey yeşiva lisesi müdürü olan Haham Lanner, 2000 yılında, görev yaptığı on yıllar boyunca düzinelerce genç öğrenciye cinsel tacizde bulunmaktan suçlu bulunuyor.
Eşcinselliği kamuoyu önünde kınayan Haham Elon, küçük yaştaki erkek çocukları taciz ettiğine dair birkaç yıl süren raporların ardından, reşit olmayan bir erkeğe zorla cinsel saldırıda bulunmaktan suçlu bulunuyor.
Haham Rosenberg kendisine, aileleriyle birlikte gelen çocuklar olduğunu ve “anüslerinden kan” geldiğini söylüyor. "Bunlar yaşam için zombiler. Ne yapmamız gerekiyor”, sorusunu soruyor.
Bu elbette kilit sorudur ve hiçbir cevap gelmemektedir. Michael durumun değişeceğine dair çok az umut besliyor. "Ortodoks kurumları mevcut yörüngelerinde devam ederlerse, işler iyiye gitmeden önce daha da kötüleşebilir." uyarısında bulunuyor.
CHABAD’ın da karanlıkta kalan yüzünün ortaya çıkartan Haham Rosenberg Brooklyn'in Williamsburg bölgesinde yürürken kimliği belirsiz bir adam arkasından yaklaşıp omzuna vuruyor ve yüzüne bir bardak çamaşır suyu fırlatıyor. Yüzünde yanıklarla hastaneye kaldırılmış ve geçici olarak kör olmuştur.
Yine CHABAD Lubavitch Eğitim Merkezi'nde öğretmen olan Yosef Benita, 10 yaşındaki bir öğrencisine iffetsiz ve şehvetli tacizde bulunmakla suçlanıyor.
Yosef Benita
CHABAD'ın kendi saflarında çocuk taciziyle ilgili uzun bir geçmişi var. Örnekler çok ve sürekliliği vardır.
CHABAD sıklıkla çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarını, 'halı altına' süpürüyor, böylece istismarcılar asla adaletle yüzleşmiyor.
CHABAD’ın yasadışı faaliyetlerini belgeleri ile takip etmek istiyorsanız, çok daha fazlası için (bkz)
Yahudiler için artık yaşamın her alanı, Gazze öncesi gibi olmayacak. Kirlettikleri çocuklar, büyüklerin görmesi için masallardaki cini şişeden çıkarttı.
Son olarak, İsrail’de CHABAD’çı Netanyahu hükümetine karşı 7 Ekim 2023 tarihine kadar 39 hafta protesto gösterileri yapan ve savaşa karşı olan Yahudiler ile aynı saflardayım…
Artık çocuklar öldürülmesin…
Yazının dipnotunda, okumak isteyenler için fazlası devam ediyor…
(*) Mikva veya mikveh, Yahudi dininde kadınlar tarafından muayyen dönemlerden sonra arınmada kullanılan ya da Yahudi dinini kabul eden kişi birçok zorlu sınavdan sonra erkekse en az bir kere, değilse her muayyen döneminin bitiminden sonra girmek zorunda olduğu havuzdur.
(**) Roş Haşanah, Yahudiler tarafından kutlanan İbrani takviminin yeni yılıdır. Tanah'ta Yom Teruah olarak geçen bu günün manasal meali "haykırış ve devirme günü"dür. İki gün süren bayram boyunca ailece yemek yeme ve ballı elma veya elma reçeli yeme adetleri vardır.
(***) Yom Kippur, Yahudiliğin en mukaddes bayramıdır. Var olan şahsi günahlar için Yahudiler tarafından oruç tutularak tövbeler edilir. Gregoryen takvimine göre hesaplandığında Eylül veya Ekim aylarının farklı günlerine denk gelir.
(****) Survivors; cinsel istismardan kurtulan erkeklere eğitim, savunuculuk, akran katılımı, terapötik destek ve sağlıklı yaşam kaynakları sağlamaktır .
(*****) 2006 yılında New York dergisi ve ABC'nin Nightline programı kendilerine emanet edilen çocukları istismar eden hahamlarla ilgili haberlere yer verdi. Ardından, 2007 yılının başında, Jewish Telegraphic Agency, cemaatleri yöneten, dini çalışmalar öğreten ve gençlik gruplarını yöneten hahamların cinsel istismarı üzerine beş bölümlük bir dizi yayınladı. Dizi kısa süre içinde ülke çapındaki Yahudi gazeteleri tarafından ele alındı. Medyada yer alan bu haberlere rağmen, Yahudi din adamları arasındaki cinsel istismarı araştıran bilimsel materyallerin sayısı oldukça azdır. Tapınaktaki Fırtına, her biri sorunun farklı yönlerine ilişkin görüşler sunan on beş uygulamalı haham, eğitimci, pastoral danışman, sosyolog, akıl sağlığı uzmanı ve istismar mağdurları için yasal savunucuları bir araya getiriyor.
Bu kitap üç bölüme ayrılmıştır. "Yemin Bozulduğunda" başlıklı ilk bölümde, aktif pedofili yoluyla "yeminlerini" bozan hahamlar anlatılmaktadır. İkinci bölüm, "Kurbanları Kurban Etmek", istismarı çevreleyen topluluk dinamiklerini aydınlatıyor: bir topluluğun farkında olmadan istismarın örtbas edilmesine nasıl katkıda bulunduğu; istismar kurbanlarının neden dini toplulukları tarafından sıklıkla görmezden gelindiği veya dışlandığı ve güçlü dini kurumların kendilerini koruma mekanizmaları. "Bana Yolu Gösterin" başlıklı üçüncü bölüm, Yahudi cemaatlerinin din adamlarının cinsel istismarıyla ilişkili cehalet, önyargı ve yolsuzluğun üstesinden nasıl gelebileceğini ele alıyor. Bazıları halihazırda başarılı, bazıları ise henüz denenmemiş olan çözümler burada ele alınmaktadır. Tapınaktaki Fırtına, Yahudi toplumundaki en köklü korkulardan bazılarına dair açık bir tartışma sunuyor. Tapınak ve sinagoglardaki çocuk seks skandallarını gün ışığına çıkaran ilk kitap olmakla birlikte, amacı Yahudileri suçlamak ya da utandırmak değil, bu korkunç sorunu mümkün olduğunca açık ve net bir şekilde incelemek ve böylece topluma bir bütün olarak en iyi çözümleri sunmaktır.(bkz)
(******) Satmar, 1905 yılında Macaristan'ın Szatmárnémeti şehrinde Grand Rebbe Joel Teitelbaum tarafından kurulan bir Hasidik gruptur.
Kitabın konu başlıkları;
1-Kutsal Olmayan Sular
Massachusetts Sinagogu Kıyıya Çıkmanın Yolunu Nasıl Buldu?
Bir Cinsel İstismar Skandalı, Bir Kovuşturma ve Bir Davanın Ardından
Sinagogun Hahamı ve Hukuk Müşavirinin Anlattığına Göre
2-Çizgiyi Aşmak
Bir Hahamın Cinsel Sınırları İhlal Etmesine Sebep Olan Nedir?
Ve Bu Konuda Ne Yapılabilir?
3 Rotadan Çıkmak
Yahudi ve Laik Liderlik Arketipleri
Dini Liderleri dizginlemek mi?
Bölüm II, Kurbanları kurban etmek
4-Yahudi Dolabının Dışında
Çocuklara Yönelik Cinsel İstismarın Gizli Sırlarıyla Yüzleşmek
Ve Mağdurlara Verilen Zarar
5-Ortak kolaylaştırıcılardan oluşan bir topluluk
Yahudiler Neden Geleneksel Yahudi Yasalarını Görmezden Geliyor?
İstismarcıyı Koruyarak mı?
6-Kaçak ve Unutulanlar
Haham Avrohom Mondrowitz'in Soğuk Davasını Çözmek. (bkz)
7-Benim Haçım
Katolik Kilisesi Hiyerarşisine Kefaret İçin Nasıl Meydan Okudum
Bana ve Diğer İstismar Mağdurlarına Karşı İşledikleri Günahlardan Dolayı
Bölüm III. bana yolu bildirin
8-Adalet Kesildi
Hahamlar Seks Kovuşturmasına Nasıl Müdahale Edebilir?
Suçlular ve Onları Durdurmanın Yolları
9 Sübyancılar ve Tövbe
Kimi Sürmek, Kimi Desteklemek - Yahudilere Yardım Etmek
Topluluklar Doğru Seçimleri Yapıyor
Yazarın “SON SÖZ” bu hikayeyi daha iyi anlamak ve Yahudilerin daha çok CHABAD üzerinde cereyan eden bu utanç durumunu etraflıca anlamak için okumak gerekiyor;(bkz)
Bu kitabın dikkatli okuyucusu, kitap boyunca haber medyasına yapılan göndermeleri fark edecektir; haber medyası bu hikayeyi yayınladı, haber medyası bu hikayeyi gömdü, haber medyası başka bir hikayede sözde sansasyonel davrandı. Belirli bir olayda ya da bölümde haber medyasından bahsedilmese bile, yokluklarıyla dikkat çekiyorlar: Belirli bir olayda veya bölümde haber medyasından bahsedilmese bile, onların yokluğu dikkat çekicidir: Yahudiler, Yahudi olmayanlar tarafından saldırıya uğrayacaksa (bu korku birkaç kez dile getirilmiştir), eğer haber medyası olmasaydı böyle bir saldırıdan nasıl haberi olurdu?
Onlarca yıldır, küçük kasabalar dışında, bir şeyin haber medyasında yer almıyorsa var olmadığı doğrudur; kimse ormanda bir ağacın düştüğünü duymazsa, ses çıkarmaz. Kitle iletişim araştırmacılarının bu durum için, çok az haber alan veya hiç haber almayan olaylara, bireylere, kurumlara veya diğer konulara ne olduğunu tanımlayan bir terimi bile vardır: "sembolik imha".
Dolayısıyla, bu kitaba katkıda bulunanlar, medyanın Yahudi çocuklara yönelik cinsel istismara ilişkin haberlerinde çeşitli hatalar bulup bunlara dikkat çekiyor. Haber medyasının en korkunç hatalarının (yabancı meslektaşlarından çok ABD gazete ve dergilerinde) olduğu tartışılmaz, hem New York metropol bölgesinde hem de ulusal düzeyde bu konuyu asgari düzeyde ele almaları ve konuyu ele almanın ne kadar zaman almasıydı.
Hadi biraz gazetecilerin nasıl çalıştığına ve düşündüğüne bakalım, böylece ABD haber medyasının neden bu önemli hikayeye yeterince sıklıkla veya yeterince derinlemesine yer vermediğini daha iyi anlayabiliriz.
Gazeteci Yetkinliği ve İlgili Sorunlar Gazetecilerin, Yahudi cemaatindeki cinsel istismarı asgari düzeyde haber yapmalarına en azından kısmen katkıda bulunacak çok sayıda yaygın uygulama ve rutinleri vardır, ve bu aynı zamanda haber medyasının Katolik Kilisesi'ndeki cinsel istismarı haber yapmak için çok uzun yıllar almasına neden oldu.
Öncelikle gazetecilerin duydukları bir şeyin haber olup olmadığına nasıl karar verdiklerini düşünün. Katolik Kilisesi skandallarında, birçok gazeteci yıllardır üçüncü elden söylentilerden ilk elden haberlere kadar her şeyi duymuş ancak cinsel istismarı haber yapmak için davalar açılıncaya, rahipler suçlanıp tutuklanana, kilise yetkilileri konu ile ilgili kamuoyuna açıklamalar yapana, ve benzeri.
Gazeteciler için, hukuk davalarının çoğunun hiçbir zaman mahkemeye gitmemesi (geri çekilmesi, atılması, mahkeme dışı bırakılması vb.), tutuklanan kişilerin büyük bir yüzdesinin daha hafif suçlamalarla mahkemeye çıkarılması ve yüksek oranda dava açılmasının bir önemi yoktur. Tutuklananların yüzdesi asla mahkemeye çıkmıyor. Sonuç ne olursa olsun, mahkemeye sunulan belgeler en azından gazetecilere alıntı yapacakları bir belge veriyor (sanki bu sözlü bir iddiadan daha güvenilirmiş gibi), aynı şekilde ABD'li gazeteciler giderek daha fazla olsa bile kamu ve kurumsal yetkililerden alıntı yapın ve soru sormayın.
Gazeteciler kendilerine yalan söylendiğini biliyorlar. İronik bir şekilde, doğru alıntılar kritik hale gelirken, bu alıntılarda yer alan gerçeklerin önemi giderek azalıyor.
İkincisi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki günlük gazete haber odaları, (belirli haber alanlarını kapsamak üzere görevlendirilen) muhabirler ve genel görevli muhabirler olarak ikiye bölünmüştür. Dini bir toplulukta çocuklara yönelik cinsel istismarı kim haber yapabilir ve yapması gereken beat muhabirleri arasında şunu sormak gerekir: Bu bir din muhabiri, bir polis ve ceza mahkemesi muhabiri, bir hukuk işleri muhabiri veya başka biri için bir haber mi? (Katolik Kilisesi skandallarının, birlikte çalışan ve/veya her biri farklı açılardan hikayeler yazan birden fazla muhabir tarafından ele alınması gerekiyordu; bu hikayeler sonunda iflas ilan eden birkaç piskoposluğu da içeriyordu.)
Bir gazetenin ilgili atanmış muhabirleri olsa bile (not: ülkedeki 1.430 günlük gazetenin büyük çoğunluğunun bir din muhabiri yoktur), muhabirler bu hikayelerin sorumluluğunu üstlenmeye çalışabilir, kimin hikayesi olduğu konusunda kavga edebilir, bırakın başarısız olsunlar atım raporlama sistemi çatlıyor veya ekipler halinde gizleniyor. Her sonuç mümkündür, ancak yalnızca sonuncusu muhtemelen yüksek kaliteli bir sonuç üretecektir ve bu da yalnızca büyük ve yeterince yetkin kadroya sahip büyük metropol gazetelerinde mümkündür.
Üçüncüsü, bazı kanıtlar, belirli sayıda muhabirin en hafif deyimle "tatsız" hikayeleri haber yapmaya istekli olmadığını gösteriyor. Gerçekte gazeteciler çocukların cinsel istismarı hakkında yazmak için din meselesini seçmiyor, hatta polisler ve mahkemeler hakkında yazmayı bile seçmiyor. Benzer şekilde, en azından bazı editörler bu tür hikayeleri yayınlama konusunda istekli değiller.
Tüm ana akım günlük gazeteler mi?
Katolik olan editörler Katolik Kilisesi skandallarını mümkün olduğu kadar hararetli bir şekilde haberleştiriyor mu? Birinin hayır demesi gerekir. Ve elbette, konusu ne olursa olsun, bir haberin kendi başına öngörülen olumsuz tepkisi, daha az ve daha az açık haber kapsamına yol açabilir. Örneğin, New York Times medya köşe yazarı David Carr, 7 Temmuz 2008 tarihli "Fox News Hikaye Olduğunda" başlıklı köşesinde şunu itiraf etti: “Fox News bir haberde gündeme geldiğinde klavyede birkaç kez boğuldum ve mevcut konu açısından kesinlikle kritik değildi.” Ve bu sadece iş, din değil!
Tekrar belirtmek isterim ki, buradaki amacım, pek çok Amerikalının, ABD haber medyasının sansasyonel olmaya istekli, hatta istekli olduğu yönündeki varsayımına doğrudan aykırı olduğunun bilincindeyim. Böyle bir retorik elbette tüm haber medyasını bir araya topluyor, Philadelphia Inquirer'ın National Enquirer olmadığı noktasını gözden kaçırıyor ve örneğin televizyon haberleri ortalama olarak çok daha sansasyonel, çok daha yüzeysel ve bazen tipik gazete haberleriyle karşılaştırıldığında düpedüz aptalca.
Şunu da belirtmek gerekir ki, haber medyası, bırakın din, partizan politikalar, kamu eğitimi veya bununla bağlantılı diğer önemli konular bir yana, her türlü çocuğa yönelik cinsel istismarı kapsayan, büyük ölçüde kazanılamayan bir durumda. Joyanna Silberg ve Stephanie J. Dallam'ın doğru bir şekilde ifade ettiği gibi (4. Bölüm) ve Robert Weiss'in giriş yazısı da bunu doğruluyor (9. Bölüm): "Çocukların cinsel istismarı konusu gündeme geldiğinde birçok insanın hissettiği neredeyse fiziksel bir tiksinti ve tiksinti var." Eğer konunun kendisi neredeyse tanımı gereği sansasyonel ise, o zaman haber medyası suçlamaların kirli, ama kritik ayrıntılarını dışarıda bırakarak bir hikayeyi kuru hale getirmeye ne kadar çabalarsa çabalasın, haber medyası sadece konuyu haber yaparak sansasyonellikle suçlanacaktır.
Dördüncüsü, gazeteciler alışkanlık, gelenek ve standart uygulama ve prosedürlere sahip yaratıklardır; bunlar arasında (özellikle buradaki amaçlarla ilgili olarak) aynı türden hikayeleri aynı şekilde ele almak ve mümkün olduğunda aynı kaynaklara tekrar tekrar dönmek de vardır. .
Dolayısıyla Yahudi çocuklara yönelik cinsel istismarın ABD haber medyasının radar ekranına ilk kez girmesi uzun zaman aldı ve Katolik Kilisesi skandallarıyla ilgili haberler, Yahudi cemaatindekilerin haberleştirilmesini her bakımdan kolaylaştırdı. Katolik Kilisesi skandalları daha önce ortaya çıkmasaydı, Yahudi çocuklarına yönelik cinsel istismarın bu kadar az yer alıp almayacağı oldukça makul ve ciddi bir şekilde merak edilebilir.
Beşincisi, genel ilgi gören, yüksek tirajlı gazeteler, çeşitli habercilik alanlarında olup bitenleri gerçek anlamda takip etmek için uzmanlaşmış medyaya güvenmek zorundadır.
Örneğin, tıp/sağlık muhabirleri Journal of the American Medical Association (jama) ve New England Journal of Medicine dergilerine göz atmalıdır. Spor muhabirleri diğer birçok spor haber medyasını okur, izler ve dinler. İş dünyası muhabirleri haftalık yerel iş dünyası dergilerini ve Fortune, Forbes, Business Week vb. gibi ulusal haber medyasını okur. Kitle iletişim araştırmacıları bu süreci “medyalar arası gündem belirleme” olarak adlandırıyor. (Bunun çoğu "yukarıdan" aşağıya doğru oluyor; başka bir deyişle, New York Times, Wall Street Journal, Time ve genellikle New York veya Washington merkezli diğer elit ulusal haber medyası diğer medya kuruluşları üzerinde orantısız bir etkiye sahiptir. Daha küçük, ABD haber medyası.) Yahudilerin (Katoliklerin aksine) çocuklara yönelik cinsel istismar hikayesi söz konusu olduğunda, New York şehrinin din muhabirleri neredeyse kesin olarak çeşitli Yahudi yerel, bölgesel ve ulusal yayınlarını izliyorlardı.
Ve Amy Neustein'ın kitabının giriş bölümünde detaylandırdığı gibi, Yahudi medyası 2007 yılına kadar, yani Nightline'da yayınlanan bir yıl sonrasında ve Neustein ile Michael Lesher'ın birlikte çocuklara yönelik cinsel istismar üzerine bir Yahudi Exponent köşe yazısı yazmalarından beş yıl sonrasına kadar bu hikayeye nadiren yer verdi, ve Sex, Religion, Media adlı kitabımda ABD Yahudi haber medyasının bu hikayeyi nasıl haber yapmada başarısız olduğunu belgeledim.
Yahudi Nüfusunun Azlığı Yahudi cemaatindeki cinsel istismarın ABD haber medyasında çok az yer almasının olası bir nedeni, açıkçası, Yahudilerin ABD nüfusunun yalnızca yüzde 2,5'ini oluşturması olabilir (ve bu kitabın ana konusu olan Ortodoks Yahudiler[CHABAD], bu oran daha da azdır). bundan daha fazlası), ABD'nin yüzde 25'i
Nüfus Katoliktir (on'a bir oran) ve ABD nüfusunun yaklaşık yüzde 50'si kendilerini en azından nominal olarak Protestan olarak tanımlamaktadır. Ülke çapındaki nüfus açısından ABD'deki azınlık grupları arasında Yahudiler, engelliler (yüzde 19), Latinler, Afrikalı Amerikalılar, gey/lezbiyen/biseksüel/transeksüel (glbt), Asyalı Amerikalılar ve Müslümanlardan sonra listenin en alt sıralarında yer alıyor. Yahudiler yalnızca on eyalette nüfusun yüzde 2'sinden fazlasını oluşturuyor: Kaliforniya, Connecticut, Florida, Illinois, Maryland, Massachusetts, Nevada, New Jersey, New York ve Pensilvanya; ve bu eyaletlerden yalnızca birinde (New York) Yahudi nüfusu yüzde 5,7'yi aşıyor. Bu nedenle, örneğin popüler notio yasal hakları. Tekrar ediyorum, bu ABD haber medyasının davranışına ilişkin bir savunma değil, bir açıklamadır.
Medyaya Duvar Örmek Loel M. Weiss ve Mark F. Itzkowitz 1. bölümde şu gözlemi yapıyorlar: "Siz işbirliği yapmadığınız için soruşturmacılar ve muhabirler hakikat arayışından vazgeçmeyecekler."
Evet ve hayır. Gazeteciler araştırmaktan vazgeçmemeli gerçek çünkü kaynaklar ve potansiyel kaynaklar işbirliği yapmıyor; dahası, işbirliği yapmayan kaynaklar çoğu gazeteci tarafından önemli bir şeyin peşinde olduklarına dair bir işaret olarak algılanır. Ancak günümüzün gerçeği, günlük gazete çalışanlarının maliyet düşürücü işten çıkarmalar, satın almalar ve işe alımların dondurulması nedeniyle kesintiye uğraması; birçok araştırmacı raporlama pozisyonu ortadan kaldırıldı. Bu boşluk, her zaman sınırlı personele, zamana ve uzmanlığa sahip olan yerel veya ulusal televizyon haberleri veya dergiler, World Wide Web siteleri, kablolu yayın hizmetleri veya başka herhangi biri/herhangi bir şey tarafından karşılanmıyor.
Ve dolayısıyla, eğer bir haberin elde edilmesi çok zorsa ve bir muhabir, elde edilmesi zor olan kadar veya ondan daha önemli olan hikâyeler üzerinde çalışıyorsa, bazı hikâyeler bugünlerde ele alınmayacaktır. Ancak Yahudi liderlerin, haber medyasına yeteri kadar ve yeterince uzun süre duvar örmeleri halinde ana akım haber medyasının - tutuklamalar, suçlamalar ve/veya hukuk davaları olmasa bile - ortadan kaybolacağını varsaymaları yine de kötü bir bahis.
Ve bu özellikle İnternet çağındaki (aşağıda ele alınan) çözümler için geçerlidir.
Tüm önemli tarafların haber medyasının nasıl çalıştığı ve onlarla nasıl çalışılacağı konusunda Weiss ve Itzkowitz'in olduğu gibi, bölümlerin çoğunda da belirtildiği gibi bilgi sahibi olmaları, bu seks skandallarıyla ilgilenen tüm taraflar için faydalı olacaktır. Ancak diğer bölümlerde anlatılanlara (ve anlatılmayanlara) dayanarak bunun doğru olmadığını ve doğru olmayacağını biliyoruz. O halde birkaç öneride bulunmama izin verin. Yahudi cemaati Weiss ve Itzkowitz şöyle ifade etti: "Ku Klux Klan, Nazi ve İslami yayınlarda (Yahudiler Allah için Yahudiler) düşmanca basın yayınları yapılıyor ve okuyucularına Yahudilerin doğası gereği kötü ve cinsel açıdan aşağılık oldukları konusunda güvence vermek için skandaldan yararlanılıyor." Bu tür yayınların tirajları son derece küçüktür, Yahudi haberlerini doğru veya objektif bir şekilde ele almazlar (ya da düzeltmeleri ve muhtemelen editöre mektupları da yayınlamazlar) ve ayrıca kimse onları kapatamaz, hatta başarılı bir şekilde dava bile edemez. (ABD iftira yasasının önemli bir parçası, kişinin itibarının, iftiralarının makul bir kişi tarafından ciddiye alınmasını sağlayacak kadar güvenilirliğe sahip bir tarafça zedelenmesi gerektiğidir; dolayısıyla makul bir kişi, kkk'ye, Nazi'ye veya anti -Semitik Müslüman yayınları, bu tür yayınlar hukuken “iftiraya dayanıklı”dır.) Bu nedenle bunların göz ardı edilmesi en iyisidir; aksini yapmak onlara çok fazla itibar kazandırır ve Yahudi toplumunda gereksiz paranoyayı teşvik eder.
Yahudi cemaatinin, anti-Semitizm iddialarını genel çıkarlara, kitlesel tirajlı/piyasa gazetelerine, dergilere, televizyon yayınlarına vb. atfetme konusunda son derece dikkatli olması gerekir; tıpkı haber medyasının cinsel istismar skandallarını haber yaptığı durumlarda olduğu gibi (örneğin bkz. son bölüm).
Washington basın teşkilatının sözde dekanı David Broder'ın meşhur ifadesiyle, "Ortalama bir muhabirde bir yüksüğü doldurmaya yetecek kadar ideoloji yoktur."
Şunu da eklemek isterim: Ortalama bir muhabirin herhangi bir din hakkında (siyasetle ilgilenen Protestan televizyon misyonerleri gibi bireysel dini liderler hakkındaki görüşlerin aksine) bir yüksüğü doldurmaya yetecek kadar güçlü görüşleri yoktur. ABD'li gazeteciler mesleki açıdan yetersiz mi? Bazen. Yeterince yetkin değil misiniz? Sıklıkla. Yahudi düşmanı? Hadi.
Haber medyası aracılığıyla bilgi ve fikir yaymak isteyen çeşitli liderler ve uzmanların, diğer kitle iletişim araçlarının üyeleriyle değil, haber medyasındaki profesyonel gazetecilerle muhatap oldukları konusunda dikkatli olmaları gerekir. Örneğin Barbara Blaine öngörülebilir bir hata yaptı ve bunu fark etti.
Yazarın açıkça ifade etmediği veya etmek istemediği ise CHABAD’ın adının olmasıdır.
KAYNAK;
https://www.survivorsforchange.org/
https://www.nytimes.com/2012/05/20/opinion/sunday/credit-where-credit-is-due.html
Faruk.. 11 Ay Önce
Emeğinize sağlık.. ne zamandır yazacaksınız diye bekliyordum.
Seyhan 11 Ay Önce
Chabad ı sayenizde tanıdık zor da olsa aydınlanıyoruz. Etraf çok karanlık
antisiyonist 10 Ay Önce
yahudiler alçak bir millettir.