AYDIN SATILMIŞ VEYA DÖNEK OLUR MU?

YAZARLAR

KIBRIS TÜRK AYDINLARI SELF DETERMİNASYON HAREKETİ VE ŞENER LEVENT'İN SATILMIŞLIĞI İLE DÖNEKLİĞİ

KKTC'NİN TANINMASINI SAVUNMAKTAN, RUM YÖNETİMİNİ SAVUNMAYA SAVRULMANIN NEDENİ

Yazan Sabahattin İSMAİL

15 Kasım 1983'de, Şener Levent'in yazı işleri müdürü, KTÖS eski başkanı Arif Hasan Tahsin'in ise genel yayın yönetmeni olduğu SÖZ gazetesi'nde yazan aydınlar olarak KKTC ilanını savunduk.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yayın organı olan SÖZ gazetesi'nin yönetici ve yazarları olarak (Şener Levent, Arif H. Tahsin, Raif Denktaş, Doğan Harman, Mustafa Doprusöz, Ahmet Okan, Ahmet Karaman, Hasan Kahraman, Sabahattinİsmail vd.) Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ı KKTC ilanından birkaç gün önce ziyaret ederek tam destek belirttik.

KKTC ilan edilince Şener Levent'in gazeteye attığı manşetle Sovyetler Bitliği'ne KKTC 'yi tanıması yönünde çağrı yaptık.

SELF-DETERMİNASYON HAREKETİ'NİN KURULUŞU

6 yıl sonra, Cumhurbaşkanı Denktaş, Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu, müsteşar Ertuğrul Apakan, TC Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı rahmetli Büyükelçi Korkmaz Haktanır ve Kıbrıs Masası Başkanı Büyükelçi Duray Polat ile konuşarak, KKTC 'NİN TANINMASI VE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İÇİN faaliyet yapmak üzere KIBRIS TÜRK AYDINLARI SELF- DETERMİNASYON HAREKETİ'ni kurdum.

(Kıbrıs davasına gönül veren, büyük hİzmetlerde bulunan bu değerli Büyükelçilerimizle 35 yıldır hiç temasım kopmadı ve görüşmeye devam ediyoruz. Sadece rahmetli Korkmaz Haktanır'ı 5 yıl önce zamansız kaybettik.)

O tarihte Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi'nde memurdum.

Daire'deki odamda Kuruluş Bildirgesini yazdım.

Bildirgede vurguladığım görüşler, 1980 yılında yayınladığım AŞAMA DERGİSİ'nde yazdığım "KIBRIS SORUNU ÜZERİNE TEZLER" başlıklı çok önemli yazımda ilk kez açıkladığım ve Kıbrıs Türk siyasi hayatında ilk kez ortaya konan çok önemli yeni tezlerdi.

O tezlerde "adada ayrılma ve ayrı devlet kurma hakkını da içeren SELF-DETERMİNASYON hakkına sahip İKİ AYRI EGEMEN HALK bulunduğunu, Rum tarafının iki ayrı Halk gerçeğini ve self-determinasyon hakkımızı reddetmeye devam etmesi halinde Kıbrıs Türk Halkının self-determinasyon hakkını kullanarak ayrı bağımsız devletimizi ilan etmesi gerektiğini, görüşmelerin ve çözümün ancak İKİ DEVLET ESASINDA OLMASI GEREKTİĞİNİ, İKİ TOPLUMLU FEDERASYONUN MÜMKÜN OLMADIĞINI" vurgulamaktaydım

1980 yılında, daha 26 yaşımda iken ortaya koyduğum bu tezleri tam 44 yıldır milim şaşmadan savunmanın onurunu taşıyorum.

1989'a geldiğimizde, 1980'de ortaya koyduğum bu tezler temelinde hazırladığım KIBRIS TÜRK AYDINLARI SELF-DETERMİNASYON HAREKETİ KURULUŞ BİLDİRGESİ'ne son şeklini, Ahmet Okan ve Şener Levent ile birlikte verdik.

KKTC’NİN TANINMASINA, FEDERASYONUN MÜMKÜN OLMADIĞINA, ANCAK TANINMIŞ İKİ DEVLETLE BİR ÇÖZÜM OLACAĞINA, özel vurgu yaptık.

Bildiriyi daha sonra imzaya açtık.

Şener Levent dahil 200 aydın bildirgeyi imzaladı.

27 Eylül 1989'da ise Saray Hotel'de yaptığımız bir basın toplantısı ile hareketin kuruluşunu ve yürütme kurulu üyelerini kamuoyuna duyurduk.

Hareketin Yürütme Kurulu şu kişilerden oluşmuştu:

SABAHATTİN İSMAİL,

AHMET OKAN,

ERGİN BİRİNCİ,

AKAY CEMAL,

Av. AYDIN KALFAOĞLU

ŞENER LEVENT

Daha sonra, Cumhurbaşkanlığının ingilizceye çevirdiği bildirgeyi, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi üyelerine bir muhtıra şeklinde gönderdik.

Ardından küçük bir broşür haline getirerek binlerce adet bastık ve halka dağıttık.

Aşağıdaki belgelerde, basın toplantımızı manşetinde duyuran 28 Eylül 1989 tarihli Halkın Sesi Gazetesi'nin ön sayfasını ve Hareketin Kuruluş Bildirgesi'nin tam metnini bulacaksınız.

BİLDİRGEDE TANINMAYI SAVUNDUK

35 yıl önce kaleme aldığım bu tarihi bildirgede, KKTC’DE ilk kez İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN savunulduğu görülecektir.

Bildirgeyi mutlaka okuyunuz ve bugün KKTC karşıtlığı yapan Şener Levent'in nasıl fırıldak gibi döndüğünü, aslında bu ülkenin en büyük SATILMIŞ DÖNEĞİ OLDUĞUNU görün. ( Ne kadar gülünç bir durumdur ki Rum yönetimine satılan ve fırıldak gibi dönerek KKTC’ye savaş ilan eden bu adi, şerefsiz, alçak, 44 yıldır aynı görüşleri savunan bana, "dönek" diye saldırmaya utanmayacak kadar yüzsüz, arsız, yalancı ve sahtekardır!)

Kuruluş Bildirgesi'nde de okunacağı gibi şu görüşleri vurgulamaktaydık:

"Kıbrıs'ta federasyon, konfederasyon, Cumhuriyetler Birliği veya bir başka anlaşma biçimi, Ancak KKTC'NİN DİĞER DEVLETLER TARAFINDAN TANINDIĞI, DÜNYA DEVLETLERİ ARASINDA SAYGIN YERİNİ ALDIĞI VE EKONOMİK BAKIMDAN GÜNEY KIBRIS SEVİYESİNE GELDİĞİ ZAMAN SÖZ KONUSU OLMALIDIR

EKONOMİK VE SİYASİ EŞİTLİK OLUŞMADAN VARILACAK HER UZLAŞMA, TÜRK HALKINI RUM SERMAYESİNİN EGEMENLİĞİ ALTINA SOKMAK, HALKIMIZI AZINLIK STATÜSÜNE DÜŞÜRMEK, SİYASAL VE KÜLTÜREL KİMLİĞİMİZİ YİTİRMEK SONUCUNU DOĞURACAKTIR"

KIBRIS'TA SELF-DETERMİNASYON VE AYRI DEVLET KURMA HAKKINA SAHİP İKİ EŞİT HALK BULUNMAKTADIR.

KKTC, BU HAKKIMIZA DAYANARAK KURULMUŞTUR, MUTLAKA TANINMASI GEREKMEKTEDİR. TANINMA OLMADAN GÖRÜŞME YAPILMAMALIDIR..."

Hareketi kurduktan sonra, Cumhurbaşkanı Denktaş ve Büyükelçi ile görüşerek bilgi verdik ve ondan tam destek aldık

ANKARA DAVETİ

Daha sonra, TC Dışişleri Bakanlığı, tüm giderleri ve hatta cep harçlıklarını dahi ödeyerek bizi Ankara'ya davet etti. Hareketin Yürütme Kurulu üyeleri

Sabahattin İsmail

Ahmet Okan

Şener Levent

Ergin Birinci

Akay Cemal'den

oluşan heyet, TC Dışişleri Bakanlığı tarafından Marmara Etap Hoteli'nde misafir edildi. TC Dışişleri organizasyonu ile TRT'de açık oturuma katılarak bildirgemizi anlattık.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı yaptık. TC Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ile, aralarında Erdal İnönü ve Süleyman Demirel'in de bulunduğu siyasi parti liderleri ile ve Gazeteciler Cemiyeti ile görüştük. Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın toplantısı yaptık.

Bu temaslarda ve basın toplantısında vurguladığımız temel tezimiz şuydu:

- " KKTC TANINMADAN, EŞİT- EGEMEN STATÜMÜZ KABUL EDİLMEDEN HİÇBİR GÖRÜŞME YAPILMAMALIDIR.

SSCB GEZİSİ

Ocak 1990'da ise Kıbrıs Türk Aydınları Self Determinasyon Hareketi üyeleri ile Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ahmet Cemal Gazioğlu'nun sahibi olduğu Kıbrıs Araştırma ve Yayın Merkezi yöneticilerinden oluşan karma bir TANINMA HEYETİ, yine TC Dışişleri Bakanlığı ve Büyükelçilik organizasyonu ile tüm giderleri ve cep harçlıkları karşılanarak SSCB'ye gönderildi Novosti Press Ajansı'nın rehberliğinde Sovyetler Birliği'nde 15 gün kaldık ve birçok resmi görüşme yaptık.

14 Ocak 1990'da başlayıp 29 ocak 1990'da biten Ahmet Gazioğlu başkanlığındaki geziye katılan heyette şu kişiler vardı:

SABAHATTİN İSMAİL

AHMET OKAN

AHMET GAZİOĞLU

HARİD FEDAİ

ŞENER LEVENT

Rusça bildiği ve üniversiteyi Moskova'da okuduğu için hareketin çevirmenliğini ŞENER LEVENT yapmıştı.

Sovyetler Birliği Komünist Partisi yetkilileri,

Resmi Novosti Press AJANSI yetkilileri

SSCB Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüştük. Daha sonra Kremlin'de SSCB hiyerarşisinde 3 numara olan SSCB Uluslar Meclisi (DUMA) Başkanı Refik Nişanov, Sovyet Gazeteciler Birliği, Azerbaycan Temsilciliği, Sovyet-Kıbrıs Dostluk Cemiyeti, Litvanya Komünist Partisi, Litvanya Gazeteciler Cemiyeti yetkilileri Özbekistan Komünist Partisi yetkilileri Özbekistan Yazarlar Birliği, Özbekistan Gazeteciler Cemiyeti yöneticileri ve SSCB Müslümanları DİNİ BAŞKANLIĞI ile görüştük

Bu görüşmelerde KKTC'NİN, KIBRIS TÜRK HALKININ SELF-DETERMİNASYON HAKKINA DAYANARAK KURULDUĞUNU VE SSCB TARAFINDAN TANINMASI GEREKTİĞİNİ vurguladık. Şener Levent de söylediklerimizi Rusça'ya tercüme etti.

(15 gün süren geziyi daha sonra "BİR UÇTAN BİR UCA GEZİ NOTLARI" adlı kitabımda detaylı anlattım. Dileyen detayları oradan okuyabilir)

GURURLUYUM

Kurucusu olduğum Kıbrıs Türk Aydınları SELF-DETERMİNASYON Hareketi olarak 35 yıl önce ortaya koyduğumuz "TANINMA OLMADAN, GÖRÜŞME VE ANLAŞMA OLMAMALI, FEDERASYON MÜMKÜN DEĞİL" tezinin, 35 yıl sonra resmi milli tezimiz olmasının haklı gururunu taşıyorum.

RUSYA’YA AYDINIMIZ OLARAK GİTTİ DÜŞMANIMIZ OLARAK DÖNDÜ!

Hareketin kurucuları arasında yer alan ve 1990 seçimlerine 1 hafta kala 15 MİLYON TL +10 bin dolar vererek Moskova'ya gönderdiğimiz Şener Levent'in, 1997'de adaya döndükten sonra bu tezin tam aksini savunması ve KKTC-TC düşmanı olacak kadar ters bir yöne savrulması ise ibretlik bir durumdur.

Paraya olan zaafı nedeniyle 1997'de Rum yönetimi tarafından devşirilen Şener Levent, yıllardır Rum taleplerini destekliyor, Türkiye, KKTC ve ordumuza saldırıyor, KKTC 'nin tanınmasına karşı çıkıyor, Rum yönetimini tek meşru devlet olarak tanıyıp Türk Halkının bu eli kanlı, gayrı meşru yapıya yamalanmasını savunuyor.

Bu denli bir döneklik ve satılmışlık KKTC tarihinde görülmemiştir.

Buna karşın tam 44 yıldır aynı görüşleri savunan bana "dönek" diye saldırması ne denli utanmaz, sahtekar, yalancı ve adi bir şerefsiz olduğunun kanıtıdır.

Dilerim bu yazıyı ve aşağıdaki BİLDİRGEYİ Avrupa Tekkesi'nde topladığı müritleri okur ve satılmış, sapkın Şeyhlerinin ne denli satılmış, aşağılık ve yüzüne tükürülecek bir dönek olduğunu anlarlar...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.