AKINCI YA HAFIZASINI KAYBETTİ,

YAZARLAR

YA DA HERKESİ APTAL SANIYOR

Yazan Sabahattin İSMAİL

Görev süresi 6 ay daha uzatılsın diye ne yapacağını şaşıran BM Genel Sekreteri Guterres'in kişisel temsilcisi Maria Cuellar Holguin, Halkımız tarafından evinde torun bakmaya gönderilen Mustafa Akıncı'nın da iki kez kapısını çalarak görüşmelerin başlatılması için yardım istedi.

Holguin'in gazlamasıyla sosyal medya hesabında, onunla birlikte fotoğraflı bir paylaşım yapan Akıncı " iki devletli çözüm politikasının ve görüşme olmayışının , KKTC 'nin Türkiye'nin vilayeti olmasına hızmet ettiğini, Denktaş'ın da görüşmelerden kaçarak Rum tarafının AB üyeliğinin önünü açtığını" iddia etti.

AKINCI, KKTC'NİN VİLAYET OLMASI İÇİN ÇALIŞTI

Oysa tam aksi, Cumhurbaşkanı iken, verdiği korkunç tavizlerle bağımsız KKTC 'nin feshedilerek Rum ağırlıklı birleşik Kıbrıs' ın, içinde 100 bin Rumun yaşayacağı Kuzey Vilayetine dönüşmesini öngören kendisiydi.

Yani şimdi " görüşme olmazsa Türkiye'nin vilayeti oluruz" diyen Akıncı, aslında, siyasi hayatı boyunca ve 5 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde Rum hakimiyetinde olacak olan birleşik Kıbrıs'ın Kuzey eyaleti olmamız için vermedik taviz bırakmamıştı.

Ne ki, bağımsızlığına, egemenliğine, devletine sahip çıkan Kıbrıs Türk Halkı ona bu fırsatı vermedi, paketleyip sandığa hapsetti...Hala devam eden kuyruk acısı bundandır.

Bugün de Türkiye, vilayetleşmeye karşı KKTC’NİN EGEMEN BAĞIMSIZ BİR DEVLET OLARAK TANINMASI talebini BM Genel Kurulu'na kadar taşıyan; bağımsız KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durması için milyarlarca dolar kaynak akıtan tek ülkedir.

Dolayısıyla bu konuda konuşacak son kişi teslimiyetçi, işbirlikçi Mustafa Akıncı 'dır

İnsan utanır ve susar!

"RUM FEDERASYON İSTEMİYOR" DEMİŞTİ

Anastasiadis ile 5 yıl görüşen ve en son görüşmelerin Crans Montana'da Anastasiadis- Hristodulidis ikilisi tarafından çökertilmesinden sonra " Rum tarafı çözüm istemiyor. Eşitliği kabul etmiyor. Biz çözümü başaramadık. Gelecek kuşaklara başarılar dilerim, Bundan sonra AB içinde İKİ DEVLET çözümü gündeme gelmelidir" diyen Akıncı değil miydi ?

Aynı şekilde " Rum tarafı bizim eşit bir varlık olarak federasyonda 2 eşit kurucu kanattan biri olmamız konusunu içselleştiremiyor" diyen de Akıncı değil miydi?

Devamla, " Rum liderliği, siyasi eşitlik içinde bir ortaklık anlayışından çok uzak.....Rumlar bütün adanın tek sahibi olma imtiyazını sürdürmek istiyor..Kıbrıslı Türklerle ne eşitliği, ne yetkiyi, ne zenginlikleri paylaşmak istiyor" diyen de Akıncı değil miydi?

Bunları Holguin'e aktaracağına Türkiye ve KKTC'yi suçlamaya kalkmak, Ruma hızmet değilse nedir?

TÜM ÇÖZÜM PLANLARINI DENKTAŞ KABUL ETTİ

Akıncı hiç utanıp sıkılmadan tarihi gerçekleri çarpıtarak Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ı da çözümü engellemekle suçladı

Oysa 1968-1973 yılları arasında görüşmeleri sürdüren ve sırf artık çözüm olsun diye geniş otonomiyi bile kabul eden Denktaş, reddeden Makarios ve Klerides idi.

1977-79 görüşmelerini insiyatif alarak öneren, gerçekleştiren, Makarios ile 4 maddelik, Kiprianu ile 10 maddelik Doruk Anlaşmalarını önerip imzalayan Denktaş idi.

Sonra görüşmeleri sürdürüp 1985-1986 Cuellar Planlarını kabul eden Denktaş, reddeden ise Kiprianu idi.

Görüşmeleri sürdürüp 1992 Gali Planı'nın 92 maddesini kabul eden Denktaş, reddeden Klerides idi.

Sonra 2004 Annan Planı'na kadar görüşmeleri sürdüren de Denktaş idi.

Sonuçta, onca tavizi bile yetersiz bulup Annan Planı'nı Papadopulos önderliğinde reddeden yine Rumlardı..

2017'de Crans Montana sürecini çökerterek Akıncı'yı şok edip ağlatan da Anastasiadis- Hristodulidis ikilisi idi

Bizzat Rum Dışişleri Bakanı Rolandis de geçmişte, Rumların bugüne dek 17 çözüm planını reddettiğini açıklamıştır

AKIL SAĞLIĞI ŞÜPHELİ

Akıncı'nın bu tarihi gerçekleri çok iyi bilmesine karşın, hayatta olmayan liderimiz Denktaş'ı çözüm istememekle suçlaması, Rum tarafını aklamaktır, onların kara propagandasına bilinçli hızmet etmektir, gaflettir, delalettir.

Bir insanın bütün bunları bilmesinden ve görüşme masasında şahsen yaşamasından sonra, hala çıkıp " Denktaş görüşmeden kaçtı, Rumu AB'a soktu, egemenlik ve eşit uluslararası statümüzün teyidinde ısrar etmeyin, oturup görüşün, görüşmezsek vilayet oluruz" demesi, akıl sağlığının yerinde olmadığının, ya da Rum milli hedeflerini savunduğunun da kanıtıdır.

Akıncı’ya tavsiyem, tutarsızlığını sergileyen paylaşımlar yapmak yerine, akıl sağlığını kontrol ettirmesi, hafıza güçlendirici vitaminler alması ve Amerika'ya gidip torun bakmaya devam etmesidir

Artık tarafsızlığını iyice yitiren, içimizdeki işbirlikçilerden ve halkımızın sandığa hapsettiği Akıncı ve Talat gibi teslimiyetçilerden medet uman, AB/ABD'nin FONLADIĞI Rum sevici beslemeleri kışkırtıp sokağa dökmeye çalışan Holguin'e tavsiyem ise defolup gitmesi ve bir daha da adaya ayak basmamasıdır

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.