5gvirusnews Haber Merkezi Maryland / 4 Eylül 2020
Bu araştırmada, 5G milimetre dalgalarının antenler gibi hareket eden dermatolojik hücreler tarafından absorbe edilebildiğini, diğer hücrelere aktarıldığını ve biyolojik hücrelerde korona virüslerin üretiminde ana rolü oynayabildiğini gösteriyordu. Ama küresel güçlerin trilyonlarca dolar yatırım yaptığı ve tüm geleceklerini, devam ettirecek olan, teknolojileri için olmazsa olmaz duruma getirdikleri 5G’yi deşifre ettiğinden dolayı ilgili makale, JOURNAL OF BIOLOGICAL REGULATORS & HOMEOSTATIC AGENTS yayından kaldırılmıştır.
İlgili makalede özetle anlatılmak istenen;
DNA, yüklü elektron ve atomlardan oluşur ve indüktör(**) benzeri bir yapıya sahiptir.
Bu yapı doğrusal, toroid(***) ve yuvarlak indüktörlere ayrılabilir. İndüktörler harici elektromanyetik dalgalarla etkileşir, hareket eder ve hücreler içinde bazı ekstra dalgalar üretir.
Bu dalgaların şekilleri, DNA kaynaklarının altıgen ve beşgen tabanlarının şekillerine benzer.
Bu dalgalar çekirdeğin içindeki sıvılarda bazı delikler açar.
Bu delikleri doldurmak için bazı ekstra altıgen ve beşgen bazlar üretilir.
Bu bazlar birbirine bağlanabilir ve Korona virus gibi virüs benzeri yapılar oluşturabilir.
Bu virüsleri bir hücre içinde üretmek için, dış dalgaların dalga boyunun hücrenin boyutundan daha kısa olması gerekir. Dolayısıyla 5G milimetre dalgaları, hücreler içinde korona virüsler (****) gibi virüs benzeri yapıların oluşturulmasında uygulamak için iyi adaylar olabilir.
Bu görüşü destekleyen Prof. Dr. Selim ŞEKER’in yazdığı “5G Nesnelerin İnterneti ve Sağlığımız” isimli kitabında ise 5G antenleri ile oluşan “Elektromanyetik dalgalar vücuda girince elektrik yüklerin hareketlenmesine ve akımın akmasına neden olurlar. Fakat 5G’deki gibi, çok çok ufak elektromanyetik darbeler vücuda girince, hareket eden yüklerin kendileri birer ufak anten olur ve tekrar elektromanyetik alanlar yayar, vücudun daha da derinlerine” yolladığını belirtmiştir. Şeker aynı eserinde, 5G de “yanlış milimetrik dalgaların” kullanıldığını ve dalgalarında “hücre teknolojileri için de en tehlikelisi” ve ilgili makaleye doğrular nitelikte, “Milimetrik dalgalar çoğunlukla insan derisinin ve kornea yüzey tabakasının 1-2 milimetresini” yuttuğunu da yazmıştır.
Sonuçta eğer bağışıklık sisteminiz zayıf ve bir de ikinci hastalıklarınız varsa, bugün o çok söylenen covid-19’un pençesindesiniz demektir.
Demek ki çok basit olarak elektronik bir terim olan indüksiyonlardan vücudumuzu korumamız gerekecek. Aynen arıların kovanlarının güvenliğini ve hijyenini sağlamak için ürettiği bir tür reçineye verilen propolis(*****) ile koruduğu gibi.
İlgili yazının araştırmasını yapan, M Fioranelli, Bir Sepehri , MG Roccia , M Jafferany , OY Olisova , KM Lomonosov , T Lotti ve
Department of Nuclear, Sub-nuclear and Radiation Physics, G. Marconi University, Rome, Italy; Central Michigan Saginaw, Michigan , USA; Department of Dermatology and Venereology, I.M. Sechenov First Moscow State Medical University, Moscow, Russiateşekkür ederiz.
(*) Direkt temas olmadan veya temasız etkileme ile ısıtma işlemi.
(**) Bobine sarılan iletken.
(***) Devrelerdeki kaçak akımları algılayan özel tipte bir hata algılama cihazıdır.
(****) DSÖ tarafından 17 Ocak 2020 tarihinde protokolü yapılan COVID-19
(*****) Propolis, arıların iğne yapraklı ağaçlardan, bitkilerin tomurcuk, yaprak, gövde ve salgılarından topladığı maddeleri başlarında bulunan salgı bezlerinden salgıladıkları enzimlerle işleyerek ürettiği, reçine benzeri bir üründür. Antioksidan ve antimikrobiyal özelliği bulunan propolisi arılar, bacillus larvae gibi bakteri ve mantar enfeksiyonlarına karşı kovanlarını korumak, peteklerin hijyenini sağlamak, diğer böcek ve hayvanların kovana girişini engellemek için kullanır. Ayrıca kovan içinde yer alan bal peteklerini güçlendirmek ve çatlakları onarmak için de kullanılan propolis sayesinde arılar, kovana koruyucu bir kanaldan girip çıkarlar. Böylece hem kovanın hem de kendilerinin hijyeni sağlanmış olur.