HADİ HABER YAPIN

5gvirusnews Haber Merkezi Stockholm / 27 Ocak 2023

Planlı salgının en güçlü silahı olan mRNA’dan, ölen ve yaralananlar bütün dünya savaşlarını geçmeye aday gözüküyor. İşte bu nedenden dolayı İsveç’in Stockholm Waterfront Kongre Merkezi'nde 21–22 Ocak tarihlerinde konusu, “Pandemik Stratejiler: Dersler ve Sonuçlar.” olan konferansa binlerce insan katıldı. Çünkü insanlar uyanıyor. İnsanlar uyandıkça ana akım medya da saklanmaya devam ediyor.

Stockholm'daki konferansı İsveç’li gazeteci Peter Imanuelsen görürken, mRNA katliamının sorumlusu olan ana akım medya bu büyük sanal covid'i konu edinen konferansı görmezlikten geldi.

Konferansa Dr. Aseem Malhotra, Dr. Robert Malone, Dr. Pierre Kory, Dr. Jessica Rose, Dr. Geert Vanden Bossche, Dr. Ryan Cole, Dr. Richard Urso gibi dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanları ile doktorlar, mRNA sıvılarının tehlikeleri ve başarısızlıkları hakkında konuşmalara yaptı.

Artık herkesin yakında tanıdığı Profesör Robert W. Malone konferansta, 5. nesil savaş ve sosyal medyanın insanları kontrol etmek için, nasıl bir silah olarak kullanıldığını anlattı.

Konferansa katılan Profesör Arne Burkhardt mRNA sıvılarında nerdeyse unuttuğumuz çok önemli bir hususu hatırlattı. O da ilk zamanlarda mRNA aşılarının sadece enjekte edilen kolda kalacağı bilgisi verilirken, aksini söyleyenleri komplo teorisi yapmakla suçlandığı ilk dönemleri hatırlatmasıydı. Burkhardt konuşmasında bu gerçeğe dikkat çekerek, bugün görünüşe göre artık testisler ve yumurtalıklar gibi üreme organları da dahil olmak üzere vücudun her yerinde dolaşan başak proteinlerden bahsetti.

Resimde gördüğünüz kahverengi noktalar, prostattaki sivri uçlu proteinlerdir.

mRNA sıvılarından dolayı Profesör Arne Burkhardt da çocuk isteyen kadınlara aşısız bir erkek bulmaları gerektiğini öğütledi.

Dr. Geert Vanden Bossche ise mRNA sıvısı almayanların, bağışıklık sisteminin korunmuş olduğu gerçeği ile virüslere karşı daha güçlü olduğunu belirtti. Zaten aşı olmayanların konumu konferansa katılan konuşmacıların ortak mesajı gibiydi.

Dikkat çeken bir konu da, insanlığın geleceği ve mRNA aşılarının doğurganlığı nasıl etkilediği ile ilgili endişelerdi. Çünkü 2022 yılı doğum oranlarında dramatik düşüşler bilinmesine rağmen, nedenleri konusunda uzmanlar veya bildik yaygın medyaya bir türlü haber olmuyordu. Ama konferansta konuşuldu. 

Doğum oranlarındaki bu düşüşü konferansta Jessica Rose anlattı. Rose mRNA sıvılarında kullanılan lipid nanoparçacıkları hakkında verdiği bilgide; nanoparçacıkları vücut hücrelerinde iletmek üzere dolaşırken vücudun her yerine girdiğini, o lipit nanopartiküllerden birisinin adı da SM-102 olduğunu söyledi. Laboratuvar kullanımı için internetten sipariş edebileceğiniz bir lipit olan SM-102’e, “iyonize edilebilir bir amino lipid” de deniliyor.

En önemlisi SM-102, sağlık açısından hem gaz hem de dizelden daha tehlikeli olduğu biliniyor.

Ve bu da mRNA’nın nanopartikülleri arasında yerini alıyor.

SM-102 lipitinin özellikleri ve tehlikeli yan etkileri;

-Sıvı ve buhar formunda yanıcı,

-Yutulduğunda veya solunduğunda akut toksisite,

-Sağlığa zararlı ve mutajenik (kansere neden olur).

-%90 etanol ve %10 SM-102 olarak listelenmekte

-kansızlık,

-öksürük,

-CNS depresyonu,

-uyuşukluk,

-baş ağrısı,

-kalp hasarı,

-halsizlik (zayıflık, bitkinlik),

-karaciğer hasarı,

-narkoz,

-üreme etkileri ve

-teratojenik etkilere neden olduğu bilinmektedir. (bkz)

Şimdi ana akım medya, “flaş flaş flaş mRNA’larda bir de tehlikeli SM-102 çıktı.” haberini yapmadan inanmayalım mı?

Gerçeğin gücü ile farkındalık yaratamaya aydınlanmaya bıkmadan usanmadan devam edilmeli.