Haber Merkezi Ankara / 16 Ocak 2024
Ankara’da ev almak için banka kredisi kullanmak isteyen bir vatandaş, SGK’da yıllardır devam eden bir yolsuzluğu ortaya çıkardı.
Banka yetkilisi, kredi başvurusunda bulunulan vatandaşa kanser hastası olduğu için zorunlu yapılan hayat sigortasının yapılmayacağını belirterek reddedildiğini söyledi.
Kredi almak isteyen vatandaşın, kanser hastası olmadığını ve geçmişte herhangi bir tedavi de görmediğini belirtmesi üzerine gözler SGK’ya çevrildi.
-Kanser hastası olmadığı halde kanser hastası olduğunu söylediler.
Vatandaş yaptığı araştırma sonucunda, Ankara’da sonradan Bilkent Şehir Hastanesine devredilen Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir kanser teşhisi konulduğunu ve 2016-2017 yıllarında Keçiören’de bir eczaneden ismi kullanılarak ilaçlar alındığını öğrendi.
Tabii ki vatandaşın başına gelenler burada bitmedi.
Kanser hastası olduğunu bankada öğrenen vatandaş, bir de adına alınan ilaçlardan dolayı SGK’nın kendisine 25.000 TL borç çıkardığı bilgisine ulaştı. Bu borcun nedeni bilinmiyor; hasta payı olarak kabul edilmesi halinde sadece bu kişi üzerinden SGK’ya fatura edilen ve devamı gelecek olan bedelin, o yılların rayiçleriyle Ankara da bir ev tutarını aştığına dikkat çekiliyor.
5gvirüsnews olarak ulaştığımız vatandaşın, “yolsuzluğu araştırıp bu suçlara karışanları ortaya çıkarmak ve cezalandırmak devletin işi, benim derdim benimle ilgili olmayan bu borçtan kurtulmak” diyerek yetkililerin bir çözüm bulmasını istedi. Sahte evraklar ile devleti dolandıran devletin doktoru, ilaçların alındığı yer devletin yetki verdiği eczane, borç çıkaran devletin kurumu, borçlu ise olaydan habersiz vatandaş. Meşhur sözdür ya kimi kime şikayet edelim. Neyse ki suçu işleyen “kadı” değil; diğerleri en azından “kadı”ya şikayet edilebilir!
Yolsuzluğun yapılmasından daha çok, ortaya çıkışı ile şaşkınlık yaratan olayda, açıklığa kavuşması gereken çok fazla husus da var.
1-Hiç haberi olmadan teşhis konup üzerinden SGK’ya birçok ilaç fatura edilen daha kaç kişi var.
2- Bu teşhisi koyan, düzenli olarak reçete yazan doktor/doktorlar kim?
3- Bunlar hala görevde mi?
4- Bu eczane, hangi eczane ve başka hangi doktorlarla ortak iş yapıyor?
5- Yetkililer bu olaydan haberdar mı; başlatılan bir soruşturma var mı?
6- Bu kişi (varsa benzer kişiler) SGK’dan çıkarılan borcu ödemekle yükümlü mü?
7- Sağlık kayıt sistemi herkes için böyle bir riske açık mı? Yani bizim başımıza da gelebilir mi?
Ve tesadüfen çıkan SGK’daki bu dolandırıcılık olayı, acaba bu durumda ülkede kişi var sorusunu da akıllara getirdi...
Sabriye 4 Gün Önce
Yolsuzluklar ülkesi olduk
Faruk K 4 Gün Önce
İyi ki kemoterapi yapmadılar
Refik 4 Gün Önce
Demek ki hastane yerine bankaya gitmek gerekiyor
Vedat 4 Gün Önce
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde mi olmuş?
Talat 4 Gün Önce
Haberimiz olmadan neler oluyor gıyaben kılınan cenaze namaza dondu
Talat 4 Gün Önce
Araştırsınlar kemoterapi yaptıkları da orataya çıkar