5gvirusnews Haber Merkezi Frankfurt / 7 Kasım 2022
Avrupa Birliği Parlamentosu Özel Komitesi'nin 11 Ekim 2022'de, “COVID-19 pandemisi” ile ilgili bulguları ve geleceğe yönelik önerileri tartışmak üzere yaptığı bir toplantıda, bir Pfizer yöneticisi Janine Small aşının bulaşmayı önleme yeteneği açısından hiç test edilmediğini doğruladı. (bkz) Small nedenini, "Gerçekten bilimin hızında ilerlemek, her şeyi riske atarak yapmak zorundaydık" diyor.
Komitenin soru notları;
1-Komisyon, Avrupa İlaç Ajansı'nın (EMA), Pfizer/Biontech'in, piyasaya sürülmeden önce virüsün yayılmasını önleme kabiliyeti açısından aşıyı test ettiremediğinin farkında olup olmadığını söyleyebilir mi ve Komisyonun kendisi buna göre bilgilendirdi mi?
2-Değilse, EMA ve Komisyon, Pfizer/Biontech'in, piyasaya sürülmeden önce virüsün yayılmasını önleme kabiliyeti açısından, aşısının test edilmediğinden nasıl habersiz olabildi?
3-Komisyon bu aşının, COVID-19 dijital pasaportunu kaldırarak önemli bir koruma sağlamadığına dair net kanıtlar üzerinde ne zaman harekete geçmeyi planlıyor ve herhangi geçerli tıbbi gerekçesi olmaksızın milyonlarca Avrupa vatandaşına karşı nasıl bir ayrımcılığa hizmet edildi?
Tabii ki çok kibar sorulardı, söyleyemedikleri ise açıkçası aptal yerine konulduk diyordu!
Şimdi ölümcül olduğu iddiaları ile piyasaya sürülen ama önleyiciliği hiç test edilmeyen bir mRNA sıvısı için, “aşı pasaportu” zorunluluğunu, seyahat özgürlüğünü ve “aşı olmayanlara zorunlu tutulan” PCR testini hatırlayalım.
Başka bir deyişle de dünya çapındaki hükümetler bu ürünleri SARS-CoV-2 enfeksiyonunun yayılmasını durdurmada hem güvenli hem de etkili olarak tanıtmak için çok çeşitli propaganda ve sansür yöntemleri kullandılar ama bu dağıtımdan önce yapılan hiçbir çalışma yoktu.
Bu kitlesel zorbalık, dünya tarihinde insanlar üzerinde gerçekleştirilen en büyük klinik deney olduğunu söylemek abartı olmaz.
Avrupa Komisyonu aldatıldığının itiraf etti. Fakat nasıl aldatıldığına ilişkin, Avrupa Birliği’nin bağımsız bir organı olan Avrupa Savcılığı (EPPO), COVID-19 aşılarının Avrupa Birliği'nde satın alınmasıyla ilgili bir soruşturma başlattı. (bkz) Savcılık yaptığı yazılı kısa bir açıklama ile soruşturmanın devam ettiğini ve son derece yüksek kamu ilgisinden dolayı daha fazla ayrıntıyı kamuoyu ile paylaşmayacaklarını açıkladı.
Fakat soruşturmanın içeriğinde son haftalarda gelen bilgilere göre, bazı AB yetkilileri, ilaç üreticisi (BioNTech) ile 2012-2023 yılları arasında 1,8 milyar doza kadar teslimi yapılacak olan büyük tedarik anlaşması olduğu ortaya çıktı.
AB mRNA sıvısı almadan önce de BioNTech CEO'su Uğur Şahin yaptığı açıklamada, "COVID-19'un yıllarca bir halk sağlığı sorunu oluşturmaya devam edeceğine dair artan kanıtlar var." dedi. Savcı da AB’nin, “aşıların alımında” bu türden propagandalara maruz kalarak mı yoksa rüşvet mi var araştıracak. Yine Avrupa Sayıştay’ı anlaşma gereği 2023’e kadar teslim edilecek dediği (900 milyon doz) mRNA sıvıları alınacak mı alınmayacak mı göreceğiz. Alımla ilgili ayrıntılı raporda var. (bkz)
Avrupa Birliği’nde ilk kez bu kapsamada bir soruşturma yürütülüyor! Ne de olsa rekor düzeyde test edilmeyen, üstelik yan etkileri ve ölümleri her gün çığı gibi artan ne idüğü belirsiz sıvı alımı yaptılar.
Tüm bunlar yetmez gibi, AB Sağlık Direktörü Wolfgang Philipp’in geçen hafta komisyonda söylediği gibi, “ Bulaşmayı durduran bir aşı istiyorsanız, iyi şanslar!”
Tüm bu olanlardan sonra AB Hükümetlerinde biraz insan haklarına saygı kaldıysa, bu birliğin dağılması gerekir.
Şimdi sırada, AB dışındaki hükümetler ve Sağlık bakanlıkları var…
Asılında SARS-CoV-2 virüsü piyasaya sürülmeden önce, mRNA sıvısının piyasaya sürülmesini unuttuk hepsi bundan ibaret.
İnsanı robota dönüştürecek 4.0 evet diyenlere de Pfizer’in Uluslararası Gelişmiş Pazarlar Başkanı Small’ın ifadesi ile bilimin değil, teknolojinin hızıyla ilerlerken insanı riski atmayın! Zorunda değilsiniz, zorunda değiliz.
Türkiye’nin bir numaralı milli meselesi, gündemi, geleceği 4.0 ve mRNA eksenindedir.
Tūrkan 2 Yıl Önce
Son kelimelerinizi biraz daha açar mısız?