mRNA’CILAR  “YALAN SÖYLEDİ!”

HUKUK

EN BÜYÜK KAMU YARARI ÇOCUKLARIN REFAHIDIR

5gvirusnews Haber Merkezi Strazburg / 8 Kasım 2022

DÜNYA ÇAPINDA NE KADAR mRNA ÖLÜMÜ VAR?

Henüz TBMM’de bir milletvekili mRNA sıvılarının satın alınmasına ilişkin, neden olduğu ölüm ve yan etkilere ilişkin bir konuşma yapmadı! Fakat AB Parlamentosu vatandaşlarını maddi çıkar karşılığında yaşamasal riske atmak üzere milyarlarca doz mRNA sıvısı aldığı kesinleşti. AB Parlamento üyesi Cristian Terhes ve diğer üyeler, BioNTech&Pfizer ile anlaşma yapan CDU üyesi Alman siyasetçi ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’nın kaybolan 700 milyarlık aşı alımıyla ilgili yazışmaların peşinde!

Yakın zamanda yayınlanan belgeler, von der Leyen liderliğindeki Avrupa Komisyonu'nun Kasım 2021'e kadar 71 milyar avro değerinde 4,6 milyar doz covid aşısı sipariş ettiğini gösteriyor. Bu, AB üye ülkelerinde kişi başına on doza tekabül ediyor. Satın alma, belgeler kamuya açıklanmadan yapıldı, New York Times, (bkz) von der Leyen ve Pfizer CEO'su Albert Bourla'nın aylardır telefon görüşmeleri ve kısa mesajlar yoluyla anlaşmayı tartıştıklarını belirttiğinde, Avrupa Komisyonu görüşmelerin bulunamadığı için yayınlanamayacağını savundu. İlaç şirketi Pfizer'in başkanı Albert Bourla, AB ile Pfizer arasında imzalanan sözleşmeyle ilgili komitenin sorularını yanıtlamak üzere 10 Ekim'deki duruşmaya çağrıldı. Şahsen görünmedi, ancak Pfizer'de uzun süredir pazarlama müdürü olan vekili Janine Small’ı gönderildi. Hollandalı AB Parlamento Üyesi Rob Roos, Pfizer'in mRNA aşısının enfeksiyonu durdurup durduramayacağını araştırmak için herhangi bir test yapıp yapmadığını sordu. Janine Smith, Pfizer'in piyasadan gelen güçlü baskıya uyum sağlamak için süreci hızlandırmak zorunda kalması nedeniyle böyle bir araştırmanın yapılmadığını söyledi.

Cevabı çok şaşırtıcıydı... Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, yalnızca kendilerini korumak için değil, aynı zamanda enfeksiyonun yayılmasını durduracakları iddiasıyla, kendilerine acil durum onaylı sözde aşı enjekte edilmelerine izin vermeleri için çeşitli şekillerde ikna edildi, zorlandı, baskılandı ve ayartıldı. Ve sonra Pfizer'in temsilcisi bunun hiçbir zaman bilimsel bir temeli olmadığını Avrupa Parlamentosunda itiraf etti.

Avrupa Parlamentosuna orta yerine düşen skandal, "covid-19 aşısıyla ilgili dolandırıcılık, suç ve ölüm oranı ve hükümetlerin bunu berbat bir şekilde ele alma şekli" olarak, Christine Anderson (Almanya), Francesca Donato (İtalya), Virginie Jeron (Fransa), Sylvia Limmer (Almanya), Ivan Sincic (Hırvatistan) ve Cristian Terhes (Romanya)'dan oluşan bir grup tarafından yürütülüyor. Çalışmalarının önemli bir odak noktası, AB ile Pfizer arasında yapılan anlaşma. Grubun yinelenen basın toplantısında belgeler ticari sır olduğu için ancak siyahla kapatılarak gösteriliyor. Hırvatistan'dan bir AB parlamenter olan Mislav Kolakusiç, ele alma olayını "yalnızca AB tarihinin değil tüm insanlık tarihinin en büyük yolsuzluk skandalı" olarak nitelendirdi. Christian Terhes ise 17 Ekim tarihli Avrupa Savcısı’nın devam eden soruşturmasını gerekçe göstererek Ursula von der Leyen'in derhal ve koşulsuz istifasını istedi.

Avrupa Birliği'ndeki aşırı ölüm oranının 2016-2019 için üç yıllık ortalamanın yüzde 16 üzerinde olduğunu (bkz) söyleyen Romanya’nın Avrupa Parlamentosu Üyesi Cristian Terhes, "Aşıların virüsün yayılmasını durdurup durdurmadığını test ettiniz mi?" diye de sordu. Ve yanıtını da kendisi verdi. Terhes yanıtında, "Çünkü veriler, ürünlerinizin bu virüsün yayılmasını durdurmadığını açıkça gösteriyor." dedi. Aşı alımlarına da Avrupa Savcılığı soruşturma başlattı.

"Şu anda bildiğimiz şey, Pfizer'in yalan söylediği”

-Avrupa Parlamentosu Komitesinin Covid dolandırıcılığına ilişkin inanılmaz ikinci basın toplantısı da yapıldı.

Dün de (7 Kasım 2022) Avrupa Parlamentosu üyeleri Christian Anderson ve Cristian Terhes ve diğer meslektaşları, COVID aldatmacasıyla ilgili son zamanlarda yapılan çarpıcı, ikinci bir basın toplantısında, Avrupa halkını sürekli olarak aşılamak için aşağıdaki uğursuz AB planlarına dikkat çekti:

Parlamento dışından en büyük tepki ise İsveçli yazar, oyun yazarı ve yönetmen Margareta Skantze’den geldi. O da yarı bilimsel bir makale ile İsveç'in AB parlamenterlerine bir yazı gönderdi.

AB Parlamentosu üyelerine hitap eden İsveç’li Slantze, 14 Ekim'de Avrupa Savcılığı EPPO, AB'nin COVID 19 aşısını satın almasıyla ilgili Ursula von der Leyen hakkında soruşturma başlattı istifasını isteyecek misiniz? Yolsuzluk ve şantaj suçlamasıyla adalete teslim edilmesini talep edecek misiniz? (bkz)

Sorularını yönelterek, “yazılı bir cevap bekliyorum.” dedi.

Tüm bunlar (bazen kapalı) gözlerimizin önünde gerçekleşirken ve seçici olarak algımıza meydan okurken, aşı hasarı her zamankinden daha tehdit edici bir boyutta dünya çapında patlamaya devam ediyor. EuroMOMO’da Avrupa'da aşılı çocukların (12-15 yaş) ölümlerinin yüzde 691 arttığı resmi olarak yayınlandı! (bkz) Haftalık yayınlanan EuroMOMO havuzlanmış tahminleri, 43. Hafta yüksek düzeyde aşırı ölüm oranı gösteriyor. (bkz) Milyonlarca doz mRNA’yı vatandaşlarına büyük bir yalan propagandayla zerke edildiği Türkiye’de ise kayıkçı kavgası devam ediyor.

AB'de aşırı ölüm oranı Temmuz 2022'de yüzde 16'nın üzerinde arttı. Bu, üç yıllık ortalamaya (2016-2019) kıyasla 53.000 kişinin daha öldüğü anlamına geliyor. Almanya'da her gün ortalama 2500 kişi ölüyor. Temmuz 2022'de sayı yüzde 15,2 arttı. Böylece Almanya, tüm Avrupa ülkeleri arasında en küçük artışa sahip oldu: İzlanda yüzde 55,8 aşırı ölüm oranı ile önde gelirken, onu İspanya (yüzde 36,9), Lihtenştayn (yüzde 35,8), Kıbrıs (yüzde 32,9) ve Yunanistan (yüzde 31,2), Portekiz (28,8) izledi. yüzde), İsviçre (yüzde 25,9), İtalya (yüzde 24,9), Avusturya (yüzde 17,5), Slovenya (yüzde 16,5), İrlanda (yüzde 16,3), Hollanda (yüzde 14,7) ve Fransa (yüzde 14,1).

Ayrıca aşı yaptırmak için öncelik verilmesi gereken hassas grubun hamile kadınlar olduğunu söylüyorlar! Ursula von der Leyen'in kocası, daha fazla Covid aşısı üretmek için İtalyan hükümetinden 300 milyon avronun üzerinde fon sağlayan Orgenesis adlı bir ilaç şirketinin Yönetim Kurulu'nda. Bunlar, Avrupa kurtarma fonlarından gelen gerçek fonlardır!

Tüm bunlar olurken, “aşılama” konusundaki isteksizliği, Türkiye’de gerici, şarlatan gibi benzetmelerle karşılık bulurken, Avrupa’da AB ve Batı karşıtı olarak nitelendiriliyordu.

Küresel şebeke plandemisine sırtını dayayanlar hesap vermeme özgürlüklerinden dolayı şimdilik serbest! Ancak unutmasınlar milyonlarca insanının ölümüne ve yaralanmalarına neden oldular. Şimdi hesap verme zamanı… Bakalım bu sefer, soykırım suçu işleyen kaç tane Hitler bulup yargılayacaklar.

Yorumlar (1)

Kadir. Z 2 Yıl Önce

Yalnizca siz varsiniz

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.