Holokost mı mRNA mı?

5gvirusnews Haber Merkezi Plön / 4 Kasım 2022 Meksika’da 14 Mart 2009’da görünen Domuz Gribi sonrası Anadolu Ajansı 8 Ağustos 2009 tarihinde Alman milletvekili Dr. Wolfgang Wodarg’ın, "Domuz gribine yakalanmayalım" diye domuz gribi aşısı olup kansere yakalanma riski olduğu iddiasını haber yaptı. Haberde "domuz gribi pandemisi korkusunun bir mizansen olduğunu" savunan Wodarg’ın, deneme aşamasındaki domuz gribi aşısının muhtemel yan etkilerinden endişeli olduğunu, aşıda kanser tehlikesi olduğunu belirten sözlerini yer verdi. (bkz) Dr. Wolfgang Wodarg’ın aynı endişeleri Covid-19 içinde tekrarladı. Harvard Üniversitesi'nde ise Şubat 2010 tarihinde, "Domuz gribi abartıldı" araştırmasının ardından Dünya Sağlık Örgütü'nden de (WHO) "Domuz gribi bir korku kampanyasıydı" itirafı geldi.(bkz) Taylandlı-Alman mikrobiyolog Sucharit Bhakdi’de Wodarg gibi endişelerini, 2020 ve 2022'de pandeminin, "sahte" olduğunu ve COVID-19 aşılarının dünya nüfusunu yok edeceğini iddia ederek tekrarladı.

AB Sağlık Direktörü Wolfgang Philipp 30 Ekim 2022 tarihinde: "Bulaşmayı durduran bir aşı istiyorsanız, iyi şanslar! Bu tamamen farklı bir tasarım gerektirir!" dedi. Buna göre, AB Komisyonu yanılmadı, gerçekleri biliyordu. Ancak, "aşılamanın" bulaşmaya karşı çalışmadığını da biliyorlardı.

Ayrıca “COVID sertifikası bir aldatmacadır.” açıklmasını da yaptı! (bkz), (bkz)

Aynı ifadeleri defalarca kullanan Sucharit Bhakdi ise “Yahudilere karşı nefret söylemi ve Holokost'u küçümseme suçlaması!” ile 28 Ekim 2022 tarihinde  Plön Bölge Mahkemesi’nde ifade verdi.

Sucharit Bhakdi'yi ana duruşması 24 Mart 2023 tarihinde başlayacak. Hazırlanan iddianameye göre, Başsavcılık onu Nisan 2021'de verdiği bir röportajda İsrail'in aşı politikasıyla ilgili genelleyici açıklamalar yapmakla suçluyor.

Ve bu suçlama ile Bhakdi, Almanya'da yaşayan Yahudiler arasında nefreti körüklemiş, onlara dini bir grup olarak kötü niyetle iftira atmış!

Ayrıca Mainz'da tıbbi mikrobiyoloji ve hijyen profesörü olan Bhakdi, 24 Eylül 2021'de Kiel'de düzenlenen bir kampanya etkinliğinde yaptığı konuşmada, iddianameye göre Covid-19 aşılarının onaylanması "nihai bir hedef" ile bağlantılıydı. İkinci bir Holokost'tan söz etti. Sonuç olarak, Nazi rejimi altındaki Yahudilerin kaderi küçümsemiş! (bkz)

Çünkü iddianameye göre Holokost, Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürülmesi idi. Bundan daha büyük bir felaket olamazdı! Eğer var dersen Holokost’ı küçümsemiş olurdun!

Nazi Holokost’ı ile mi yoksa mRNA zehir ile mi daha fazla insan ölecek önümüzdeki birkaç yılda göreceğiz. Eğer kıyaslama yapacak olursak Almanya’nın nüfusunun 100 katı kadar (5 milyar, 410 milyon) insan zehirlendi! Bundan daha büyük felaket olur mu?