5gvirusnews Haber Merkezi Washington-Lozan / 9 Aralık 2020
Pandemi ilan edileli 9 ay geçti, sıkıyönetim şartlarını aratmayan zorunlu kapatmalar, şarkı sözlerine dönen maske, hijyen ve sosyal mesafe şimdi de yerini aşıya bırakmak üzere. Aşı konusunda da iki farklı coğrafyada bulunan ABD ve İsviçre’de, dikkat çeken tartışma ve yasaları derledik.
ABD’DE AŞININ ZORUNLU OLMA OLANAĞI YOK
Çünkü; ABD Yüksek Mahkemesi yasasına göre, tıbbi müdahaleyi zorunlu kılmak için tüm nüfusu tehlikeye atan bir salgın olması gerekiyor. CDC'nin (ABD-Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi) kendi verilerine göre, insanların COVID'den kurtulma şansı yüzde 97'den fazla.
AŞI YAPACAK ORANI DA TUTTURAMADILAR
Ve aslında, 70 yaşın altındakiler için, enfekte olanlar arasında hayatta kalma oranı ise yüzde 99,5 ile yüzde 99,9 arasında değişiyor.
Dahası, COVID-19 aşısının bulaşmayı engellemesi beklenmiyor; sadece semptomları azaltması gerekiyor. Bu nedenle aşıya ihtiyaç duyulacak bir temel yoktur; Kendi yargılarına ve benzersiz fizyolojisine dayanarak kendi bedenine nasıl bakacağına karar vermek her kişinin özgür iradesidir.
ABD yasalarına göre, güvenlik endişeleri olduğu bilinen ve sorumluluğu olmayan deneysel bir aşıyı zorunlu kılmak etik ve ahlaka aykırıdır.
2005 yılında kabul edilen ve 2020 yılının Mart ayında yürürlüğe giren, “HAZIRLIK Yasası”, uyarınca aşı ve ilaç üreticileri, devlet kurumları, doktorlar ve diğerleri, koronavirüsün neden olduğu zararlardan kaynaklanan her türlü sorumluluktan (kasıtlı olarak yanlış işlem yapılmazsa) yüzde 100 muaftır. Bu nedenle, siz veya aileniz aşıdan zarar görürse hiç kimse sorumluluk kabul etmeyecektir. Son olarak, derin dini inançlara sahip olanlar (veya ilaçsız bir yaşam süren) için aşı, korkuya değil, doğal hukuka uymaya ve inançla yürümeye yönelik inançları da ihlal ettiği belirtildi.
İSVİÇRELİ UZMANLAR AŞIYI DEĞERLENDİRDİ
65 İsviçreli uzmandan oluşan bir panel yapıldı. Aşıdan kaynaklanacak sorunları değerlendirdiler. Bu uzmanlara göre sonuçta “bir aşı genel popülasyonda, ancak güvenliği doğrulanırsa kullanılmalıdır.” görüşü hakim oldu.
Hazırlanan basın bülteninde de somut olarak, denemelerin 3. Faz aşamasında, "en az 30 bin katılımcının en az üç aylık takibiyle" tamamlanması gerektiğini belirttiler.
Ayrıca İsviçreli uzmanların diğer önerileri, 65 yaş ve üstü ve risk faktörlerine sahip kişiler, risk faktörü olmayan 65 yaş ve üstü insanlara ve en az bir risk faktörüne sahip 18 ila 65 yaşlarındaki kişilerde aşını etkileri takip edilecek ve güvenlik verileri yeterliyse hamile kadınları takip edilebileceğini söylediler.
Bununla birlikte, “çocuklara ve ergenlere genel aşılamanın bir öncelik olmadığını” belirttiler.