5G’DEN NASIL KORUNALIM

Haber : 5G Virüs News - Platformu

Önümüzdeki günlerde en çok tartışacağımız konulardan birisi de, “5G’den nasıl korunuruz? ”olacak. Şimdiden konuya ilgi duyan yazarlar, okuyucuları için araştırmalar yapıyor. Hükümetlerin rolü sorgulanıyor. Ve bu konuda en iyi örnek, düzensiz bir 5G kablosuz altyapısına izin verme çabası gösteriliyor. Bu yüzden kendimizi 5G ve EMF’den (Elektro Manyetik Radyasyon) nasıl korunacağımızı bilmemiz gerekiyor.

Çünkü,  hükümetlerde olduğu gibi ‘korunma disiplini’ şirketlerde de yok. Şimdi teknoloji de yeni bir ürünü var ederken sürecin nasıl çalıştığına bakalım.

1- Zamanının çok ötesinde bir fikir ortaya çıkarır.

2- Bir patent başvurusunda bulundukları anda, kamu için tehlikeli olsun ya da olmasın, teknolojilerinin başarısı için zemin hazırlayacak lobiciler tutarlar.

3- Ürün ile ilgili kamuoyu oluşturmak üzere, bütün reklam alanları devreye girer.

4- Teknoloji gizlilik içinde inşa edilmiştir. Test sınırlıdır. Odak noktaları kar üzerinedir.

5- Lobicilik, gizli getiriler, karşılıklı olarak kendi kendine hizmet eden anlaşmalar ve çılgın teşvikler sayesinde yasalar yapılır.  

6- Halkın bu konuda çok az seçeneği vardır.

Sonuç; herkes kaybeder.

Yasalarımızın, insanlığı açgözlülüğe karşı koruyucu olmaması ve şirketi yücelten birçok  teşvikler sayesinde, teknoloji şirketlerinin gündemleri gelecek yıllarda gezegenin ve tüm canlıların yerini almaya devam edecek.

-EMF'ler nedir?

-Neden 5G Radyasyon Tehlikelerini önemsiyoruz?

Elektron, negatif elektrikle yüklü atom altı bir parçacıktır. Dünyanın her yerine elektrik bu şekilde sağlanır. Elektronlar hızlanmaya başladığında, genellikle EMF olarak adlandırılan bir elektromanyetik alan doğar. Hareket üzerine yüklü parçacıklar tarlalar oluşturur. Bunun etki alanı, radyasyonun frekans aralığı, radyasyon spektrumu olarak bilinir. Radyo frekanslarının sevimli küçük spektrumları ile karşılaştırıldığında, 5G’nin radyasyon spektrumu bir canavara dönüşür.

5G (veya 5.Nesil) teknolojisi, daha büyük kanallar, daha yüksek hızlar ve bir dizi cihazı bir konumdan bağlama yeteneğini içeren kablosuz sistemlerde en son eğilimi ifade eder.

EMF'ler ile ilgili olarak, mahallenizde 5G olması, evinizin her odasında bir mikrodalga fırını koymak ve tüm fırın kapaklarını açmak gibidir.

Her şehir ve mahalleye 5G kuleleri ve mini istasyonlar kurulurken, küresel bir mikrodalga fırın inşa ediyoruz.

Oh…, ve bahsetmeyi unuttum: mikrodalgalar kansere de neden oluyor.

5G'nin etkilerini en az test etmiş olmakla birlikte 40 ülkede 180’den fazla bilim adamı zaten, “Stop. 5G Bizi öldürebilir.” mesajını yaymaya başladı. En azından 5G bulantı, saç dökülmesi, depresyon, konfüzyon ve enfeksiyona neden olabilir. Bu devrimin kısa olduğu,önce 5G ve sonrasında 10G'ye dönüşecek gibi vs. Güya sanayide devrim olarak  pazarlanan 5G teknolojilerinde şirketler tamamen suçlu değildir. Diğer suçlu aynı zamanda bizi buraya getiren, cihazlarımıza bireysel ve kolektif bağımlılıklarımızdır. Bağımlılıklarımız o kadar çok hissedilir oldu ki, şirketlerin iştahlarını kabartıyor. Aralarında ki rekabetin merkezinde de bağımlıklarımız var.

Kendimizi 5G'den nasıl koruyacağız. 

Bu tür teknolojilerin test edilme ve onaylanma yolunda önemli bir değişim olasılığı az olduğundan, yapabileceğimiz tek şey radyoaktif frekansların saldırısına hazırlanmaktır. Biz ise bilim adamları gibi araştırma ve planlar kurarak, kendimizi EMF ve sağlığımız üzerindeki etkilerini azaltabiliriz.

Kendimizi nasıl koruyabileceğimize dair kapsamlı bir liste:

EMF KALKANLARINI SATIN ALIN : Bir EMF kalkanı satın alın ve evinizin 30 metre içindeki radyasyon seviyelerini ölçmeye devam edelim. Kendinizi mümkün olduğunca koruyabilmeniz için bu kategorideki tüm tüketici ürünlerini araştıralım.

EĞİTİMDE KAL : Kablosuz endüstrisi ve bu çılgın çabanın küresel, hükümet desteği konusunda kendimizi sürekli eğitelim.

TEKNİK ZAMAN ÇIKIŞI : Cep telefonunuzu asla yatak odanızda tutmamak da dahil olmak üzere cep telefonunuzu uzun süre kullanmaktan kaçınalım. Mümkünse, mobil cihazlarınızı sizden 3 ila 5 metre uzakta tutalım. Cep telefonunuzla seyahat ederken EMF koruyucu bir torbada saklayalım.

PROAKTİF OLUN VE KORKU DIŞINDA KALIN : Pozitif ve güçlü olun ve pozitif düşünme, affetme ve zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığa daha fazla dikkat ederek titreşiminizi geliştirmeye devam edin.

YİYECEKLERİNİZİ YETİŞTİRMEYİ ÖĞRENİN : Toprağımızdan doğan gıda titreşimlerimizi artırabilir. Titreşimlerimiz elektromanyetik alanlara benzemektedir, çünkü bizi koruyabilen, vücudumuzda yaşayan ve çevreleyen enerji ve ışık alanlarını doğururlar. Birçok aydınlanmış usta, sarkacın başka şekilde sallanmasının zamanının geldiğini, bu nedenle paketlenmiş gıdalara olan bağımlılıklarımızı kırmayı öğrenmemiz gerektiğini söyledi. Marul, patates, havuç, meyve ve daha fazlasını yetiştirmeyi öğrenmeliyiz.

Başlamak için haftada bir gün yetecek kadar yiyecek yetiştirmeyi öğrenelim. Zamanla daha fazlasını yapmayı öğrenebiliriz.

AŞK : Kendimizi ve ailemizi sevmeye odaklanalım. Unutmayın sevginin sağlığımız üzerinde derin bir etkisi vardır. Ayrıca bizi karanlıktan, negatif enerjiden ve büyük olasılıkla EMF'lerden koruyabilir. Manevi ustalar yüzyıllardır sevgiyi somutlaştırıyorlar. En büyük kalkanımız sevgidir. Sevgi kalkanını, 5G’nin milimetrik dalgaları bile delemez.

GÜNEŞ IŞIĞI : Güneş ışığının sağlığımız için ne kadar güçlü olduğunu unutuyoruz. D vitaminine ek olarak, süper tozlar ve süper gazlar enerjimizi, bağışıklık sistemimizi, duygularımızı ve genel sağlığımızı önemli ölçüde arttırabilir. Antioksidanlar ve anti-enflamatuar özellikler ile aşılanırlar. Bunlardan bazılarını deneyin ve fiziksel ve duygusal bedenlerinizin nasıl geliştiğini izleyin: Kenevir yağı, Kekik yağı, Yarpuz otu, Arpa otu, Klorella, Yonca otu, Buğday çimi, Moringa (baget / yaban turpu ağacı) ve Spirulina yosunu.

Bu güçlü gıdalarda bulunan besinler, sağlığımızı ve titreşimlerimizi hızla iyileştirebilir.

SÜPER GIDALAR; İyileşmemizi hızlandırabilir ve vücudumuzun kendini koruma yeteneğini artırabilir. İşte dünyadaki en besin dolu sebzeler, baklagiller, fındık ve tohumlar: lahana, kara lahana, şalgam yeşillikleri, ıspanak, ahududu, çilek, yaban mersini, yeşil çay, yumurta, zerdeçal, sarımsak, zencefil, mercimek, bezelye, fıstık, yonca, ceviz, antep fıstığı, ceviz, kaju fıstığı, ayçiçeği çekirdeği, kabak çekirdeği,  keten tohumu, kenevir tohumu, kefir, yoğurt, tatlı patates, mantar ve deniz yosunu.

TOPRAKLAMA : Her hafta ormanda veya doğada en az iki saat geçirin. Ağaçlar negatif enerjilerimizi emer, bağışıklık sistemlerimizi geliştirir ve kalplerimizi ve ruhlarımızı besler. Bir ağaca sarılmak ve ormanda çıplak ayakla yürümek sağlığınızı, zihninizi, tutumunuzu, düşüncelerinizi ve niyetlerinizi ve dolayısıyla mevcut yaşam yörüngemizi değiştirebilir. Yeryüzü ile bu şekilde bağlantı kurmak meridyenlerimizi ve elektromanyetik sistemlerimizi besler ve bu da bizi koruyabilir ve güçlendirebilir.

KRİSTALLER : Elektromanyetik alanları dağıtan ve bunları faydalı alanlara dönüştüren Orgonit satın almayı düşünelim. Elite Shungite, aynı derecede güçlü, EMF dirençli bir taştır. Kristaller, değerli taşlar ve taşlar yaşayan varlıklardır. Onlarla konuşalım, onları sevelim, ışıkla aşılayalım. - Bizim için aynısını yapacaklardır.

EVİMİZİ AKILLICA SEÇELİM : Mümkünse, bir baz istasyonu veya mini istasyonun yakınında yaşamayalım. Onları kendi halinde bırakalım.

Ayrıca, Belediye Meclisi’nin sizin için sakladığı potansiyel olarak tehlikeli planların tümünü öğrenebilmeniz için, yerel politikaya katılalım.

Hepimiz bunun sadece 5G ile ilgili olmadığını biliyoruz. Suyumuzda flüorür, tarım süreçlerimizde kanserojenler ve sağlık endüstrimizin kuruluşunda sinsi açgözlülük var. Düşünceli, bilinçli, şiddet içermeyen bir devrim olmadan geri dönüş yoktur.

Ama henüz 5G teknolojilerinden para kazananlar,  korunmaya yönelik ne bir araştırma ne de bir öneri getiriyorlar. Bizler hükümetlerden ve şirketlerden farklı olarak, yaşadığımız dünyayı sevgi dolu yaklaşalım.